Köşe yazarlarının büyük çoğunluğunun ilgi alanı rakip partiyi, bazı belediye başkanlarını   yıpratmak.  Korona belası onların gündeminde nedense pek yer almıyor… Demek ki, karşı siyasi oluşum- ve  parti  kadar tehlikeli değil bu illet!!..

Neyse , biz sıradan bir vatandaş- gazeteci olarak  sağlığımız  ile ilgili düşüncelerimizden söz edelim…

Malum, gündem denetimli normalleşme ve AVM’ler…

Havalar ısındıkça kalabalıklar artıyor. Bakan Koca, İstiklal Caddesindeki kontrolsüz kalabalığı görünce uyardı, ama bir kulaktan öbürüne gitti sadece…

Normalleşmeye  doğru sınırlı adımlar atılırken, sağlık dünyasının Prof. Tevfik Özlü, Prof. Mehmet Ceyhan, Prof. Sarp Üner gibi saygın isimleri AVM’lerin açılmasının  erken olduğu görüşünde…

Ülkemizde maşallah, nazar değmesin (!)  470 civarında AVM var… Bunların 125’i  İstanbul, 42’si Ankara, 27’si de İzmir’de… Yasaklı 31 ilin hepsinde var. 

Günlerdir sürdürülen planlı strateji meyvesini verdi ve sonunda izin çıktı…

Ekranlarda  ilgiyle izliyoruz, aman o ne titizlik, ne  temizlik… Soyunma kabinlerinden denenmiş kıyafetlere, yürüyen merdivenlerden yerlerin hijyenine; içeri girecek insanın kontrolü ve sayısına kadar  pek göz alıcıydı… Şahsım olarak AVM’lerin  Korona’nın bulaşmasında çok büyük  bir tehlike oluşturacağını sanmıyorum…

NEDEN Mİ?

Salgın yüzünden eskisi gibi kalabalık olmayacağı bir gerçek AVM’lerin. Havalar ısındı, açık hava tercih edilecek kuşkusuz… Gıda katları ve sinemaların kapalı olması da talebi azaltacak.

Ve ekonomik durum... Yarının ne olacağını bilemeyen, her gün para-geçim hesabı yapan insanlar eskisi gibi AVM’lerdeki mağazalara doluşmayacak… En çok göreceğimiz tipler olsa olsa gündemden düşen magazin figürleri olur.

Öte yandan  İster istemez düşünüyor insan...  

AVM’lere gösterilen  titizlik, neden pazarlarda hiç olmadı?

Korona belasının ülkemizde ortaya çıktığı Mart ayından beri ne sosyal mesafe, ne hijyen var pazarlarda… Dışarda yakaladığın garibana 3000 TLceza kes, pazarda seyirci ol… .

Neden pazarlarda insanların üst üste yığılması engellenemiyor?..  Gruplar halinde içeri alsalar olmaz mı? Satıcı ve müşteriye neden maske zorunluluğu bir türlü getirilmiyor?

Yaşlıyı, çocukları koruyacağız diye eve hapsediyoruz ama, pazara giden  bir aile ferdinin getireceği korona riski ile burun buruna getiriyoruz… Bu ne yaman çelişkidir böyle!

Özetle pazarlardaki tehlikeli görüntüye mutlaka son verilmeli. Baş edilmiyorsa kapatılmalı. Pazarcılar bir süreliğine mobil olsun sokakları dolaşıp satsın sebze meyveyi, parasını da kazansın.  Sokağa çıkma yasağı olduğunda ekmek nasıl dağıtılıyor? 

Normalleşmeye  doğru  emeklerken,  emekleri heba etmeyelim.

Yazık olur hepimize…