Fulden Akyürek, son dönemin en başarılı kadın oyuncularından... Tam 12 yıldır Abdullah Şahin Halk Tiyatrosu'nda oynayan Akyürek, bu sezon sahnelenen 'Üvey Karım' oyunundaki rolüyle, '9. Lions Ödülleri Yılın En Başarılı Komedi Kadın Oyuncusu' ödülünü aldı. Genç oyuncu, yine aynı tiyatro tarafından sahnelenen 'Çılgın Yenge'de ise Aydan Şener'in oynadığı karakterin sevgilisi Zeynel Abidin'e hayat veriyor. Yani bir erkeği oynuyor, hem de iki saat boyunca kendisini hiç ele vermeden. Öyle ki çoğu seyirci Zeynel Abidin'i bir kadının canlandırdığını ancak oyunun sonundaki alkış sahnesinde fark edebiliyor! Bu rolle Afife Ödülleri'ne 'Yardımcı Rolde Yılın En Başarılı Müzikal ya da Komedi Kadın Oyuncusu' dalında aday olan Akyürek'le konuştuk...

BANA GÜVENDİ

* 'Çılgın Yenge'de canlandırdığınız erkek karakteri Zeynel Abidin çok konuşuluyor. Niye o karakteri bir erkeğin oynaması tercih edilmedi?

Burada aslında Abdullah Hoca'nın (Şahin) bana güveni devreye giriyor. Çünkü provalar sırasında da birçok oyuncu arkadaşım gidip, "Ne yapıyorsun, böyle bir rolde kadın oynatılır mı?" demiş kendisine... Kısa bir rol olsa bu, herkes oynayabilir. Ama baştan sona iki saat boyunca sesinden, vücut dilinden bir şey kaybetmeden bir kadının erkeği oynayabilmesi zordur gerçekten. Ama bu rol benim için büyük bir şans oldu.

* Paniklemediniz mi?

Açıkçası panikledim. Provalarda çok gel-gitler yaşadım; 'olacak mı, olmayacak mı, acaba oynamasam mı?' diye... Ama seyircilerden aldığım tepkiyle başardığımı gördüm.

* Oyun boyunca erkek sesini korumayı nasıl başarıyorsunuz? Oyunun sonunda sesiniz ne hale geliyor?

Sesime bir şey olmuyor, oyunun sonunda normal sesime dönebiliyorum. Ama ben rol yaparken gerçekten yüreğimi koyuyorum. O anda sahne üstünde benim için o rolden başka hiçbir şey yok, o andan itibaren her şey geçersiz. O yüzden sanırım o sesten, duruştan bir şey kaybetmiyorum.

* Zeynel Abidin kılığına girmek ne kadar sürüyor?

Makyajıyla, kostümüyle yarım saat kadar. Makyaj için bildiğiniz şarap mantarını yakıyorum, yüzüm yanmasın diye biraz soğumasını bekledikten sonra mantarla sakal, bıyık yapıyorum, kaşlarımı boyuyorum. Sonra peruğumu, şapkamı ve şişe dibi gözlüklerimi takıyorum. Aslında o gözlükle oynamak bir ölüm. Zaten gözlerim bozuk, onları taktığım zaman dünyayla bütün ilişiğim kesiliyor. Etrafı görmüyorum. Arkadaşlarım ışık söndüğü zaman beni tutuyorlar.

* Erkek olmak değil de gözlük zorluyor sizi galiba...

Erkek olmak zorlamıyor, çünkü dediğim gibi o kıyafeti giydiğim, o makyajı yaptığım an Zeynel Abidin oluyorum. Hatta oyun aralarında kuliste yürürken "Sahneden çıktın, hâlâ Zeynel Abidin'sin" diyorlar. Ben de, "Artık girdim, oyunun sonuna kadar çıkamam, kusura bakmayın" diyorum.

İYİ BİR ÖĞRENCİYİM

* Oyunculuk eğitimi aldınız mı, yoksa alaylı mısınız...

Alaylıyım. Ama Abdullah Şahin Halk Tiyatrosu benim için konservatuvar oldu diyebilirim. 17 yaşında Abdullah Şahin'le tanıştım. İyi bir öğrenciydim ki verdiklerini aldım.

* Sahnede güçlü bir tekniğiniz var. Eğitim almadan bunu başarmak zor değil mi?

Eğitim tabii ki çok önemli ama ille de eğitim şart değil. Yeteneğin tamamen içten geldiğine inanıyorum. Eğitimli olmak bir artıdır, bunu kesinlikle kabul ediyorum ama eğitimli olmayan da ne cevherler var! Zaten Abdullah Hoca'nın öğrencisi olarak aslında ben de eğitim aldım sayılır.

* Aralıksız 12 yıl bir yerde çalışmanın sırrı sizin sabrınız mı, yoksa Abdullah Bey'in sabrı mı? Nedir bunun püf noktası?

Ben sabatkâr bir insanım. Bir işe başladım mı sonuna kadar götürürüm. Ama bir yerde kalıcı olmam için orayı sevmem, orada mutlu olmam lazım. Bu tiyatroda çalışmayı seviyorum, ben burada büyüdüm.

* Oyunculuğun yanı sıra yönetmen yardımcılığı da yapıyorsunuz. Yeni bir oyun yönetmeyi düşünüyor musunuz?

İnşallah, istiyorum. Ama onun biraz daha zamanı var. Abdullah Bey'in teklif etmesi, 'Hadi Fulden' demesi lazım.

* 'Üvey Karım' oyunundaki rolünüzle 'Lions En İyi Kadın Komedi Oyuncusu' ödülünü aldınız. İlk ödülünüz mü?

Evet, ilk ödülüm. Oyunculuğum taçlandırıldı, bu benim için çok önemli. Çünkü tiyatro suya yazılan bir yazı, böyle kalıcı şeyler verildiği zaman daha da cesaretleniyorsunuz.

* Zeynel Abidin rolüyle de Afife Ödülleri'nde 'Komedi Dalında En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu' ödülüne adaysınız. Umudunuz var mı?

Afife çok önemli bir ödül. Ben Afife Ödülleri'ne 'Tiyatronun Oscar'ı' diyorum. Alırsam tabii ki dünyanın en mutlu insanı olurum ama aday gösterilmek bile çok önemli.

* Zeynel Abidin rolüyle çok övgü alıyor musunuz?

Evet, mesela Yüksel Aytuğ benimle ilgili çok güzel bir yazı yazdı. Tiyatronun duayenlerinden Serpil Tamur, oyunculuğumla ilgili övgü dolu sözler söyledi; başka bir duayen Göksel Kortay ise "İlk yarım saat erkek olmadığını anlamadım" dedi. Bu sözleri duayenlerden duymak beni hem çok mutlu ediyor, hem de daha da cesaretlendiriyor.

* Ablanız Umut Akyürek ünlü bir ses sanatçısı. Sizin de sesiniz güzel midir?

Eskiden benim sesim güzel değil diyordum. Ama bakıyorum, benim sesim, 'Sesim güzel' diye çıkan insanların çoğundan daha güzel. O kadar iddiasız insanlar o kadar iddialılar ki, o zaman ben de iddialıyım! Benim bir ablam daha var, Berat. Onun da sesi çok güzeldir. Bizde ses güzelliği genetik diyelim yani. Ben onlarla yarışamam, o ayrı. Onların ikisi profesyonel ve çok iyiler.

* İki ablanız profesyonel şarkı söylüyor. Siz hiç düşünmediniz mi böyle bir şeyi?

Hayır düşünmedim. Ama ortanca ablam Berat'ın arkasında birkaç kere vokal yaptım.