Erhan Çelik... 'TELEVİZYONLAR KADIN İŞİ!'

Erhan Çelik... 'TELEVİZYONLAR KADIN İŞİ!'

Türkiye’nin ilk interaktif talk show programı “Hadi Be”ye, “Karanlık Çarşamba” adlı kitabıyla okuyucuyla buluşan ünlü haber spikeri Erhan Çelik konuk oldu.

 “Hadi Be” programında Emre Saygı'nın sorularını yanıtlayan Erhan Çelik, son kitabı “Karanlık Çarşamba” başta olmak üzere, hakkında bilinmeyen yönlerine dair samimi açıklamalarda bulundu.

Korkuya sürükleyen pek çok olay Çarşamba günü olmuş

Erhan Çelik yeni çıkan “Karanlık Çarşamba” kitabının nasıl ortaya çıktığını: 'Kitaba gelmeden önce, bu aslında senaryo olarak hazırlandı.

Ona uygun bir şekilde anlaşmalar yapıldı. Yapım şirketiyle nasıl bir tarzda bir içerik yapılacak diye görüştük. Önümüzdeki sezon ekranda olacak.

Senaryo yazıldıktan ve sinema hikayesi bittikten sonra "Neden kitabını yazmıyorsun?" diye sordu ekip arkadaşlarım.

Aynı ortak temada “Karanlık Çarşamba”yla bu kez farklı bir hikaye yürütüp kitabı öyle yazdık. İzleyicisinden önce okuruyla buluştu.

Neden Çarşamba? Bu sorunun cevabı kısmen kitabın içersinde var ama öncelikle şunu söyleyelim; Türkiye’deki suikast ve faili meçhul olaylar ki bunlar gerçekten toplumda çok büyük korku yaratan, insanlar üzerinde endişe duygularını uyandıran, korkuya sürükleyen olaylar ve pek çoğu Çarşamba günü yaşanmış.

90’lı yılların başından itibaren derleniyor bu suikastler ve benim muhabirliğe ilk başladığım zamanlara da o zamanlar.

90’lı yıllarda muhabirken, bu olayları izledim. Tarihler hep gözümüzün önünde, bir ayrıntı dikkatimi çekti. Önce iki suikastle başladı.

Sonra üç dört beş altı yedi sekiz dokuz on onbir devam ettikçe ediyor, bakıyorum bütün suikastler Çarşamba günü olmuş.

Suikastler, 2000’lerde Necip Hablemitoğlu ile başlıyor. Ondan sonra bugün için FETÖ’nün operasyonları olduğu açık bir şekilde delilleriyle ortaya çıkan kimi olaylar var ki yine Çarşamba günü gerçekleşiyor.

Muhsin Yazıcıoğlu’nun öldürülmesi açık bir şekilde öldürülmesi diyebiliyorum buna o da Çarşamba... Devam edip gidiyor böyle. O nedenle kitabın ismi "Karanlık Çarşamba”

Devam kitabı da var

Emre Saygı’nın “Neden Çarşamba peki cevap bulabildin mi?” sorusuna Erhan Çelik’ten özel cevap: Kısmi bir cevap var.

Bunun devam kitabı da var. Onda da anlatmaya devam edeceğim. Olayların Çarşamba günü olmasının dışında kitap içerisinde bir çok önemli anektod var.

Türkiye’nin bu olaylarla ilgili ilk kez duyacağı bilgiler var. Aslında bunu siyasi bir kitap olarak da, pekala sadece dosya içerikleriyle bilgi olarak da yayınlayabilirdim.

Çok daha geniş kitlelere ulaşması amacıyla bir kurgu yaptım ki sadece bir haftada hem satış rakamlarına hem gelen tepkiye baktığımda amacıma ulaştığımı görüyorum.

Çünkü ev hanımları, politikayla ilgili olmayan öğrenciler, özellikle Türkiye’nin yakın siyasi tarihiyle uzaktan yakından ilgilenmeyen kişiler de okuyor.

Çünkü kitabın içerisinde bu olaylar bilgi amaçlı hap gibi verilirken diğer taraftan İnsanlar içerisinde küçük bir kaç aşka da, polisiyeye de heyecana da tanık oluyorlar ve bu nedenle de bir belgesel kurgu tadında yazıldı.

Huzurlu aşk

Emre Saygı’nın ikili sorusu “Aşk mı huzur mu?”ya Erhan Çelik’in cevabı: Huzurlu aşk. İkisininde bir arada olabileceğine inanıyorum doğru insan olduktan sonra

İster istemez uzaklaşmaya başladım

Başarılı sunucu Erhan Çelik, meslek hayatının en güzel zamanlarını anlattı: Muhabirlik mesleğinin en güzel zamanlarıydı.

Ne zamanki sahadan ayrılıp haber merkezine geçtim, idareci olarak görevlendirildim o zaman meslekten ister istemez uzaklaşmaya başladım.

Yıllarca içselleştirdiğim ve onsuz yapamam dediğim şeyden daha çok uzaklaşmaya başladım

Muhabir olarak devam etmek isterdim

Erhan Çelik, son yılların ülkemiz açısından ve kendisi açısından çok yıpratıcı geçtiğini açıkladı: Tabi ki yıpratıcıydı. Sadece mesleki değil yaşamla ilgili başka süreçler de çok yıpratıcıydı.

Ama meslek hayatına dönersek, son 5, 6 yılı ağır sorumluluklarla geçti. Konjektörel olarak çok zordu. Kazasız belasız atlattığımı düşünüyorum. 

Muhabirlikten sahaya döndüğüm, haber merkezine gelip yönetici olduğum günden bugüne en başa dönersem, bir kez daha yaşasam kesinlikle sahadan ayrılmazdım.

Bu 45’se 45, 50’yse 50... O güne kadar muhabir olarak devam etmek isterdim.

Sürükleyici bir dille yazdım

Ekranların başarılı ismi Erhan Çelik, kitabın diliyle ilgili özel açıklamarda bulundu: Çok sürükleyici bir dille yazdım ve her bölüm bitimi acaba bir sonraki bölümde ne olacak dedirtiyor.

Dolayısıyla rahatlıkla şunu söyleyebilirim, 280 sayfadan oluşan kitabı bir gün içerisinde okuyacak vakti olan birisi ilk 2-3 sayfasını geçtikten sonra kitabı o gün rahatlıkla bitirebilir.

Televizyonlar kadın işi 

 Erhan Çelik “Karanlık Çarşamba” kitabının televizyon ekranlarına senaryo olarak nasıl aktarılacağını anlattı:

‘Televizyonda da “Karanlık Çarşamba”'nın öyküsü var. Çarşamba günü düzenlenen suikastler gerçekleştirilen cinayetler var.

Burada kitabın kahramanı bir muhabir ve hepsine tanıklık ediyor. Orada ise özel harekatta görevli bir istihbaratçı subay babası, bir Çarşamba günü öldürülüyor.

Hikaye oradan başlıyor. Çarşmabanın sırrını çözmeye çalışıyor. Tabiki televizyon olunca ve televizyon hakimiyeti özellikle son dönemde kadınlarda olunca, televizyonlar hep kadın işi olarak nitelendirilip kadınlara yönelik aşk dolu işler istediği için kitaptan bağımsız olarak orada aşkın dozu biraz fazla. İkili üçlü aşklarda var. Yani iki üç ayrı aşk hikayesi de var.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.