Hulûsi TUNCA
Hulusi Paşa Yazıyor… ANKARA’DA 5 SEZON DENİZ YILDIZI’NDA OYNADI!
Şu müzik magazin sinema televizyon dünyası ne kadar garip.. Ankara’da 5 yıl aynı dizide oynuyorsun, medyadan dönüp bakan yok.. İstanbul’a gelip tek bölüm ekrana çıkıyorsun, hepsi peşinde..
Zaten zamanında müzik dünyasından da onlarca sanatçı Ankara’dan İstanbul’a transfer olmamış mıydı?
İlginçtir çok bilinen bir isim olmasına karşın ‘Deniz Yıldızı’ adıyla Yeşilçam’da tek bir film çevrildi. Senaryosunu Safa Önal’ın yazdığı, Kartal Tibet’in yönettiği, müziklerini Cahit Berkay’ın yaptığı 1988 yapımı filmde başrolleri Kenan Kalav ve Gülben Ergen paylaşmıştı.
Televizyonda ise tam 5 sezon hafta içi her akşamüzeri yayınlanan bir ‘Deniz Yıldızı’ dizisi vardı. Pınar Uysal + 7 senarist ile Ayşe Tügen + 5 yönetmenin emek verdiği dizide Doktor Bahri Atabay’ın (Serhat Nalbantoğlu) biricik kızı Pelin (Başak Akbay) küçücük fıçıcık, tam bir fındık kurdu olarak televizyon izleyicilerinin gönüllerinde taht kurmuştu.
Dile kolay 5 sezon haftanın 5 günü ekrana gelen ve 1287. (yazıyla bin iki yüz seksen yedinci) bölümüyle ekrana veda eden dizi ve oyuncuları, ne yazıktır ki medyanın çok az ilgisini çekti..
Ve Pelin daha doğrusu Başak Akbay, ‘Paramparça’ dizisine transfer olur olmaz medya genç kızın peşine düştü. Biraz da Ankaralı sanatçı olmanın zorluğu idi bu durum..
Zamanında onca Ankaralı müzik sanatçısı, medya ve plak dünyası ile daha yakın olmak için İstanbul’a gelmemiş miydi?..
‘Paramparça’ Başak’ın ikinci dizi filmi.. Hadi şimdi 5 sezon tanıyamadığımız Başak’ı çok daha yakından tanıyalım..
İzmirli bir anne ile Trabzonlu bir babanın kızı olarak 9 Nisan 1987 tarihinde Trabzon’da dünyaya geldi. Babası emekli Sosyal Hizmetler İl Müdürü, annesi ise ev hanımıydı.
İlkokulu ve ortaokulu Trabzon 100. Yıl İlköğretim Okulu’nda bitirdi. Trabzon Yunus Emre Lisesi’nden mezun oldu. Ya sonra?
‘Oyuncu olmak gibi bir düşüncem hiç olmadı. Şarkı söylemek hep ağır basardı. Bir özel okulun yemeğinde şarkı söylemem istendi. Ben de bu isteği geri çevirmedim ve söyledim.
Trabzon’da yaşayan, Amerikalı bir müzik öğretmeni, babama, “Bu çocuğu tiyatroya yönlendirin. Bu kadar gür sesle tiyatroda çok başka olacağını düşünüyorum” demiş.
Bir süre sonra Trabzon Devlet Tiyatrosu kurs açacağının duyurusu yapınca babam ‘buna gideceksin’ dedi. Tiyatronun nasıl bir disiplin olduğunu orda öğrendim.
Ama bu mesleği yapmak istediğimden emin olduğum gün, Yıldız Kenter’i kanlı canlı sahnede izlediğim gündür. Onun gibi bir oyuncu olmak isterim..’
2000 yıllarında Trabzon’da Devlet Tiyatrosunda açılan tiyatro kursuna 1 yıl devam etti. 2005-2006 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Oyunculuk Bölümü’nde okudu ve oradan mezun oldu.
Başak Akbay, dans üzerine de yoğunlaştı ve Salon Dansları ile Modern Dans eğitimi aldı.
Başak Akbay, 2007-2008 sezonunda, Konservatuvar 3. sınıfta Hristo Boytchev’in yazdığı “Titanik Orkestrası” adlı oyunda oynadı. 2008 - 2009 sezonunda, 4. sınıfta Eugne Ionesco’nun yazdığı “Kel Şarkıcı” adlı oyunda sahneye çıktı.
İki sene süren bu profesyonel oyunundaki rolü için ona 9. Lions Tiyatro Ödüllerinden Kerem Yılmazer Genç Yetenek Teşvik Ödülü verildi. Ayrıca Tiyatro Kafe’de “Sizden Benden Bizden”de rol almıştır.
2008-2009 sezonunda Ankara Devlet Tiyatrosu tarafından sahneye konan 'Aç Sınıfın Laneti' adlı tiyatro oyununda oynadı.
Başak; halen Ankara’da ailesiyle birlikte yaşıyor. Trabzon’dan Ankara’ya okulu için taşınmışlardı. İstanbul’a da film ve dizi film çalışmaları için taşınacaklar gibi görünüyor.
Tam anlmamıyla tipik bir Karadeniz kızı: ‘İşimi gücümü yaparım, dinlenme günümü evimde geçiririm. Yemek yemek en keyifli rutinimizdir.
Evde kitap okumak, film izlemek, meditasyon, egzersiz yapmak en keyifli şeyler benim için. Vakit buldukça arkadaşlarımla görüşüp, meslek dışında mevzulardan bahsetmek keyif aldığım şeylerden..’
-Peki Paramparça?
‘Paramparça çok güçlü bir iş. İstanbul dizi piyasasına bu projeyle adım attığım için kendimi şanslı görüyorum. Şansım ve yeteneğimle daha da iyi olacağımı düşünüyorum.
Bu kadar güçlü oyuncuların arasında kendimi iyi ifade edebildiğim takdirde, bundan sonraki projeler için iyi bir vitrin Paramparça..’
Hulusi Paşa: ‘Deniz Yıldızı’nda 1287 bölümde büyük bir keyifle izlediğim, acaba gerçek anlamda kim keşfedecek diye beklediğim, dizi aniden yayından kalkınca kalbettiğim, ama ‘Paramparça’ ile yeniden bulduğum sevgili Başak Akbay adını bir yere yazın.. Birkaç yıl sonra ‘Aaa biz bu kızın çocukluğunu bilirdik’ dersiniz..
‘BABALARIN BABASI’NDAN FRANK SINATRA ŞARKILARI
Türkiye’de Frank Sinatra şarkılarını en güzel yorumlayan şarkıcı denildiğinde ilk akla gelen isim olan Ömür Göksel, tadına doyulmayacak bir müzik şöleni ile bu gece (22 Nisan) saat 22’den sonra Swissotel The Bosphorus Les Ambassadeurs Bar’da sevenleriyle birlikte olacak..
‘Sinatra 101 Yaşında’ başlıklı müzikal şölende, Sinatra’nın unutulmaz şarkılarını bu kez de Ömür Göksel lezzetiyle söyleyecek.
12 Aralık 1915’te ABD New Jersey’de dünyaya gelen.. 14 Mayıs 1998’de 83 yaşında ABD Los Angeles’te hayata veda eden Frank Sinatra’nın bu yıl 101. doğum yıldönümü..
‘BABALARIN BABASI’NDAN YEŞİLÇAM TADINDA..
İstanbul yer altı aleminin raconunu kesen, Babaların Babası Necdet Çetin, birlikte iş yaptığı diğer mafya babalarının arkasından iş çevirdiğini öğrenir. Kendisinin kesinlikle karşı olmasına rağmen uyuşturucu işi yaptıklarını öğrenen Çetin, onlara bir ders vermek için harekete geçer..
İşte bugün (22 Nisan) gösterime girecek olan ‘Babaların Babası’ filminin kısaca özeti. Raşit Çelikezer’in yönettiği filmin başlıca rollerinde Ali Sürmeli, Menderes Samancılar gibi iki ‘dev’le birlikte Ayşen Sezerel, Ayhan Taş, İsmail Demirci, Erdal Cindoruk ve Burcu Binici var.. Vaktiniz varsa.. Haydi sinemaya..
O ZAMAN OTUR ÇOCUK BAK
BELKIS ÖZENER; ‘Zeki Müren’e Saygı’ albümünün kayıtları sırasında Zeki Müren ile ilgili bir Maksim anısını anlattı: ‘Bir gece kızım evde ateşler içinde yatıyor. Kızamık olmuş. Mecburen gazinoya geldim. Ama aklım evde.. Gittim ‘Zeki Bey, mazeretim var bu gece koroya çıkmasam’ dedim. Aynen şöyle dedi: ‘Git o zaman evde çocuk bak..’ Sustum ve bir şey diyemedim..
ALDANMA CAHİLİN KURU LAFINA..
Hadise, "O Ses Çocuklar" programında Ermenistan bayrağına benzetilen elbisesiyle ilgili eleştirilere, Aşık Veysel'in dizeleriyle yanıt verdi. Hadise, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklama ile son günlerde kendisi hakkında yapılan eleştirileri yanıtlamış oldu.
Hadise'nin, TV8'de yayınlanan 'O Ses Çocuklar' programında tercih ettiği kırmızı, mavi ve turuncu yatay şeritten oluşan elbisesi bazı izleyiciler tarafından Ermenistan bayrağına benzetilmişti. Bu iddia Azerbaycan medyasında da konu olunca güzel şarkıcı için sosyal medyada sert ithamlar ve hakarete varan cümleler paylaşıldı.
Bunun üzerine Hadise, bir açıklamada bulundu. Aşık Veysel'in "Aldanma cahilin kuru lafına, kültürsüz insanın külü yalandır. Hükmetse dünyanın her tarafına, arzusu, hedefi, yolu yalandır" dizelerine yer veren Hadise'nin açıklaması şöyle:
"Hakkımda yazılan çoğu şeye kulak bile asmıyorum genelde ama Türklüğüme, kültürüme, benliğime asılsız yorum yapan yüreği küçük insanlara gelsin bu sözler. Cahille cahil olmaktansa susmak lazım... Uğraşacak işiniz mi yok? Giydiğim kıyafeti ucuğu bucağı olmayan, insanlık dışı, hastalıklı hayal gücünüzle yorumlayamazsınız! Sosyal medya karalama meydanı değil. Herkese barış ve huzur dolu bir hayat ve dünya diliyorum. Sevgiler." (17 Nisan 2016)
EN SEKSİ SELFİE: Şu sıralar ‘O Ses Çocuklar’ yarışmasında jüri üyeliği yapan Hadise’nin derin göğüs dekolteli elbisesiyle çektiği selfie olay oldu. Fotoğrafını sosyal medyadan paylaşan Hadise’ye binlerce beğeni gelirken “Elbise biraz dar ama sen taşırsın” yorumları yapıldı. (18 Nisan 2016)
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.