4 yılda bir veririm ben arkadaş.. Gene verdim.. Kendi istek ve kendi arzumla, gönlümden geçene verdim.. Bir senesi şimdi hangi seneydi hatırlamıyorum sadece birine vermem gerekirken hepsini öyle sevmiştim ki hepsine birden vermiştim.. Tabii bu verişim; malum kişilerce geçerli sayılmamış, beni bu zevki sonuna kadar yaşamaktan mahrum etmişti..

11 Haziran 2011 gecesi uyku tutmadı.. Ertesi sabah vereceğim ya.. Heyecandan bir o yana dön bir bu yana dön.. Sabahı ettim.. Saat: 08.30 gibi Bakırköy Özel Dadyan Ermeni İlköğretimokulu'nda 1538 nolu sandığın başındaydım.. Önce hanım kızlarımızdan birine verdim.. Kafa kağıdım ile seçmen bilgi kağıdımı.. Bir kafa kağıdına baktı bir bana.. Sonra o da bana verdi.. Eşek kuyruğu gibi bir pusula.. O pusulanın asla sığmayacağı bir zarf.. Ve bir de göğsümü gere gere vuracağım mühür.. Alma-verme işlemi tamamlanmış; tam Küçüksu Plajı'nın kabinlerini andıran bir kabine girmeye hazırmlanıyordum ki; görevli olduğu yakasındaki karttan belli olan bir delikanlı; 'Cep telefonunuz var mı?' diye sordu.. 'Var' dedim ve ekledim: 'Sıfır beş yüz otuz...'

Meğer aynı olay hemen hemen aynı saatlerde sevgili Ata Demirer'in de başına gelmiş. Aynı soru ona da sorulmuş. Ata, 'Beşiktaş Kültür Merkezi'nden bana ulaşabilirsiniz..' demiş.. Hürriyet de bu olaya 'Seçim gafı' diye BAŞLIK etmış.. Oy vereceğimiz kabine cep telefonu ile girmek yasak ya, meğer adamlar onu soruyormuş ama ben de Ata da yanlış anlamışız işte.. Kimbilir bizim gibi kaç kişi daha yanlış anlamıştır.. Neyse; 'BAŞLIK' dedim ya..

Sıkı bir 'gazete okuru' olarak bir gün 'Ben bu başlıklara taktım abi' dedim! Ne zaman mı? 4 Mart 2004 tarihinde aşağıdaki başlığı Milliyet'in spor sayfasında okuduğum gün! Neydi o başlık?

'BİR ZAMANLAR DESTAN YAZARDI.. ŞİMDİ ADINI BİLE YAZAMIYOR..'

Galatasaray'ım; Süper Lig ve Türkiye Kupası'nın ardından UEFA Kupası'nda da havlu atmıştı. Büyük ümitlerle gittiği İspanya'da Villarreal karşısında 3-0'lık bir yenilgi almıştı. Fatih Terim'in istifa mektubu cebindeydi.. Başkan Özhan Canaydın'a durumu açıklamıştı.. İşte böyle bir maçın ertesi günü Milliyet'in spor sayfasında Galatasaraylı Sabri'nin arkadan çekilmiş tam sayfa bir boy fotoğrafı vardı. Sayfanın tamamını kaplamıştı. Ve SABRİ'nin sırtında SARBİ yazıyordu!

HEY dergisinde mesleğe başladığım ilk yıllarda değerli hocam Doğan Şener ağabeyim; 'Aklınıza ilk gelen başlık, başlık değildir' derdi ve eklerdi: 'Çünkü sizin aklınıza ilk gelen başlık, başkalarının da aklına gelir.. Onun için başlık atarken çok düşünmeniz gerekir..'

O günden sonra gazetelerde dikkatimi çeken başlıkları bir bir toplamaya başladım. Bir kitap haline getirdim.. Yayınlanması yakındır; bütün gazeteci yetiştiren okullara yardımcı ders kitabı olması dileklerimle..

13 Haziran sabahı, bütün Türkiye gibi ben de yeni bir Türkiye'ye uyandım.. Yüzde 50 oranında yani her 2 kişiden 1'inin oyunu alarak üçüncü kez iktidara gelen AK Parti gerçeği vardı karşımda.. En büyük merakım da gazetelerin attıkları başlıklardı.. İlerde 'belge' olmasını düşünerek önce bir özet geçeyim;

2011 Genel Seçimleri 12 Haziran 2011 Pazar günü yapıldı. Çıraklık ve kalfalık dönemlerini geride bırakıp, ustalık dönemine geçtiğini söyleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti'si; her 2 seçmenden 1'inin oyunu alarak yüzde 50 oyla üçüncü kez iktidara geldi. Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'si hem oy hem de milletvekili sayısını artırarak yüzde 26 oy topladı. Devlet Bahçeli'nin MHP'si ise barajda kalır mı kalmaz mı tartışmalarını bırakarak yüzde 13 oyla Meclis'e girdi. Bağımsızlar ise yüzde 7 oy toplayarak 36 milletvekilini garantiledi. Türkiye kadar dünyanın da merakla beklediği seçim; gazete manşetlerine şöyle yansıdı:

Posta ve Taraf pişti oldu

Ustaya İcazet [Bugün]

Üçüncü AKP Dönemi [Cumhuriyet]

Türkiye Onu Seviyor [Haber Türk]

Yine Erdoğan [Hürriyet]

Menderes'in Rekorunu Kırdı [Milliyet]

AK Parti Ezdi Geçti [Posta + Taraf]

Sandığın Ustası [Radikal]

Haydi Usta [Sabah]

Padişah Tayyip'in Üçüncü Dönemi [Sözcü]

Zafer [Star]

Hayırlı İşler Usta [Takvim]

Hayırlı Olsun Usta [Türkiye]

Tarihe Geçti [Vatan]

Ustanın Zaferi [Yeni Şafak]

Yüzde 50 Oyla İstikrara Güçlü Destek [Zaman]

'Donla konser verdi..'

Günlük gazeteleri bitirip; 'ek'lere geçtiğimde 5 ekten 4'ünde [Kelebek haberi kullanmamıştı] ortak bir haberle karşılaştım:

Aslında haber ilk olarak bizim sitemizde yayınlanmış ve ertesi gün tüm medyaya düşmüştü...

Bir clup'ta 'yaza merhaba' partisinde sahneye çıkan, 'O Şimdi Asker' şarkısıyla ünlenen Tuğba Ekinci; 'resmen ve alenen' iç çamaşırı ile sahneye çıkmıştı.. Üzerinde dantelli siyah iç çamaşırı ile 'yürekleri hoplattı' denilerek haber verilmişti.. Peki bu resimleri gerçekten iç gıcıklayan bu haber için magazinci kardeşlerim hangi başlıkları tercih etmişti?

Erkeğime Yeterim [Cadde- Milliyet]

Çamaşır IN, mayo OUT [Günaydın- Sabah]

Donla Konser Verdi [Magazin- Haber Türk]

Sahneler Plaja Döndü [Saklambaç- Takvim]

Tanrı aşkına; 4 başlıktan hangisinde yaratıcılık?.. Hangisinde haberi okumak için merak uyandıracak bir çağrışım?..

Yazıktır günahtır diyordum ki; baktım Kelebek'te Emre Altuğ'un yeni albümüyle ilgili haber: 'Zil çıktı..'

'Zil' albümün adı.. Ama 'zil' çıkmaz ki kardeş! Zil çalar.. Ben olsaydım; haberi şu başlıklardan biriyle süslerdim:

Emre Altuğ artık 'Zil'li..

'Zil'li Emre..

'Zil' çaldı, Emre suya daldı!

Emre'nin 'Zil'i tatil için çaldı!

Üfff sıkıldım.. İnsan; magazin medyasında 40. yılını da doldurunca çenesi düşüyormuş demek ki.. Baksanıza benimki yerlerde gezinmeye başladı bile.. Onun için magazinci kardeşlerimin daha çok tepkisini üzerime çekmemek adına.. Hoşça kalın.. Güzel ve anlamlı başlıklarla dolu gazetelerimizle kalın..

Not! Son aylarda başlıkları ile dikkatimi çeken iki gazete var; birincisi Takvim, ikincisi de Haber Türk'ün İstanbul eki..

Hoşça kalın.. Sevgimle kalın..

[email protected]