GÜNDEM YARATMA SEVDALILARI VE İBO İLE TİLBE?
Toplumumuzun hemen hemen her kesiminde gündem yaratanlarla birlikte aynı kefeye koyulan gündem yaratma sevdalılarına her zaman rastlamamız mümkün?
Bu kahramanlara en büyük destek ise kitle iletişim araçlarından gelir. Onlara öyle olanaklar sunarlar ki yaptıkları hatanın farkına vardıklarında ise iş işten geçmiş olur. Önce gündemi onlar yaratırlar hemen ardından da sıkıca onlara bağlı olan gündemde bir karmaşadır bir başıbozukluktur sürer gider..
Yapay gündemleri yaratan bu "çakma kahramanlar" günlerce, haftalarca, hatta aylarca toplumu meşgul eder, reyting denen saçmalığın yarattığı karmaşada beslenirler ve de bu ortamlardaki olanaklardan olabildiğince yararlanırlar..
Bu reyting denen karmaşanın yarattığı olumsuzlukları saymakla bitiremeyiz. Reyting uğruna tüm yayın ilkeleri yerle bir olur? İletişim etiğinde olması gerekenler artık özlenilir hale gelir? Adına program dediğimiz bazı televizyon yayınları ise yapay gündemlerin beslendiği ortamları oluşturmakta etkin olurlar?
Yayıncılık bu mu veya bu yayıncılığın dayandığı reyting ölçümleri gerçek televizyon izleyicilerini yansıtır mı, bilen varsa ve gerçekten eminse bizleri de inandırır ve aydınlatırsa çok sevineceğiz..
Son yıllarda reyting uğruna yapılanlar ve yerlere serilen program kaliteleri? Ve bunu denetlemekle görevli olan kurum veya kurumların gelişmeleri uzaktan seyretmeleri?
Şimdiki yayın politikalarına, yayın kurgularına, özellikle de reklamların yayın kuşaklarına yerleştirilmelerine bakıyorum ve ardından dönüp bu yayınların uymak zorunda oldukları yasalara bakıyorum, inanın işin içinden çıkamıyorum... Tam bir yayın karmaşası ve de yasaları hiçe sayma uygulaması var.
Yayınları düzenleyen ve denetleyen RTÜK Yasasına ve Türkiye'nin, dolayısıyla da TRT nin ilk imzalayanlardan biri olduğu; ülkelerde yayınları genel kurgusunu düzenleyen, denetleyen Sınır Ötesi Yayınlar Sözleşmesi'ne baktığımızda işin nerelere vardığını çok net bir şekilde görebiliriz.. (Gelecek hafta bu konuyu ayrıntılı bir şekilde burada anlatacağız?).
Biz görüyoruz da, yasaları uygulamakla görevli olan kurumlar ve denetleme görevini üstlenmiş zatı muhteremler neden görmezler bir türlü anlayamıyorum....
Görmediklerin sanmıyorum.. Bal gibi görüyorlar ama nedense gerekeni yapmıyorlar!...
İBRAHİM TATLISES-YILDIZ TİLBE OLAYI!...
Geçtiğimiz haftadan beri gündemi oluşturan olaylardan biri ve belki de en önemlisi ATV'de yayınlanan "İbo Show"da İbrahim Tatlıses ile programa konuk olarak çağırdığı Yıldız Tilbe arasında geçenler ve bu konu çerçevesinde sürdürülen insan onurunu incitici tartışmalar?
O tartışmanın yaşandığı "İbo Show"u kanallar arasında "zap" yaparken tesadüfen izledim? "Burada neler oluyor" diye bakmak için ATV'yi açtığım anda Ekranda Yıldız Tilbe şarkı söylüyordu? Yıldız Tilbe benim için iyi bir yorumcu, ilginç tavırlarıyla da her zaman ilgiyle izlediğim bir sanatçı olması nedeniyle "zap"lamayı kestim ve izlemeye başladım.. Programda olanları büyük bir üzüntüyle, içim acıyarak sonuna kadar izledim?
Programda olanlar magazinkolik bşta olmak üzere bir çok yerde yazılıp çizildiği için burada uzun uzun anlatmayacağım. Benim asıl üzerinde durmak istediğim konu ise, yılların sanatçısı İbrahim Tatlıses'in zaman zaman dozunu kaçırdığı, şakayla karışık tavırları, konuklarıyla diyalogları ve de sanal gündem yaratan tartışmalarıdır..
İbrahim Tatlıses'in Yıldız Tilbe'ye ekranda yaptıkları ne ilk ne de son olacaktır.. Ancak; İyi bir yorumcu olmasıyla halkın beğenisini kazanan Tatlıses'in yaptığı her işle yılların sevilen sanatçısı olarak örnek olması, hele hele ekrana konuk olarak çağırdığı sanatçı arkadaşlarına, her ne olursa olsun saygı göstermesi ve onları incitici, gururunu kırıcı davranışlardan kaçınması gerekirdi... Ne oldu, neden oldu, bu davranışın etkilendiği geçmişe dayalı bir olay mı var bilinmez ama bir eğlence programında olmaması gereken olaylardı?
Bu programda yaşananları kısa ve bir iki cümle ile özetlersek; "Yıldız Tilbe, geçtiğimiz hafta programına konuk olduğu İbrahim Tatlıses ile canlı yayında tartışmış ve programı terk etmişti. Program sırasında tartışmanın başlangıcı ise İbrahim Talıses'in Tilbe'nin şarkı söylediği sırada, gerçekten anlaşılamayan nedenlerle şarkısını sık sık kesmesi ile başlamış, ardından da Tatlıses'in değil Yıldız Tilbe kime olursa olsun insan, kadın gurunun incineceği sözleri söylemesi ile noktalandı. Bu davranışlara kızan, alınan Yıldız Tilbe 'de yayını terk etti.
Şu bir gerçek ki; Tatlıses gibi deneyimli bir sanatçıya, yayın sırasında, ne olursa olsun, konuk olarak çağırdığı bir sanatçı arkadaşının gururunu incitici sözler sarfetmesi hiç ama hiç yakışmadı.. Ardından kendini haklı çıkarmak için işi başka yerlere taşıyan sözlerine ise söylenecek söz bulamıyorum..
Yıldız Tilbe, duruşu ile yaşantısı ile ve sanatçı özellikleri ile kendine has özel bir kişilik. Kendine özgü davranışları ve tepkileri olan bir sanatçı.. Ancak; yaptıkları ile de müzik dünyasında adından övgüyle söz edilen bir sanatçı. Kendinden başka hiç kimseye zarar verdiği de görülmemiştir. Bana göre bu davranışı hak etmedi. Hele hele kendisine çok yardımcı olduğunu söyleyen ve her yerde-program sırasında bile- İbrahim ağabey diye hitap eden birisine Tatlıses'in davranışının hoşgörüyle karşılanacak bir yanı yok.. Sonrasında hala sürdürülen tartışmalar ve edilen sözler ise okudukça içimi acıttı.. "Onun için onu yaptım, bunu yaptım diyalogları", ardından "aldı verdi" meselesi ağabey kardeş gibi davranması gereken iki sevilen sanatçı arasında giderek yeşeren olumsuz davranışlardır?
Tatlıses'in program sırasında sergilediği bu gereksiz davranışları ve Yıldız Tilbe için sarfettiği "Ben onu pezevenklerin elinden kurtardım" açıklaması sonrasında oluşan olumsuz ortamı da göz önüne alan ATV yönetimi "İbo Show"u yayından kaldırdı.
Söylenenlere bakılırsa; program İbrahim Tatlıses'in isteği üzerine yayından kaldırılmıştı.. Buna rağmen, ATV'nin basın açıklaması ile duyurduğu programı yayından kaldırma gerekçesi ise kafaları karıştırdı..
Her ne olursa olsun, ekranda bir anlık fevri davranışın sonuçları bunlar.. Hala süregelen bu konu ile ilgili diyaloglar ise iki sanatçı arasında yaşananlar açısından üzüntüyle izleniyor..
YORUM FARKI!...
HINCAL ULUÇ'UN
AZİZ YILDIRIM TAKINTISI!...
Medyamızın sivri dilli, deneyimli, örnek alınan, yaptığı her şey ile, yazdıklari ile gündem yaratan köşe yazarlarından biri, Ekranların spor yorumcusu, belki de en ünlüsü sevgili Hıncal Uluç'un Fenerbahçe ve özellikle de Aziz Yıldırım takıntısını bilmeyen yoktur.. Yazılarında, televizyonlardaki programlarında Aziz Yıldırım'ı mutlaka bir köşeye sıkıştırır..
İlginç bir kalemdir sevgili Hıncal Uluç.. Seveni de sevmeyeni de çoktur ama onu okumaktan da vazgeçmezler..
Geçtiğimiz günlerde bir röportajında, her zaman olduğu gibi yine Aziz Yıldırım'ı diline doladı ? İlham perisi Aziz Yıldırım'la ilgili söylediği sözler ise,"Yorum Farkı" köşemize de "çuk" oturdu.. Röportajdaki Aziz Yıldırım'la ilgili söylediklerini aynen aktarıyorum..
(?)Bu federasyonun yaptıklarını Galatasaray'a Aziz Yıldırım yapmaz. Ben böyle ayıp görmedim. Evvela o yüz karası, utanç verici bildiriyi yayınladılar; Galatasaray'a cevap olarak. "Kim yazdı ve altına kim Futbol Federasyonu imzası attı" sorusunu sordum geçen pazartesi günü NTV'deki "90 Dakika"da, bir kişi telefon edip 'şu yazdı, şu yaptı' diyemedi bana. Öyle utanıyorlar. Sonradan ben öğreniyorum ki federasyonun üyeleri falan da değil. Görevli olup olmadığı belli olmayan Aziz Yıldırım'la ilişkisi nedir onu da bilmediğim bir gazeteci, o bildiriyi yazıyor ve Türkiye Futbol Federasyonu imzasıyla anında jet gibi uygulamaya koyuyor. O bildiride Galatasaray kulübü için "Hezeyan" kelimesi kullanılıyor.(?)
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.