Yeni single?ı ?Paspas? ile dört yıl aradan sonra yeniden hızlı bir şekilde müzik sektörüne dönen Aylin Coşkun ile müzik yaşamını, hayata bakışını, gelecek planlarını konuştuk.

?Paspas?, bu ay müzik kanallarında dönmeye başladı. Geçtiğimiz ay İstanbul caddelerindeki bilboardlarda boy boy resimleri ile dikkat çeken Aylin Çoşkun, bakın neler anlattı.

Bu albümde kimlerle çalıştınız?

Bu albümde ve bundan sonraki albümlerimde müzik direktörlüğüm, okuma koçluğum ve repertuar seçimimi sevgili Emirkan Yıldız yapıyor. Gerçekten benimle çok uğraşıyor.

Onur İliman her şeyimle ilgileniyor. Melek İşcan asistanım. Erhan Bayrak aranjelerimi yapıyor. Selim Akar basın danışmanım. Çok güzel bir ekibim var. Sizin aracılığınızla hepsine çok teşekkür ediyorum.

Neden bu kadar ara verdiniz?

Aslında hiç ara vermedim, sürekli sahne ve ekstra çalışmalarım vardı. Sadece yeni sinlge yapmadım. Çünkü stüdyoya girecek zamanım yoktu. Ancak zaman bulabildim ve nihayet ?Paspas? ile buluştuk.

?Paspas? benim dördüncü albümüm. Dört şarkılık yeni bir maxi-single da hemen ?Paspas?ın akabinde geliyor inşallah.

?Paspas? çok manidar geldi, birine gönderme mi var?

Hiç kimseye gönderme yapmadım. Bu şarkının benim biraz karekterimi yansıttığını düşünüyorum.

Bu şarkı güçlü bir kadını anlatıyor ve ben de oldukça güçlü bir karaktere sahip olduğum için, duyar duymaz bu şarkıyı aldım ve stüdyoya girdim.

Mankenlik yaptığınız günlere dönecek olursak sahne mi, podyum mu?

1997 Miss Globe Türkiye Güzeli olduktan sonra İzmir?den İstanbul?a geldim ve mankenliğe adım attım. Ancak bu sorunuzun cevabı, hiç tartışmasız sahne.

Ben mankenliği hiçbir zaman sevemedim zaten. Çok küçüktüm podyuma çıktığımda.

Oraya ait hissetmedim kendimi. Hep sahnede yalnız olmayı hayal ederdim. Biraz mankenlik yaptım, oyunculuk yaptım, sunuculuk yaptım, sonra bıraktım. Sahne başladı.

Müzik eğitimi aldınız mı?

Ailemde çok sanatçı var. Rahmetli dayım piyanist şantördü. Annemin sesi çok güzeldir, rahmetli anneannem çok güzel bağlama çalar, şarkı söylerdi, ailede herkesin sesi çok güzel.

Bu beni müzik dünyasına girmem için cesaretlendirdi. Beş yıl müzik eğitimi aldım. Müjdat Gezen Sanat Merkezi Şan Solfej Bölümü?nü bitirdim.

Erdem Siyavuşgil, Nilgün Serimoğlu gibi usta isimlerden ders aldım. Kendimi hazır hissedene kadar çalıştım, beş yıl hazırlandım.

Bir eğitim sürecinden geçtikten sonra yaptım ilk albümümü. Hala eğitimim devam ediyor. Fatma Karaca?dan şan dersi almaya devam ediyorum.

Müzik tarzınız nedir?

Fantezi, arabesk, pop, halk müziği, her tarz müziği söylüyorum. Benim sahne repertuarım çok güzeldir.

Gittiğim yere göre sahne yaparım. Bayii toplantısına farklı, bar sahnesine farklı, festivale farklı çıkarım. Hepsinde repertuarım farklıdır.

Şu an müzik piyasasını değerlendirir misiniz?

Müzik piyasası ne kadar kötü olursa olsun başarı engellenemez. Ben bu yaşıma kadar hep çalıştım.

Haftada iki üç gün hep konserlerdeyim. O yüzden müzik piyasası kime kötü? Bu tartışılır.

Albüm satılmadığı doğru ama her gün şarkı yapılan bir ülkede kimse müzik piyasası kötü diyemez. Demek ki herkes para kazanıyor ve bu sektör devam ediyor.

Müzik dünyasında kendinize örnek aldığınız bir sanatçı var mı?

İyi yapılan her iş benim için örnektir. Caz, pop; tarz fark etmez. Ajda Pekkan, Sezen Aksu gibi duayenleri dinleyerek büyüdük.

Kraliçemiz onlar bizim. Hâlâ onların şarkıları okunuyor, asla eskimeyen şarkılar. İyi ki varlar. Sıla?yı çok severim, Kubat?ı çok dinlerim.

Ekstraya gitmek mi, festival konseri mi, bar programı mı, hangisini tercih edersiniz?

Hepsinin tadı başka. Ancak bar, sanatçılar için en zor ortamdır. Festival kolaydır, çünkü bedavadır, halk konser alanını doldurur.

Bir saat sahne alır, gidersiniz. Bar öyle değil. Barda bir ücret ödeniyor. Çok iyi sanatçılar bile festivallerde tıklım tıklım konser alanını doldururken, barda çıktığında, zaman zaman boş bir salona söylüyor.

Barda üç-dört saat sahne yapmak zorundasınız. Bar çok başka ve zor bir sınavdır. Bayi toplantıları da bara göre kolaydır.

Bar yapmayan ben sanatçıyım demesin. Bütün o insanları etki altına alıp, memnun etmek zordur. Biri ağlamak, biri gülmek, biri dans etmek, biri efkârlanmak istiyor. Hepsini aynı platformda buluşturmak çok zor. Ben bu sınavı her hafta veriyorum.

Burcunuz nedir, özelliklerini taşıyor musunuz?

Yay burcuyum. Nerede ne yapacağımı kimse bilemez. Ama Yay havai derler, ben değilim. Annem babam çok modern ama eski kafalı insanlardır.

Onların gölgelerini ve baskısını hep üzerimde hissederim. Bu yüzden hiçbir zaman uçarı olamadım.

Hala dışarı çıkarken izin alıp, çıkarım. Aileme saygım çok büyüktür. Sürekli onların duasını alırım.

Çok hayırlı bir evlat olduğuma inanıyorum. Beni yakından tanıyan herkesin hayır dualarını alırım. Allah?ın bana bahşettiği en büyük lütuflardan biri bu dua almak. O dualar beni koruyor.

Evlilik ve çocuk hakkında ne düşünüyorsunuz?

Özellikle sanat camiasında insanlar uzun süreceğini düşündükleri evlilikler yapsınlar. O imzayı attığım gün inşallah bir daha asla ayrılmayacağım birisi ile atmak isterim.

Medya evliliği yapmayacağım. Dedelerimden, ailemden gördüğüm evliliği yapmak isterim. Çocuk derseniz, ona hazır hissetmiyorum kendimi.

Çocuk ruhum büyümedi henüz. Daha ben annemin kuzusuyum.

Hedefiniz nedir?

İnsanların artık beni dinlemek istemedikleri güne kadar kadar işimi yapmak isterim. Ne zaman benden sıkılırlar, istemezler, o zaman bırakırım.

Yani koltuk sevdalısı değilim. Çünkü hayat o koltuktan ibaret değil. Hayatın başka birçok rengi var. Bir sanatçı, zamanı geldiğinde ev kadını da olabilmedir.

Bundan gocunmamalı. Bizim sanatçılarımızın çoğunda hastalık derecesinde devam etme tutkusu.

Zamanı geldiyse bırakmalılar bence. Kendini rezil etmeye de gerek yok. Her şeyin bir devri var. Şimdiki gençlik türkü dinlemiyor örneğin.

Bugünün şartlarına ayak uydurmak lazım. Madonna eğer sahnesine Gam Gam Style?ı çıkarıyorsa daha geniş bir genç kitleyi yakalayabilmek için. Yoksa Madonna?nın buna ihtiyacı mı var?

Sizin farkınız nedir?

Sahnede çok eğlenceliyim ve repertuarım çok güzel. Sadece kendi şarkılarımı okumam, piyasanın en sevilen şarkılarını alırım.

Güzellik sizin için ne kadar önemli?

Güzellik çok önemli ama ruh güzelliği daha değerli. Çünük fiziksel güzellik çok geçici. İlerleyen yaşlarımda ruh güzelliğimin kalmasını ve doğal olarak yaşlanmayı istiyorum.

Sahnede olduğum sürece estetiğe karşı değilim ama sahneyi bıraktığım an saçımı boyamam, bırakırım beyazlasın, tırnağımı uzatmam, kısacık keserim.

Doğal halime dönerim. Ama şu anda bizim işimiz şov dünyasında. Diğer insanlardan farklı olmak zorundasınız. Günlük hayatımda ise doğallığı tercih ederim.

Spor yapar mısınız, hobileriniz neler?

Pilates yapıyorum, yürüyüşlere başlayacağım. Bir ara Şeyda Coşkun?la çalıştım, epey kilo verdim ama devam edemedim.

Diyet yapmak bana göre değil. Çünkü aç kalınca sinir sistemim bozuluyor. Kitap okumayı çok severim.

Ahmet Ümit?in kitapları favorimdir. Ayrıca yemek programı izlerim. Hem Türk hem Dünya mutfağından yemekler yapma konusunda çok iyiyimdir.

Bir sanatçı Aylin, bir de geyşa ruhlu Aylin var aslında. Sanatçı Aylin ile diğeri bazen çok kavga ediyor. İkisini dengede tutmaya çalışıyorum.

Hayat felsefeniz nedir?

Yaradılanı severim yaradandan ötürü ve mütevazı olmak. Asla kimse için kötülük düşünmem. Hep dua ederim.

Rabbim, düşmanıma, ne düşünüyorsa onu versin. Benim kalbim o kadar güzel ve sevgi dolu ki bu zor camianın bu kalbi kirletmesine izin vermeyeceğim.

Bu dünyaya değil, öbür dünyaya yatırım yapıyorum. Ben evimi öbür dünyada yapıyorum.

Benimle uğraşanlar çok, üstelik kimler olduklarını biliyor ve çok üzülüyorum ama yine de Allah?a havale ediyorum. Kötülük sahibini bulur.

Eğer temiz kalpliyseniz çok az sendelersiniz, ondan sonra yürümeye devam edersiniz. Ben o hayır dualarını aldığım sürece Rab?bim benim sırtımı yere getirmez.

Çok patavatsızım ama en korktuğum şey insan kalbi kırmaktır, en üzüldüğüm şey de kalbimin kırılmasıdır.

Haksızlığa dayanamam. Kalbi güzel bir insanım, Rab?bim bu özelliğimi benden almasın.

Mutluluk sizin için ne demektir?

Mutluluk ailemin yüzünün gülmesidir. Benim tüm gurur kaynağım ailem.