DİYETÇİ GELDİ HANIIIMMMMM!
Değerli magazinkolik okurları,
Sizler beni showlarımla,şarkılarımla tanıyorsunuz.Zaman zaman kafama takılan güncel konuları kendi yorumumla sosyal medyada yazdım.Çünkü kafayı takacak o kadar fazla şey var ki etrafımda.
Sevgili dostum Nurcan Sabur 'un teşvikiyle bundan sonra 15 günde bir olayları kendi bakış açımla magazinkolik te yorumlayacağım. İşte sizlerle paylaştığım ilk yazım;
*******************************
Yaz geliyor!
Bu da diyet mevsimi geliyor demeeeek?
Kışın yedigimiz hurmalar havalar ısınmaya baslayınca bir yerimizi tırmalamaya baslar. Mesela cüzdanımızı..
Bütün kış uyum icinde yaşadığımız yağ ve selülitlerimizden aniden nefret ederiz. Her yerimiz fazla gelir.
Bu da diyet mevsiminin geldiğini gösterir. Mehmet Öz gelir. Sibel Can kilo verir?
Mart ayı aynı zamanda türlü çesit diyet reçetelerinin de piyasaya dökülme ayıdir
Onu takip eden nisan ayı cebimizdeki üç beş kuruşu denklestirip spor salonu, diyetisyen, masaj, estetisyen peşinde koştuğumuz aydır?
Ben de bunları yapıyorum inanin. Ama nedense piyasada gezen diyetlerde aklımın almadığı bir sürü şey oluyor
Sizin de dikkatinizi çekmistir mutlaka. Diyete girdin mi askeri kampa girmiş gibi olacaksın. Sadece önerilenleri ye ve yat. Spor yap!
özellikle havalar ısındı mı içimizde ısınır. Sokaklara taşariz. Açık hava yerlerde dostlarla iki tek atar sosyalleşiriz di mi?
Bu da yeme içme, mevsimlik lezzetleri tatmak demek. Kırmızı çilekler, kirazlar, erikler. Halbuki kaç kalori onlar biliyor musunuz?
Şöyle dostlarla güzel havada kahvaltı yapılmaz mı? Yağda sucuklu yumurtalar, gozlemeler, çiğ börekler yenerek bir kereden bişi olmaz denmez mi?
Açık havada kankanla bira-patates, rakı-balık, peynir-şarap ikilemeleri ve muhabbeti yapılmaz mı? Neyse bi kereden bişi olmaz.
Diyetler her pazartesi başlamak ve bozulmak içindir. Siz inat etseniz de etrafınız bi lokmadan bişi cikmaz diye sizi kışkırtır.
Damak zevki yüksek olan veya yemek yemeyi seven insan için diyet bir işkencedir. Bir kibrit kutusu peynir o ruhu doyurabilir mi?
Mart ve Nisan aylarında piyasaya yeni zayıflama ilaçları, besin takviyeleri,diyet kitapları sürülür
Diyet listesine gore yaşamaktan bıkarsınız. Gözünüz yeşil bişi görmek istemez.
Çoğu zaman çevremiz de size diyetinizi uygulatmaz. Evliyse; evde çoçuklar varsa, yemek yemeyi seven bir eş, ziyaretsever komşular varsa işiniz çok zor.
Bu diyetleri yazanlar bizim Türk usulü hayat tarzımızdan habersizdir genelde. Türkiye de ev hanimları haftada bir toplanıp gün yaparlar. Altın günü filan..
Ya da akşam misafirliğe gideriz. Bu etkinliklerde adet olan hamur işi ve tatlı çeşitleri ikram ederiz
Diyelim ki bi büyük şehirde ve gerekli imkanlara sahibiz. Daha küçük yerlerde yaşayan kadınlarımız naapıyor dersiniz?
Küçük muhitte spor salonuna gitse "koca bulmaya mı gidiyon gızzz" derler.
Küçük muhitte estetik merkezine gitmek istese, etrafindaki kadınlar vazgeçirir veya koca o parayı başka yere yönlendirir. Yeni bir tv mesela?
Çünkü ataerkil yaşam düzeni içinde Anadolu kadını olduğu gibi güzeldir. Olmak istediği gibi değil?
Yemek yemeye "hayır" diyemezsek zor bu iş! hele açık büfelerin dayanılmaz cazibesi? iş yemekleri? Davetler??
Marketlerde de çikolata ve gofret rafları?
Bir de kokular çeker beni. Taze pişmiş poğaça börek, kokoreç, fırından simit, ızgara kö fte(ama sokak köftecisi) Galata'da nefis balık ızgara, mis gibi taze çekilmis kahve, leblebi kokusu
Domates salatalığın bile kokusu kalmadı artık? Yani diyet malzemenin kokusu yok? Arama!..
Almanya da sıcak şarap güzel kokar kışın. Bir de yilbaşı zamanı sokaklardaki vanilya, çikolata ve tarçın..
Bence hayatın güncelliği içinde kalamayan diyetler asla yapılamaz!..
Kişinin parasal durumu da önemli. Diyet listesi çoğu zaman et ürünlerine dayalı. İnsanlar bir parça eti üçe dörde bölüp 5 çeşit yemek yapıyor.
Diyet peyniri bir kenara birakırsak normal peyniri bile zor buluyor.
Kepekli ekmek normal ekmeğin kac katı fiyatta?
her sabah iki yumurtayı kendi yiyeceğine içine domates soğan filan koyup menemen yaparsın. Al sana bir öğün yemek.
Haftada iki üç kere balık var listede? Somon filan olursa! Bunu Anadolumun ev erkeğine söylesin de hanım görsün gününü?
Ah bir de bilgisayar ve TV karşısından kalkabilsek. Ben bunu çoook yapamıyorum. Hele mailer, Facebook ve Twitter, bilgisayar oyunları, akıllı cep telefonları, oyun konsolları, Televizyonlarda çeşitli diziler? Akşam saatinden gece yatma vaktine kadar..
Hareket de yok yani azizim!
Spor salonuna da çoğu zaman sosyalleşmek için gidiliyor artık. Orada da iş ilişkileri pekiştiriliyor. Yeni bağlantılar oluşturuluyor
O nedenle evinin dibindeki A spor salonuna gitmeyip uzakta ama daha meşhur B salonuna gideriz.
Spor salonlarının yüzme havuzları özellikle hafta sonları ailelerin çocuklarını getirdikleri bir eğlence yerine dönüşür.
Yazılıp da gidemediğim, aidatlarını ödediğim o kadar çok spor salonu üyeliğim varki? Yazık aslında; madem gidemiyorum,niye yazılıyorum?.. Mutlaka bir pazartesi günü çoşmuşumdur. o gün spora,diyete başlayacağım diye?
En sonunda Wall-E filmindeki hale dönüşeceğiz galiba!
Git gide daha şişman bir toplum oluyoruz.
Sevgilerimle?
Bana yazabilirsiniz,
SOSYAL MEDYADA BEN!
www.twitter.com / @zelihasunal
www.facebook.com/Zeliha Sunal
www.facebook.com/ Zeliha Sunal II
www.plus.google/ Zeliha Sunal
www.myspace.com/zelihasunal
www.zelihasunal.com
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.