Hıncal Uluç, her yıl olduğu gibi bu yıl da Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin kapanış törenine takım elbise ya da smokin yerine jean, gömlek ya da tişört giyerek katılan oyuncu ve yönetmenleri eleştirdi. Peki Uluç bu konuyu abartıyor mu, yoksa Antalya'da jean Cannes'da smokin giyen Nuri Bilge Ceylan örneğinde olduğu gibi sinemacılarımız Altın Portakal'a 'üvey evlat muamelesi' mi yapıyor? İşte görüşler..

HINCAL ULUÇ NE DEMİŞTİ

"Adam ceket giymeye tenezzül etmemiş. Antalya plajında dolaşır gibi, pantolon dışına sarkan gömlekle sahneye çıkıp 'En ıyi Film' ödülü alıyor. Kimden... Ana muhalefet lideri Deniz Baykal'dan. Hakarete bakar mısınız? Festivale... Antalya'ya, Baykal'a hakarete bakar mısınız? Düşmez ya... Yolları mesela Cannes'a düşse, hem de nasıl smokinler giyip koşar bunlar. Yaşadık, şahit olduk. Ama gavurun yaptığı kutsaldır. Biz yaparsak, köpek muamelesi... O Deniz Baykal... Antalya milletvekili... Antalya Belediyesi de CHP'li. Yani festivalin hamisi, sahibi durumunda. 'Ben bu kılıksızlara ödül mödül vermem' diye sahneden inmiyor.

ATİLLA DORSAY (Sabah Sinema yazarı)

HAKLI AMA BÜYÜTÜYOR

Hıncal Uluç'un yaklaşımı yıllardan beri olduğu gibi. Yani aslında haklı olduğu ama yine de bir ayrıntı olan kılık kıyafet sorununu inanılmaz biçimde büyütüyor. Güzel bir film yapıp oraya ödül almaya gelmiş genç insanları kılık kıyafetleri düzgün değil diye itip kakmak kimsenin haddine değil. Üstelik Deniz Baykal'ı 'niye öyle yapmadı' diye eleştirmek de herhalde bir politikacıya öğütlenecek en son şeydir.

MELİS ALPHAN (Milliyet sinema yazarı)

JEAN'LE KATILMAYI MAHARET GÖRÜYORLAR

Bazılarımız takım elbise giymeyi veya sırtına bir ceket atmayı kendinden ödün vermek sanıyor. Her yere her zamanki halleriyle gitmeyi maharet olarak görüyorlar. Düğüne de, ödül törenlerine de jean giymek onlar için neredeyse bir karakterlilik meselesi! Bu bana çok komik geliyor. Onların bulundukları ortama, o ortamdaki diğer insanlara ve organizasyona saygısızlık ettiklerini düşünüyorum. Yerine göre giyinmek çoğu zaman gösterişten ziyade terbiye meselesidir. Ve bu noktada ayıp oluyor bence.

VOLGA SORGU (Aktör)

KALİTEYİ KIYAFET DEĞİL FİLM BELİRLER

Elbette takım elbise, smokin de giyilir ama mesela ben daha önce sakallı olduğum için eleştirilmiştim. Ama kimse o sakalı iki aydır rol alacağım film için uzattığımı bilmiyordu ya da yazmadılar. Festivalde kıyafete gelene kadar daha büyük sorunlar var. Mesela filmi festivalde yarışan Zeki Demirkubuz'a törende oturacak yer ayrılmadı, o da geri döndü galiba salondan. Organizasyon anlamında da geçtiğimiz yıllara nazaran daha büyük sorunlar vardı. Ama ben her şeye rağmen "Festivallerin kalitesini belirleyen filmlerdir, kıyafetler değildir" diyorum.

UĞUR VARDAN (Radikal yazarı)

ANTALYA'NIN ATMOSFERİ RESMİYETİ KALDIRMIYOR

Hıncal Uluç, yine 'kılık kıyafet yönetmeliği'ne dayanarak Antalya'ya verip veriştirmiş. Hep buradan not kırmaya çalışıyor. Oysa Antalya'da genellikle başka şeyler önemli oluyor. Her yıl genç yönetmenlerin çıkıp çıkmaması, heyecan verici filmlerin bulunup bulunmaması daha önemli. Bu arada Antalya'nın atmosferi ve ambiyansı, Uluç'un zikrettiği 'resmiyeti' kaldıracak gibi değil. Ayrıca diyelim ki çok bir kötü film çektin, jüri de bu kötü filmi ödüllendirdi ve törende smokin giydin. Ee, mesele hallolmuş mu olacak?

ÖMÜR GEDİK(Hürriyet sinema yazarı)

TAKIM ELBİSE ALMAK ZOR MU

46 yıllık bir geleneği olan ve artık yurtdışında da tanınıp, konuşulan, saygı gören bir festivalin törenine uygun kıyafetlerle katılmak gerekir. Bu hem festivale hem de sanata bir saygıdır. Açılış ve onur ödülleri gecesinde Yeşilçam'ın ustaları sahneye en şık kıyafetleriyle çıktı. Kapanışta sahneye çıkanların kıyafetlerindeki özensizlik beni de çok rahatsız etti. Bunun insanları kılık kıyafetlerine, maddi imkanlarına göre değerlendirmekle alakası yok. Zaten ortamın gereğini yapmak adına bir takım elbise ya da koyu renk bir pantolon ceket alıp giymek çok da zor olmasa gerek...