Pazar gecesi Frankie 'de Neşe Karaböcek'i dinlemeye gittim. Derbinin azizliğine uğramasından korkuyordum. Ama mekan içerdeki müşteriye ve sanatçısına olan saygısı nedeniyle sahneyi açtı.

Bir süredir gölge gibi Neşe hanımın konserlerini takip ediyorum. İstanbul Kültür Merkezlerinde halkla bütünleşmesini ve o ölümsüz şarkılarının hep bir ağızdan söylenmesini gözlerim yaşararak izlemiştim.

Neşe Karaböcek deyince naif gülümsemesi ile İspanyol nağmeleriyle bizden şarkılar okuyan bir solist gelir aklımıza.

Ünlü besteci ve söz yazarları onun için şarkılar yazmışlar. Yıldızlığa hazırlamışlar. Bu şarkılar radyoda yayınlanmadan sadece 45 liklerle tüm yurtta sevilmiş. ?Artık Sevmeyeceğim?, ?Aşkın Kanunu?, ?Adını Anmayacağım? gibi şarkıların dışında; ?Neden Saçların Beyazlanmış Arkadaş?, ?Kemancı? gibi ömür boyu hit şarkılar seslendirmiş.

Bu gün piyasada bu işten para kazanan arkadaşlarımızın çoğu (ben de dahil) onun şarkılarını söylemeye devam ediyoruz.

Frankie'de sahneye kuğu gibi süzülerek "duydum ki unutmuşsun" ile geldi. Şarkı söylerken her kelimenin duygusunu seyirciye aktardı. Hele "Bir Bahar Akşamı? söylerken hepimiz şarkının içindeydik.

Bilinen şarkılarını hep beraber bağıra çağıra söyledik .

Tertemiz türkçesi, billur gibi sesi ve mütevazi kişiliğiyle gerçek bir assolist Neşe Karaböcek.

Bir süredir Hakan Eren'in hazırladığı "Gazino Show" da da sahne alıyor Neşe Hanım. Gazino kadrosunda beraber çalıştığı tatlı ve çılgın kadın Seyyal Taner'de Neşe hanımı izlemeye gelenler arasındaydı. Neşe hanım elbise değiştirmeye gittiğinde mikrofonu bana verdi ama dönüşünde sahneye Seyyal Taner'i aldı.

?Son Verdim Kalbimin İşine? ile sahneye dalan Seyyal'i tutamadık. Danslarıyla Frankie'nin dört bir tarafını dolaştı. Öyle ki Neşe Hanım ortayı genişletmek zorunda kaldı.

Şahane müzisyenlerle şahane bir repertuar yapmış solistimiz.

Bizi mest etti. Doyamadık.

Bi daha ! Bi daha! Bi daha!!!

[email protected]