O zamanlar;

Biz gazetecilere yıllık iznimizin kaç gün olduğu sorulduğunda '7' derdik.. Bir anlam çıkaramayanlara da anlam çıkartırdık:

'3 gün Ramazan + 4 gün Kurban..'

Başka?.. Başkası yok ki! Gazetecinin yıllık izni mi olurdu?..

O zamanlar;

Günlük gazeteler yalnızca bayramın 1. günü yayınlanır, sonraki günlerde Gazeteciler Cemiyeti'nin ?laf aramızda- emekli gazeteci ağabeylerimize bir tutam destek sağlamaktan başka işe yaramayan Bayram Gazetesi çıkardı.. Çalışmayan, emekli olmuş ağabeylerimiz, ablalarımız yazdıkları yazılara karşılık aldıkları teliflerle belki de evlerine 1 kg daha fazla et götürme şansına sahip olurlardı.. 'Yalan' diyen varsa çıksın lütfen ortaya..

O zamanlar;

Sadece ve sadece TRT Televizyonu vardı; ki özellikle dini bayramların coşkusunu bize alabildiğine yaşatan.. Yapımcılarımız; Erşan Başbuğ'lar.. Adem Gürses'ler.. İsmail Güngör'ler, Kahraman Afyonoğlu'lar, Kayhan Öztepe'ler, Aydoğan Ergezen'ler, Hüseyin Başusta'lar, Cengiz Baysal'lar.. Sunucularımız; Cemile Kutgün'ler, Derya Baykal'lar, Ayşe Egesoy'lar, Gülgün Feyman'lar, Mehpare Çelik'ler, Atilla Sarıkayalı'lar.. Ve daha şu an bir çırpıda aklıma gelemeyen niceleri..

Öyle bayram özel programları yaparlardı ki.. Hele ki bir 'Bizden Size' klasiği vardı ki.. Yeterdi bizim için.. Hiç unutmuyorum; bir bayram ziyareti için rahmetli babamın yakın arkadaşı Yılmaz Amca'lara gitmiştik.. Ekranda Nurhan Damcıoğlu vardı.. 'Ufacıksın tefeciksin tombul bebeğim.. Gözlerine meftun oldum acep beni sever misin..' diye döktürüyordu yine..

Güzelden anlayan.. Güzele meftun babacığım o an kararını vermişti.. Bize döndü ve şöyle dedi: 'Artık bizim de bir televizyon alma zamanımız geldi..' Yani anlayacağınız TV, bizim Beykoz'daki eve 'Bizden Size' programı ve Nurhan Damcıoğlu'nun sayesinde girmişti.. Neyse..

O zamanlar;

Ciddi anlamda tek bir 'sahici' televizyon eleştirmeni vardı.. Kısa bir süre de olsa birlikte çalışma imkanı bulduğum, TV'de 7 Gün dergisinin yaratıcısı sevgili Erdoğan Sevgin Abi.. Ona bir şeyi beğendirmek için deveyi mutlaka hendekten atlatmak gerekirdi..

Şimdilerde;

Erdoğan Abi, uzun zamandır yazmıyor.. Şimdi.. Yani Kurban ve Cumhuriyet bayramlarının ardından yazsa.. 'Büyük' diye geçinen TV kanallarını tefe koyar, 'Nerede bayram coşkusu?..' diye çok haklı olarak sual ederdi..

Bayramı evde geçirdim.. Gündüz yeni kitaplarım üzerinde çalıştım.. Gelen eşi dostu ağırladım.. Akşamları ekran karşısına geçtim.. Ara ki bulasın bir bayram özel eğlence programı.. 'Büyüğüm..' diyen kanallara baktıkça 'büyüğüm' geldi kızgınlıktan.. Bir ara elim 37. kanala gitti.. Flash TV'ye..

Sarışın güzel Yeliz Akay sunuyordu.. Son baktığımda facebook'ta 9 bin 584 kişinin 'beğen'diği Yeliz Akay'ı 9 bin 585. kişi olarak beğendikten sonra programı izlemeye koyuldum.. Sahneye gelen her şarkıcıya dansları ile eşlik eden ve iki delikanlıdan oluşan Ankara Kaşık Ekibi, bazı şarkılarda onlara katılan seksi mi seksi, beyaz minili Serap Çavdar vardı..

Kafkas Halk Oyunları Ekibi, Latin Dans Grubu, PopStar Gökhan, Şenay, Nigar Ekinci, Mustafa Malat, Gizem Kara, Grup Laçin'den tanıdığımız Hakan Alkan, Pervin Bulu, Arel, Şebnem Ceyhan, Metehan, Naide Polat, Dilara Büyük, Hakan Demirtaş, Belgin Tunçbilek, Nazan Yeşiltan (çoook eski dost), Hakan Yiğit, Cemalettin Kurtoğlu ve Zafer Toprak.. Program bittiğinde saat 04'ü gösteriyordu.. Ama eminim ki Flash TV izleyicileri müzik ve eğlenceye doymuşları pek çoğunun adını ilk kez duyduğum şarkıcılar ve Yeliz Akay'ın başarılı sunumuyla..

Flash TV İç Yapımlar tarafından hazırlanan, Mustafa Aktaş'ın yönettiği Bayram Özel Eğlence Programı beni kilitlemişti ekran karşısına..

Eyyy reyting peşinde koşan koca koca kanallar.. Eyyy; 'Bayramdır, millet tatil yerlerine kaçtı.. Dayanın sevilen dizilerin eski bölümlerini..' zihniyetini yıllardır bize yutturmaya çalışan böyyyük kanallar.. Bilin ki yemedik!

Önümüz Yılbaşı.. Ve dolayısıyla Yılbaşı Özel Eğlence programları olacak (mı) acaba? Olsa da.. Olmasa da..

Daha net konuşturmayın beni!

[email protected]