Altın Portakal... KUSTİRİCA KRİZİ!

Altın Portakal... KUSTİRİCA KRİZİ!

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da, Kusturica'nın davet edilmesinden dolayı Altın Portakal Film Festivali'ne bu yıl katılmayacağını açıkladı.

47. Antalya Altın Portakal Film Festivali'ne jüri üyesi olarak yönetmen Emir Kusturica'nın davet edilmesi ile ilgili tepkilere bir yenisi daha eklendi. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da, Kusturica'nın davet edilmesinden dolayı Altın Portakal Film Festivali'ne bu yıl katılmayacağını açıkladı.

Emir Kusturica'nın festivale davet edilmesine bir diğer tepki de geçtiğimiz günlerde Bal filmi ekibinden gelmişti. Bu sene Berlin Film Festivali'nde Altın Ayı'yı kazanan, bol ödüllü Bal filmi ekibi de Bal filminin galası dahil, festivalde hiçbir etkinliğe katılmayacağını açıkladı. Yapılan yazılı açıklamada film ekibi "İnsanlığa karşı işlenmiş bir suça sözle de olsa katkı sağlayarak soykırımı ve tecavüzü meşrulaştıran bir zihniyetin savunulmasına karşı çıkıyoruz. Savaşa ve savaş suçlarına karşı bizleri birleştirecek tek kriter tek kimlik insan olmaktır. Sanatçı insanlığından ayrılamaz." ifadelerine yer verdi.

AKAYDIN'DAN CEVAP GELDİ

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Akaydın da, gazetecilerin, Uluslararası Film Yarışması Jüri üyesi yönetmeni Emir Kusturica'ya yönelik bazı grupların tepkileriyle ilgili sorularını yanıtladı.

Emir Kusturica'ya yönelik tepkiler ve çeşitli grupların protesto gösterisine hazırlanmasıyla ilgili sürecin nasıl olumlu hale çevrilebileceğine yönelik bir soru üzerine Akaydın, "Sürecin olumluya çevrilmesi için özel bir gayretim olmayacak. Çünkü sürecin olumsuz bir tarafı yok" dedi.

Mustafa Akaydın

"ALTIN PORTAKAL SÖMÜRÜ KONUSU YAPILDI"

Kendisinin 15 yıl önce önce Bosna halkının yaşadığı ızdırabı, elemi, hüznü kalbinde derinden hisseden bir insan olduğunu, Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü döneminde de konunun özel ilgi alanı olduğunu ifade eden Akaydın, şöyle devam etti:

"Sayın Kusturica o zamanlarda yanlışlıklar yapmış olabilir. Muhtemelen Türkiye'ye olan ilgisinde son dönemde pişmanlık duygusu da olabilir. Böyle bir durumu insanca, hoşgörüyle değerlendirmek lazım. Biz sanatçının dünyasını sadece sanat değeri açısından değerlendiririz. Zaman zaman Altın Portakal Film Festivalleri siyasi anlamda kışkırtma, sömürü konusu yapılmıştır. Zannediyorum böyle bir olayla daha karşıyayız. Ben de bir kışkırtma yapayım: Habur sınır kapısında birkaç ay önce teröristleri büyük alkışlarla, hakim ve savcılarımızla kabul edecek kadar hoşgörülü bir ülke, bundan 15 sene önceki bir olaydan dolayı, dünyanın çok değerli bir sanatçısına ırkçı, şovenist, aşırı milliyetçi bir yaklaşım içerisinde olamaz."

"AKP'Lİ BELEDİYE BAŞKANI DA DAVET ETMİŞTİ"

Bu kışkırtmaları, düzenledikleri Almanların bira festivali Oktoberfest'te de bazı sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler kanalıyla yaşadıklarını dile getiren Akaydın, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'de aklı başında, gerçekten sanatı seven, kültürü seven çevreler bunun ayırdındadır. Türk kamuoyuna sesleniyorum: 25 Haziran 2010 tarihinde Bursa Belediyesinin AKP'li Belediye Başkanı çok güzel bir hareket yapmış, Emir Kusturica'yı davet etmiştir. Sanatçı Türk halkına konserini sunmuştur. Konseri çok güzel şekilde dinlenmiştir. Hiç buna tepki göstermeyen bu odaklar, şimdi neden CHP'li Belediye Başkanı Emir Kusturica'yı davet ettiğinde böyle tepkiler gösteriyorlar? Bunu da Türk kamuoyunun takdirine sunuyorum."

SEMİH KAPLANOĞLU'NA CEVAP

"Bal" filmi Altın Koza'da ödül alması üzerine Altın Portakal'a katılamayan yönetmen Semih Kaplanoğlu'nun, Kusturica'ya yönelik tepkisinin sorulması üzerine Akaydın, sözlerini şöyle tamamladı:

"Semih Kaplanoğlu'nun ideolojik yapısını Türk kamuoyu gayet iyi bilir. Bu konuda yorum yapmak istemiyorum ama Semih Kaplanoğlu zaten Altın Portakal Film Festivali'nden elenmiş bir sanatçıdır. Sayın Kusturica'nın geleceği 2 ay öncesinden belliydi. Niye bu tepkiyi, Altın Koza'nın bitimine kadar sakladı da Altın Koza'da ödül aldıktan sonra sahneledi? Bunu da kamuoyunun takdirlerine sunuyorum."

"BAL" EKİBİNİN TEPKİSİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLER

"Bal" film ekibinin tepkisine ilişkin soruları yanıtlayan yönetmen Mustafa Altıoklar da alınan kararın siyasi olduğunu, ancak öyle ya da böyle bu kararı doğru bulduğunu ifade ederek, "Bosna Hersek'te yaşanan olaylar unutulmamalıdır. Bu nedenle Bal ekibinin koyduğu tavır tarihi ve memnuniyet vericidir. Kendilerini destekliyorum. Ben de olsam aynısını yapardım" dedi.

Sanatçı Müjdat Gezen de "Bal" filmine ilişkin alınan karara saygı duyduğunu söyledi. Bunun yönetmenin kendi düşüncesi olduğunu ve alınan kararlara iyi de olsa kötü de olsa saygı göstermek gerektiğini anlatan Gezen, "Herkes düşünce özgürlüğüne sahiptir. Kendisi böyle uygun görmüştür. Saygı duyuyorum" diye konuştu.

Sinema eleştirmeni Atilla Dorsay ise festivale davet edilen Emir Kusturica'nın dünya çapında bir sanatçı olduğunu kaydetti. Kusturica'nın özellikle Sırplar'ı yeterince kınamadığı ve savaşa, daha doğrusu soykırımı nesnel biçimde bakmaya çalıştığı için çok eleştirildiğini anlatan Dorsay, şöyle konuştu:

"Böyle bir insanlık suçu karşısında nesnel kalamaz denildi. Bütün bunlar 1990'ların ortasında, özellikle 1995 Cannes Festivali'nde olan şeylerdi. Kusturica'nın yanlış anlaşıldığını düşünüyorum. O zaman öyle düşündüyse bile bundan çok pişmanlık duyduğunu sanıyorum. Bu durumda ona gelme demek, onu kabul etmemek geri çevirmek yapılacak en kötü şey olur. Ülkemiz aleyhine bir hava yaratır. Tersine bırakalım gelsin ve gerekiyorsa derdini anlatsın, sözünü söylesin. Bu bizim eleştirme hakkımızı elimizden almaz. Bizim milletçe ne kadar demokrat, özgürlükçü ve hoşgörülü olduğumuzu gösterir."

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.