‘ATATÜRK VE ŞEHİTLERİMİZE MİNNETTARIZ’

- Kurtuluş Savaşı Destanına başlama kararını nasıl aldınız? Bu süreç nasıl gelişti?

Bunun birkaç sebebi vardı: Bu topraklarda, bir bayrak altında dilimizi, inancımızı, yaşam biçimimizi koruyarak özgürce yaşıyorsak bunu Atatürk de dahil olmak üzere, başında bir mezar taşı dahi olmadan Anadolu'nun kadim topraklarında uyumakta olan binlerce isimsiz şehitlerimize borçluyuz.

Onlara minnetimizi gösterecek bir eser üretmek benim için adeta bir görev olmuştu.

Yüzyıldır bitmeyen Kurtuluş Savaşının içinde, bazı kesimler tarafından küçümsenen, çarpıtılan hatta değiştirilen süreci, yeni nesillere "resmi olmayan" bir anlayışla, insan üstünden aktarmanın gerekliliğine inanarak yazmaya başladım.

Ortak paydamız minnet, vefa ve insanlık olduğunda "Biz birlikte Cumhuriyetiz."

‘KURTULUŞ SAVAŞI DESTANI EN KUTSAL MİRAS’

- Yazmakta olduğunuz, “Kurtuluş Savaşı Destanı” size neler hissettiriyor?

Bir besteci olarak hayal ettiğimden daha iyi bir kariyerim oldu. Şarkılarım artık hatırlamadığım kadar dile çevrildi ve beni mutlu etti.

Bu defa hayalim, "Kurtuluş Savaşı Destanı"nı dinleyen herkesin kalbinde, bugüne dek açılmadık en özel kapıyı açarak, ortak bir "Cumhuriyet bilincinde" buluşturmak.

Her bestecinin bir hayali olsa da o hayalin kaderine karar veren tek gerçek, zamandır.

Destan'ı yazmak müzikal anlamdaki en zor sınavım olsa da gelecek kuşaklara bırakmak istediğim en kutsal miras.

‘YAŞAYAMADIĞI ÇOCUKLUĞUNU ULUSUNUN EVLATLARINA YAŞATTI’

- Kiraz Ağacı’nın içsel arka planında neler var?

Atatürk'ün asker, devlet adamı, siyasetçi, devrimci, reformist, dil bilimci, matematikçi, entelektüel taraflarını gördük ama gözden kaçan bir yanını hep ıskaladık. İçinde hep bastırmak zorunda kaldığı çocuk tarafı…

Salıncaktaki fotoğrafına bakın en neşeli en mutlu halidir, sevinç ışıkları çıkar sanki gözlerinden.

Küçük yaşında itibaren büyük kararlar ve sorumluluklar almış, hayatı cephelerde geçmiş, çocukluğun sorumsuz ve sorunsuz zamanlarını özleyen bir adam.

Kendi yaşayamadığı çocukluğunu, ulusunun evlatlarına yaşatmaya ant içmiş bir adam.

ATATÜRK’E YOLDA KİRAZ VEREN ÇOCUĞUN ÖYKÜSÜ

Destanın ikinci eseri olan “Kiraz Ağacı”, Samsun’dan yola çıkan Atatürk’le ona yolda kiraz veren çocuk arasındaki hikâyeyi anlatıyor.

Şarkının klibinde de bunu canlandırdık, evlerimizden çıkmadan ve çocuklarımızın seveceği şekilde animasyon haline getirdik.

Mustafa Kemal Atatürk “Biz her şeyi gençliğe bırakacağız. Geleceğin ümidi, ışıklı çiçekleri onlardır.

Bütün ümidim gençliktedir.” derken gelecek yeni nesle olan güvenini ve cumhuriyeti onlara emanet ettiğini anlatır…

Ben de “Kiraz Ağacı”nda bunu anlatmaya çalıştım ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için çocuklarımıza böyle bir hediye vermek istedim.