BİR BAŞKA SEVGİLİYİ SEVEMEM SEVEMEM....
Ne kötü... Erol abim bir anda yok oldu hayatımdan. Halbuki beni gördüğü zaman kibarca ayağa kalkışı ve yüzüne yayılan kocaman gülüşüyle 'caaaanımmm' diyişi dün kadar yakın.
Bana sürekli bahsettiği 30-40 adet farklı projesi... Her biri birbirinden değişik müzik projelerini hep hayata geçirmekten söz ederdi.
Bursa"da bir tv programında karşılaştığımızda elinde yeni bitirdiği Nasrettin hoca cd’si vardı. Özel olarak diktirdiği kaftan ve sarık da cabası. Hemen elime bir cd tutuşturmuştu.
Bazen onunla ve dönemin diğer sanatçılarıyla nostalji konseptli konserler verirdik. Bu çalışmalarda ille de kendi şarkılarını yeniden düzenlenmiş halleriyle söylemek isterdi.
Çok eğlenceliydi. Sürekli bişiler anlatırdı. Kıyafetleri orijinal, renkli ve çok özenliydi. Çorabı, ayakkabıları, peruğu , rengarenk kıyafetleriyle jilet gibiydi.
İstanbul'a ilk geldiğim zamanlarda bir otelde yabancılar için düzenlenen Türk gecesinde farklı dillerde şarkı söylüyordu.
Daha sonraki yıllarda beraber aynı sahneyi paylaşacağımı bilemezdim tabi ki. O gün tanıştık ve hayran kaldım Daha sonra Tv programlarında karşılaşırdık. İkinci eşi Ute ile gelirdi. Ute'ye çok değer verir, onun düzenlemeleriyle okur, onun istediği şekilde giyinirdi. Onunla işlere giderdi. Ute ne isterse yapardı. Boşandığı zaman da çok şaşırdım.
Ajlan'nın ölümüne çok üzüldüğünü biliyorum. Ama sonuçta o bir yıldızdı. Kendini daha çok seviyordu. Toparladı kendini.
Kurduğu küçük bir orkestra ile ekstralara gidip sahnelerde kaldı. Ama dönem değişmiş onun star olduğu, yollarına güller atıldığı tıklım tıklım konser salonları dönemi bitmişti. Sahnelerde başka tür müzikler vardı.
Her ne kadar bu müzikleri Türkiye'ye ilk söyleyen olmasına rağmen yeni gençliğe yeteri kadar tanıtılamadı.
Naim Dilmener, Hakan Eren gibi arşivciler onun şarkılarını radyo programlarında çalıncaya kadar şarkıları arşivlerde kaldı. Hakan Eren sadece onun değil o jenerasyonun kayıtlarını temizleyip TV’lere çıkacak CD’ler yapınca şimdiki gençlik eski şarkıları keşfetmeye başladı.
İlginçtir ki Erol abinin çok fazla şarkısı yeniden düzenlenmedi.
Kendisi de Ute'nin yaptığı kötü alt yapılar üstünde kendini yeniden gösteremedi.
Benim bildiğim kadarıyla hep bir ümidi vardı gelecekten. Yeni planlar onu ayakta tuttu.
Hatta onu Bursa'da gördüğümde yeni bir menejeri bile vardı.
Arkadaşım Yılmaz aradı ölüm haberinden bir gece evvel Erol abi ile sohbet ediyoruz diye.
Ve haber kanalında iki satır yazı. Cenaze namazı cumartesiye geldiği için pek çok müzisyen ve şarkıcı cenazeye gidemedik. İşleri olmasa gelirler miydi?? Vallahi bilemiycem!