17-18 KASIM’DA TÜYAP KİTAP FUARI’NDA TUNÇ YAYINCILIK STANDI’NDA OKURLARIYLA BULUŞUYOR...

İşte efsane oyuncunun kısa hayat hikayesi...

13 yaşında Nejat Uygur tiyatrosunda oyuncuydu.  15 yaşında Yeşilçam’la tanıştı; Cüneyt Arkın’la başrol oynadı.

Dünyanın en hızlı senaristiyle nişanlandığında 16 yaşındaydı. Nişanı atınca, Yeşilçam’dan da atıldı.Prenses Leydi Diana ile Londra’da sınıf arkadaşıydı.  

Türkiye’ye uluslararası fotomodel ve manken olarak döndü. Yıllar boyunca, aranılan ve beğenilen bir başrol oyuncusuydu.

Daha sonra ‘gazino devri’nin masaları ful dolduran assolisti oldu... Uğruna yerin üstü kadar yerin altı da birbirine girerken, henüz yirmili yaşlarındaydı... 

Erkekler onun için deli oluyordu ama, o bir tek kişiyi sevdi... Bir tek kişiyle evlendi... 

Fakat erkeklerden yana hiç şanslı olmamıştı...Fazla sevilmek kıskançlığı, kıskançlık ise şiddeti beraberinde getiriyordu hep... Prodüktör nişanlısı da, kocası da onu hep ‘öldüresiye’ sevmişlerdi... 

Daha otuzuna bile gelmeden ölümcül bir komadan uyandığında, bambaşka bir dünyada yaşıyordu:

Simsiyah bir dünyaydı bu artık... Birçok insanın ‘dayanamaz, kendini öldürür’ dediği noktadan yaşama yeniden tutundu. 

‘Yıldız olmak, ışığı görmek değil, ışık vermektir’ dedi ve farklı bir yaşamı sıfırdan öğrenerek, artık görmediği bir dünyada görenlerden daha çok şey başardı.

Deniz Akbulut, film senaryolarına taş çıkaracak çok ilginç yaşam öyküsünün en altı çizilecek anlarını sizin için kaleme döküyor... 

Film Gibi’de bu iki zıt dünyayı büyük bir içtenlikle anlatılıyor. Sinema ve sahne sanatçısı olmak ya da en güç koşullardan bile başarıyla çıkmak isteyen günümüzdeki yüzbinlerce gence, bu dikenli yolların haritasını sunuyor...