Gülşen’in suçu neydi?

Geçtiğimiz haftaki yazımda Gülşen’in sahne kostümünü eleştiren Pınar Eliçe’nin benzer bir kostümle sahneye çıktığını yazmıştım. Bazı okuyucularım, bu dikkatimden dolayı tebrik mesajları yollamışlar.

Ancak ben bu tebriği kabul etmiyorum.

Çünkü ben işimi yapıyorum.

İnsan işini iyi yaptığı için tebrik edilmez.

Başka bir deyişle tebrik bekleyerek işini yapmaz.

Ben de sadece işimi yapıyorum, tebriğe gerek yok.

Ancak yine de böyle bir incelik gösteren okuyucularıma da teşekkür ediyorum.

* * *

Gülşen ve Pınar Eliçe yazımın ardından geçtiğimiz hafta ilginç bir olay daha yaşandı.

Her ne kadar birçok kişi “fenomen” olarak nitelendirse de benim onu “soytarı” bile olamayacak biri olarak gördüğüm, erkek ile kadın arasında kalmış ama kadın kıyafetleri giyip onlar gibi makyaj yapan bir şovmenimiz var.

Boğazını yırtarcasına bağırınca sözünü dinleteceğini zanneden bu şovmenimiz, geçtiğimiz günlerde bir seyahati sırasında uçakta başörtüsü taktıktan sonra ipe-sapa gelmez bir şekilde konuştuğu için gözaltına alındı.

Hakkında “dini değerleri aşağılama” suçlamasıyla açılan soruşturma kapsamında göz altına alınan bu şahıs, ne hikmetse “serbest bırakıldı!”

Üstelik “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama”, “Türk Milletini, Cumhuriyeti, devletin kurum ve organlarını aşağılama”, “Kasten Yaralama”, “Güveni kötüye kullanma” suçlarından kaydı olmasına rağmen!

“Ne hikmetse” diyorum, çünkü yaklaşık 2-2,5 yıl önce benzer suçlamayla gözaltına alınan şarkıcı Gülşen, “tutuklanmıştı!”

Şarkıcı Gülşen, o dönem sahnedeki ekip arkadaşından birine “şaka yollu” takılmış, bu sözleri üzerine de “dini değerleri aşağılama ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama” suçundan hapse atılmıştı!

* * *

Hal böyle olunca insan sormadan edemiyor!

Gülşen’in söyledikleri mi, kıyafeti mi, sahne şovu mu tutuklanmasına neden oldu?

Yoksa o ne idüğü belirsiz kadın kılıklı şovmenin yaptıkları mı hoş görülüp serbest bırakılmasını sağladı?

Bu soruları sorunca aklıma Hürriyet’te çalıştığım yıllar geldi.

Bir başka gazetede manşetten verilen bir habere kimse tepki vermezken Hürriyet’e tek sütuna 10 santim yayınlanan haber gündem olurdu.

Diğer gazetelerin yaptığı haberler de değerliydi ve etkiliydi ama Hürriyet’teki haberlerin büyüklüğüne küçüklüğüne bakılmaksızın etkisi büyük olurdu.

Gülşen’e ve hayran kitlesine verilen önem de işte böyle bir şey demek ki…

Bu şovmen kılıklı fenomenin (!) yaptıkları da o kadar etkisiz görülmüş ki, tutuklanmasına gerek duyulmamış.

Kalın sağlıcakla…