30 ARALIK - 6 OCAK HAFTASI SİNEMA VİZYON TAKVİMİ

Merhabalar,

Felaketler ile dolu 2016 yılını inşallah büyük bir coşku ile uğurlayacağız, 2017 Yılı,Getirdiği mutluluğun tüm kötülükleri unutturacağı, başarıların tüm başarısızlıkları yok edeceği güzelliklerin hayatımızı dolduracağı bir yıl olması dileğiyle.

Mutlu Yıllar Sinamasever Magazinkolik okuyucuları

Bu hafta 7 film ile vizyonu açıyoruz bunlardan 2’si Türk diğer 5’i de Yabancı.

Ooof ki ne of bu seçtiğim filmi izlerken hem heyecandan hem hüzünden ne yapacağımı şaşırdım..

İnanın aldığı tüm ödülleri hak eden bu filmi mutlaka seyredin

Yeni yıl haftasında vizyona girecek olan BEN, DANİEL BLAKE / I DANİEL BLAKE benim favori listeme girdi okuyunca nedenlerini çoook iyi anlayacaksınız bizim ülkemizde de yaşanan benzer olaylar olduğu için seçtim.

Ben, Daniel Blake, Filmi, Ken Loach'un yönettiği, senaryosunu Paul Laverty ile birlikte yazdığı İngiltere yapımı dram filmi

Filmde Dave Johns, Hayley Squires, Dylan McKiernan, ve Mark Burns gibi oyuncular oynamaktadır

Film, 2016 yılında Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye dahil olmak üzere 3 ödül birden aldı. Ayrıca film, Ken Loach'a ikinci Altın Palmiye'sini kazandırmıştır.

Günümüz Newcastle'ında geçen film sağlık sorunlarını nedeniyle çalışamayan ve devlet yardımı da alamayan Daniel Blake'in, bir anne ve onun çocukları arasındaki ilişkisini anlatıyor.

Filmin konusu;

Daniel Blake (Dave Johns), New Castle’da yaşayan bir marangozdur.

Fakat ciddi sağlık durumu nedeniyle çalışamamaktadır.

Geçirdiği bir kalp krizinden sonra doktor çalışmasına izin vermez.

Hayatında ilk kez “işsizlik fonuna” başvuran Daniel, gerçekten hasta olduğunu bürokrasiye kanıtlamaya çalışır.

Daniel, ne malûl maaşı alabiliyor ne de işsizlik sigortasından yararlanabilmesini sağlayacak formaliteleri tamamlayabiliyor.

Ama sistemin çarpıklığı nedeniyle devlet yardımı da alamaz ve yeniden iş aramak zorunda kalır. Daniel bu zorlu süreçte Katie (Hayley Squires) ve onun küçük çocukları Daisy ve Dylan ile dostluk kurar.

Katie de çok zor durumdadır, ödemeleri kesilmiştir, çocukları açtır ve evlerinin ısınma masrafını da ödeyememektedir.

Kendisi gibi bozuk sistemle ve boğucu bürokrasiyle mücadele eden ve iki çocuğuna tek başına bakan genç Katie ile bu sorunların üstesinden el ele vererek birlikte gelmeye çalışırlar.

Artık kocaman bir aile olmuşlardır ama Katie maddi sorunlar yüzünden önce hırsızlık sonra da fuhuş yapmak zorunda kalınca yeni kurdukları aile de kriz başlar.

Üstelik bir de sosyal yardım tablosu hiç de toz pembe değildir..

İş bulma kurumu yetkilileri ise Daniel’in yeterince çaba göstermediğini düşünmektedir.

Bir gün sprey boya ile iş buma merkezinin duvarına şöyle yazar :

“Ben, Daniel Blake açlıktan ölmeden önce itirazımın değerlendirilmesini talep ediyorum”.

Gelip geçenler sempati ile yaklaşsa da polis tarafından karakola götürülür ve resmi bir uyarı alır. Çaresiz, eşyalarını satmaya başlar.

En sonunda itiraz duruşması yapılır.

Kendisine yardımcı olacak olan görevli sağlık raporlarını inceler veeeeeeeeeeeeeeeee…

Filmin kısa yazılmış hikaye sonrası için, demek ki ne yapıyoruz?

Hemen biletimizi alıyoruz ammaaaaaa…

BENİ OKUMADAN SAKIN SİNEMAYA GİTMİYORSUNUZ…

Sevgisiz, sinemasız, ve beni takipsiz kalmayın

30 ARALIK / 6 OCAK HAFTASININ EN İYİ 2 FİLMİ

AŞIK

Aşık veyselin hayatından kesitler gibi Genç Veysel'in Aşık Veysel olma hikayesini konu edinen filmin

Yönetmen koltuğunda ilk kez oturan, Asi, Aşka Sürgün, Kurşun Yarası gibi dizilerin senaristlerinden Bilal Babaoğlu oturuyor.

Aşık Veysel'in torunu Yeliz Şatıroğlu'nun da rol aldığı filmin başrollerinde ise Meltem Miraloğlu, Emirhan Kartal, Uğur Aslan, Hülya Şen ve Ahmet Bilgin yer alıyor.

Veysel’in ikinci eşi Gülizar karakterini ise torunu Yeliz Şatıroğlu oynuyor.

Yönetmen Bilal Babaoğlu, kendisini filmi yapmaya iten temel amacı “Veysel’i değil aşığı anlatmak istedik” diyerek şöyle açıklıyor:

"Filmimiz bir Aşık Veysel biyografisi değil, kurmaca bir aşk hikayesidir.

Karşılıksız aşk acısıyla olgunlaşarak kendi türküsünü yakmaya çalışan bir aşığın yolculuğunu anlatıyor.

Aşık Veysel, sadece ülkemize değil dünyaya mal olmuş bir ozan, onu tanıtmaya anlatmaya gerek yok.

Ama hatırlatmaya ihtiyaç var: Veysel baba, bana göre aşkta hoşgörünün temsili, hoş görünün sınırlarını çizen bir aşık. Kendisini terk edip giden eşinin çorabına, gittiği yerde mağdur olmasın diye gizlice altın koyabilen bir aşığı, çağımız insanına özellikle erkeklerine hatırlatmak gerektiğini düşündüm.

Çünkü aşk cinayetleri, kadına yönelik şiddet terör boyutuna vardı.

Bu topraklarda dünyaya örnek olacak aşklar yaşandığını ifade eden yönetmen Babaoğlu “olunacaksa Veysel gibi aşık olmalı." Der.

Filmin konusu;

1900 yılı Sivas'ın Sivrialan Köyü. Veysel 7 yaşında.Çiçek hastalığı salgın halinde köyü kasıp kavuruyor, her evden birşeyler alıp götürüyor.

Veysel'in de pırıl pırıl parlayan gözlerini bir daha açılmamak üzere sımsıkı kapatıyor.

Günlerce göz yaşı döken, gittikçe içine kapanan Veysel'e babası avunması için bir saz alıyor.

Babası şiire saza meraklı, eve saz şairi arkadaşları gidip geliyor.

İlk saz derslerini de babasının arkadaşlarından alıyor.

Kendini iyice saza verir, usta malı şiirlerden çalıp söylemeye başlar.

Kör olan Veysel (Emirhan Kartal), ilk eşi Esma (Meltem Miraloğlu)’ya deliler gibi âşık olur.

Engelli akrabası ile buğday karşılığı evlendirilen Esma yıllarca sabreder,

Evlenip çoluk çocuğa karışsalar da Esma Veysel in kendine yaklaşmasına izin vermez 2 çocuğunu da kaybettikten sonra hayallerinin peşinde yola düşer ve sevdiği Mehmet ile kaçar.

Bu durumu kaldıramayan Veysel, ilk kez doğup büyüdüğü yurdundan arkadaşı Kemancı Kürt Kasım’la birlikte yola çıkar.

Veysel’i Âşık Veysel eden uzun ince yolculuk böylece başlar.

30 ARALIK itibarı ile sinemalar da,

Hepinize iyi seyirler.

Fragman >>

NASIL YANİ

Nasıl Yani filminin senaryosu Aykut Elmas, Halil İbrahim Göker ve Uğurcan Akgül e ait.

Yönetmen koltuğunda Ayhan Özen oturmakta.

Filmin başrolünde Burak Kut, Aykut Elmas, Halil İbrahim Göker, Uğurcan Akgül oynamakta

Filmin konusu;

Tahir, Osman ve Taci Samsun'da yaşayan üç kardeştir.

Tamamen normal hayatları olan bu üç kardeş bir sabah Kültür ve Turizm Bakanlığından gelen haberle şoke olurlar.

Zira kardeşler aslında Leonardo Da Vinci 'nin 7. nesilden torunu olduğunu öğrenirler.

Üstelik sürprizler bununla sınırlı değildir.

Da Vinci'nin dünyaca ünlü olan Mona Lisa adlı tablosu uzun süredir görüşmedikleri Çarşamba'da oturan Seyfi Dede ye miras olarak kalmıştır.

Dedelerinden tabloyu almanın yolunu bulmak için plan kurmaya başlayan üçlü kısa sürede zengin olma hayalleri kurmaya başlarlar, amaç tabloyu kimseye yar etmemektir fakat işler istedikleri gibi gitmez.

Dedesi tabloyu kaybeder ve filmde mafya babası olan Köpek Diş Kemal (Burak Kut) tabloyu herkes’den önce bulmak için seferber olur.

Fakat o değerli tablonun peşinde bir kişi daha vardır tarihi eşyalar satan antikacı, bir bakkal ve dahası tablonun peşindedir.

Ancak işler sandıkları kadar kolay olmayacaktır...

30 ARALIK itibarı ile sinemalar da,

Hepinize iyi seyirler.

Fragman >>