Ahmet Selçuk İlkan... `ENTELLEKTÜELLER ŞİİRLERİ TERK ETTİLER!`
Ahmet Selçuk İlkan RS FM`de yayınlanan `Michael Kuyucu ile Müziğin K.M. Taşları` programına katıldı.
Ayrılıkların şairi Ahmet Selçuk İlkan yakında yayınlanacak yeni albümünün müjdesini verirken günümüzde üretilen müziklerin Avrupa ve Amerika'ya özendiğini ve kalıcı eserlerin üretilmediğini söyledi.
Ahmet Selçuk İlkan şiiri halkla buluşturdugunu söyledi. İlkan " Şiir 80'li yıllara kadar entelektüellerin, akademisyenlerin saklı ve gizli bahçelerindeydi. Sadece onlar dolaşırdı o bahçelerde, sanki şiir sadece onlarındı.
İlkan, Michael Kuyucu'ya şiirin 1980?li yıllara kadar entelektüellerin ve akademisyenlerin tekelinde olduğunu söyledi ve şiiri halkla buluşturan kişilerden biri olarak bu konuda mutluluk duyduğunu söyledi.
Şiir Entelektüellerin ve Akademisyenlerin Arka Bahçesindeydi
Oysa biz ne yaptık? Şiiri aldık meydanlar parklara okullara üniversitelere götürdü, bakın şimdi herkes şiiri kucaklıyor.
Dünyada sizi herkes terk etse bile şiirler ve şarkılar terk etmez. Herkesin terk ettiği bir anda bile aşk ve şiir sizi bırakmaz. Hayatı güzelleştiren aşk ve sevdadır. İşte bu noktada şiir önemli bir hal alıyor. Ama şiir elleri havaya kaldırmak değil, elleri kalplere götürmektir. Ben hayatım boyunca bunları yapmaya çalıştım.?
Hayat Düzeyimiz Avrupalı Olmadan Olmaz
Bugün müzik dünden fazla değişmedi, çünkü müziği değiştiren insanın kendisidir. Son 30 yılda hangi insanlık değişti? Hangi sosyal güvence değişti?
Maçlara bakıyorsunuz yine holiganlar, sokaklara bakıyoruz evlere bakıyoruz şiddet, insan ilişkilerine bakıyoruz hala güvensizlik hala var.
Yıllardır müziğimi bir maskeli baloda dolaşan bir sevgili gibi, sadece kıyafeti değişti. Mesela yıllar öncesinde 70'Lerde köyden kente gelirken şalvarı bohçasıyla gelenler, sonra baktık köylü kentli sokaklarda dolaşanlar oldu, sonra smokin giydi, papyon giydi, sosyeteye girdi.
Daha sonra üniversitelerimizdeki gençlerle bütünleşti. Son yıllarda kıyafetin blue Jean küpe taktı, süslendi barlara girdi. BÜTÜN bunları çıkartın yine makamsal şarkılar yine aynı duygu kalıcı.
Elleri havaya götüren şarkılar değil gönüle götüren şarkılar kalıcı oldu. Kalan şarkılara bakın ''Sen Ağlama'' ''keskin Bıçak'' ''Ayrılğın Kitabı'' Peki ya kalmayanlar bir sürü!
Biz ne kadar Avrupalı ve Amerikalı olmaya çalışırsak çalışalım, hayat düzeyimiz, kültür düzeyimiz o noktaya gelmezse o şarkılarla o melodilerle bizi avutamazlar.'
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.