Muhabirliğimin ilk yıllarında (O zamanlar; gece-gündüz muhabiri) ayrımı yok; haftanın 7 gecesi kulisten kulise, gazinodan gazinoya koştururduk...

Öyle altımızda araba falan da hak getire; bin İETT'yle Taksim'e git orda 5-6 gazinoya uğra, sona ver elini Tarabya; orda da 7-8 tavernada haber peşine düş...

Bizim o halimizi görenler; "Yahu dünyanın hiçbir kentinde haftada 7 gün eğlence yoktur. Bu sadece İstanbul'a özgü bir durum" derlerdi de biz de bir yandan çok yoruluyoruz diye hayıflanır, öte yandan da gizliden gizliye koltukları kabartırdık; hem İstanbullu olmak adına hem de o ayrıcalığın tam göbeğinde yaşamak adına...

Yıl 2013... Tam 35 yıl geride kaldı... Geride kalan o yıllar değil; yıllarla beraber İstanbul'un o gece hayatı da gece karanlığında kayan bir yıldız gibi söndü gitti... Dile kolay bir çırpıda 8-10 büyük gazino, 20-30 ikinci sınıf gazino ve yüzlerce (şaka değil) üçüncü sınıf gazino adı sayabilirdik sizlere. Gece Kulüpleri ise bu cümlemin içinde yok bile...

**********

Ama bu 2013 dedik ya; işte bu 2013'de bir şeyler olmaya başladı! Bundan yaklaşık 6 yıl önce adeta Don Kişot'luk yaparak ortaya çıkan BVS Grup; Günay'ı satın aldıktan sonra sanki küller yeniden korlaşmaya başlamıştı...

Malum o tarihlerde Grubun danışmanlığını yapan (Peysage ve Nanna'dan sonra) ben; Günay'ın satın alınmasının içinde yer almış ve yaklaşık 1 yıl Genel Koordinatörlüğünü yapmıştım...

Ve işte şimdi gazino yaşamının duayen ailelerinden Kavran Ailesi; (Eski İstanbul Lunapark, Bebek Aşiyan ve İzmir Göl Gazinoları'nın sahipleri) Merhum Osman Kavran'ın torunu aracılığıyla bu işe yeniden geri dönüyorlar...

Naz hanım; çağa ayak uydurmuş ve gazinosunun kasasını Biletix'e teslim etmiş? Yani artık gazinoya girmek için de Biletix gişesinden geçmek zorundasınız...

Açıkçası bu yöntemin ne kadar süreceği konusunda şüphelerim var... Biletix'den en önde bilet alan birini en önde oturtturacaksınız (Malum prestij ve rajon; sanatçı ile aranda başka kimse olmayacak) hatırı sayılır birini, bir bürokratı ya da ağır ağbiyi (Artık onlardan da dışarıda kimse kalmadı ya!) arkalarda otutturacaksınız. Eskiden olsa o gazinoda masa üzerinde masa kalmazdı...

Magazinkolik'de okumuşsunuzdur; eski organizatörlerden (Rahmetli Zeki Müren'in de son konserini organize eden kişidir o!) Ayman Artun'un ön ayak olmasıyla 12 Eylül gecesi Bülent Ersoy ile açılışı yapıyor Küçükçiftlik Park... Ama açıkçası kadrosunda bir tek Oya Aydoğan'ın olması beni hayal kırıklığına uğrattı...

Madem gazino diyoruz; o görkemli muhteşem fasıl neden unutuldu? Hem de bu işin büyük ustalarından Coşkun Erdem varken elimizde neredeyse bir tek o kalmışken. (Bu arada Kandıralı ailesini ve de özellikle Türkan Kandıralı'yı ve Bertan Üsküdarlı'yı da da es geçmeyelim) Ayrıca oryantal, komedyen, ara sanatçılar (popçu, türkücü v.s) ile uvertür sıfatları es geçilmiş bu kadroda...

Bu kadrolarda; 2. eleştirim; 19 Eylül'de sahneye çıkacak olan Seren Serengil kadrosuna! Aslında burda düşündüğüm Seren değil; onun alt kadrosunda çıkacak olan Fedon...

Bugüne dek sahnelerde hep kendi kanatlarıyla uçan, rekorlar kıran; hiç kimsenin altına girmemiş olan Fedon'u gazinoculuk başarısı olarak nasıl ikna ettiler bilemiyorum ama; bu Fedon'a çok eksi puan yazacaktır, onu bilir onu söylerim... Gazeteler için hazırlanan ilanda da Fedon adeta bir uvertür sanatçı gibi gösterilmiş!..

***************

Küçükçiftlik Park sezona böyle hızlı girer de Günaycıların eli armut mu toplar? Onların da sezona büyük yeniliklerle hazırlandıları kulağımıza gelenler arasında...

Ama önlerinde malum bir Bülent Ersoy krizi var. Biliyorsunuz Bülent Ersoy; bu sezon için; hem de açılış galasında ve de intikam günü olarak 12 Eylül'de Küçükçiftlik Park'ı tercih etti...

Günay; yani BVS Grup'un bu sezon en büyük dilekleri İbrahim Tatlıses'i yeniden sahnelere döndürmek... Bu gerçekleşir mi bilemeyiz ama; Günay'ın eli; Küçükçiftlik Park'a göre daha kuvvetli duruyor... Malum kemik kadrosunda Sibel Can, Ebru Gündeş, Ferhat Göçer, Candan Erçetin gibi dev isimler var...

Bu arada kulağıma gelen başka ve emin olduğum bir bilgiye göre; İstanbul müthiş bir müzikli mekana daha kavuşacak önümüzdeki günlerde... Küllerinden doğan Anka Kuşu misali, bu mekan eskiden olduğu gibi gene adından sıkça bahsettirecek.

Bu konuda aldığım bilgiler "Of the record" (yani yazılmamak kaydıyla) olduğu için şuan size isim veremiyorum ama mekanın bu işi çok iyi bilen kişilerce hizmete açılacağını da kulağınıza fıslıdamadan edemedim...

*********************

Bu arada Sevgili Ebru Gündeş'in bebeğinin karnında ölmesine gerçekten çok üzüldüm...

Aynı durum yıllar önce başına gelmiş bir baba olarak hissettiklerini anlıyor ve Zerrap Ailesi'ne geçmiş olsun diyorum...

************************

İki de bizden haber... İstanbul'un en kült ve ayrıcalıklı mekanı Ziyade Fasıl'ın sahibesi olmasının yanında gerçek bir "Lezzet ve keyif Gezgini" Özlem Mekik!.. Bu ad ona gerçekten çok yakışıyor... Mekan köşemizi artık emin ellere teslim ettik. Gerçekten hatır-gönül dinlemeden gidecek mekanlara ve kimselere hesap vermeden sizleri sanki oraya gitmiş gibi hissettirecek...

Diğeri de yılların gazetecisi ve ülkemizin ilk siyahi mankeni Füsun Olgaç... O da bundan böyle sinemayı üstlenecek magazinkolkik.com da... Sinema hakkında ne haber varsa ondan duyacak; "Unutamadıklarımız" köşe-dizisiyle de uzun yıllar ötesine dönecek ve belki de hiç bilmediğiniz şeyleri öğreneceksiniz...

Her ikisine de sizler adına magazinkolik.com ailesine "Hoş Geldiniz" diyorum!..

[email protected]

.