Atilla Özdemiroğlu... 'YAŞAMIN EN MUHTEŞEM HEDİYESİ ÖLÜMDÜR!'
Cine5 ekranlarının sevilen programı “İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’ye usta sanatçı, besteci ve aranjör Attila Özdemiroğlu konuk oldu.
Kaşif olmak isterdim”
Yaşamıyla ilgili bilinmeyenleri İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de paylaşan Attila Özdemiroğlu müzikle tanışmadan önce başka hayaller kurmuş. “ilk yüzleşmem ilkokula kadar gidiyor müzikle başlıyor. Aslında ayrılmış anne ve babanın çocuğuyum. Babamla yaşadım. Annemi 13 yaşında tanıdım. İkisi de vefat ettiler. 5 yaşına kadar halamla birlikte kaldım Ünye’de. Tepenin üstünde bir evdi.
Ünye Lisesi vardı halamın öğretmen olduğu altında, ona ulaşamıyorduk ama liseyi evin bahçesinde görüyordum. Farklı bir çocuktum. Öğretmenler odasında sorarlardı ne olmak istiyorsun diye “kaşif olacağım” derdim. Cevaplarıma gülerlerdi. Mimar olmak da istedim. Hukuk okudum ama bitiremedim.” dedi.
“Öğrenmenin yaşı yok”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de müzikle tanışma öyküsünü de anlatan Attila Özdemiroğlu enstrüman çalmaya küçük yaşlarda başlamış “Babam Yüksek Teknik Okulu’nda öğretmendi. Ve yanında İnönü Enstitüsü vardı. Orada 2. Dünya Harbi’nden gelen Yahudi Almanlar enstrüman atölyesi açtı. Piyano yapılıyor nefesli sazlar yapılıyor mandolin ço fazla yapılıyor. Neden çünkü Can Yücel’in babası Hasan Ali Yücel dönemi bir kültür seferberliği vardı. Ankara Senfoni Orkestrası elemanlarına diyorlar ki okullara dağılın.
Ben öyle başladım. Mandolin hediye geldi. Yasası bile vardı “Harika Çocuklar Yasası” ben ucundan geçtim. Hızlı geliştirdim mandolini kendimi üç ay sonra Ankara Radyosu’nda buldum. Hem Batı hem Türk Müziği keman eğitimi aldım. Müzik öğrenmeye başlayınca bütün tınıları öğrenmek istiyorsunuz. Trompet çok az çaldım. 42 yaşında piyano, şu dönem çelloya başlamıştım ama son metodumu bitirmedim. Öğrenmenin yaşı olmamalı sonu yok.” diyerek anlattı.
“Ajda Pekkan Eurovision’da Petrol’ü istemeyerek okudu”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de müzik dünyasında birçok isimle çalıştığını anlatan Attila Özdemiroğlu Ajda Pekkan’la ilgili Eurovision anısını da paylaştı.“Petrol”ün sözlerini Şanar Yurdatapan yazdı. Ajda Pekkan şarkıyı sevmedi .O döneme gelene kadar kaybedilmiş beş Eurovision vardı, bizden bir şey olsun dediler. Ajda Pekkan daha batılı bir parçayı okumak istedi. Ama öyle büyük bir halk baskısı vardı ki.
Sevmese de okudu başka çare yoktu. Sanırım çok korktu. Bunu kariyer ve hayat meselesi yaptı. Şanar Yurdatapan ile şarkı sözünü yazarken çok eğlendik. O dönem yaptığımız her şey de siyasi bir şey vardı. Sonunda da bir olay var, Şanar’ın ödül reddedişi var. O söz yazarı bende besteci olarak ödül veriyorlar TRT’de. “Onu da Attila’ya verin” dedi. Şanar çok uğraştı sözleri yüzünden.” diyerek anlattı.
“Sezen Aksu duygularını dibine kadar yaşar”
Attila Özdemiroğlu İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de Sezen Aksu ile dostluklarından da bahsetti. “Sezen çok şey. Gerçek bir yetenek. İnsanlık tarafı başka bir deryadır. Olması gereken sanatçıdır. Duygusundan çevreye davranışına. İçindeki çocuğu hiç kaybetmedi hep Sezen’le kaldı. Duygularını dibine kadar yaşar. Son zamanda çok görüşemedik ama benim bu hastalığım ortaya çıkınca her gün ya arıyor ya soruyor ya bir şey gönderiyor. Ya da geliyor.” diyerek paylaştı.
“Yaşamın en muhteşem hediyesi ölümdür”
Attila Özdemiroğlu İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de hastalığı ile ilgili de konuştu. “Hastalıkla ilgili hiç bir şey hissetmedim. Maneviyat herkeste vardır. Herkesin yaşamı yorumlama biçimi vardır. Bazıları toplu olarak yorumlar bazıları kendi. Ben yaşamla ilişkimi kendim yorumluyorum, yaratımla ilişkimi. Arkaya bakmam, yaşam böyle yaşanması gerekir. Kabullenmek de gerekiyor. Steve Jobs’un sözüne inanıyorum. “Yaşamın en muhteşem hediyesi ölümdür” diyor biraz düşünürseniz felsefe olarak çok ağır ve çok önemli bir şey. Çünkü bunun biraz ötesi ölümsüzlük.
Ölümsüz bir yaşamı ben biraz düşündüm dehşet kötü bir şey olacağını düşünüyorum. Sonlu olması güzel bir şey. Ondan sonra başka yerlere açılacağını düşünüyorum, enerji yok olmuyor, bu beden terkedilebilir ama esas olan ruhtur, enerjidir, bilincidir. Bu konuda şunu söylerim korkmamak gerekiyor. Bu sırada çok okuyorum hastalığımla ilgili şeyler. Fiziki olarak kalbi, toplardamarları sıkıştırınca anladık kanseri” dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.