HULUSİ TUNCA Köyünden.. Tatil Köyünden yazıyor..

İZZET ÖZ; NEDEN BÜYÜK.. EN BÜYÜK?..

O benim ergenlik günlerimin radyo DJ’yi idi.. O benim delikanlılık günlerimin radyo televizyon DJ’i idi.. O benim gazetecilik günlerimin eserlerini ayakta alkışladığım yapımcı, yönetmen ve DJ’i idi.. O İzzet Öz; bugün 69 yaşında..

Şair ruhlu kitap kurdu Hikmet Hanım’la, Tarsuslu veteriner Ahmet Bey’in ilk ve tek çocuğu olarak 18 Kasım 1947’de Ankara’da doğar İbrahim Şükrü İzzet Özhindu. İspanyolları aratmayacak bu isimle 18 yaşına kadar yaşar. İbrahim dayısının, Şükrü ise amcasının ismidir. Özhindu soyadı ise babasının Hindistan’a kadar uzanan aile köküne bir göndermedir. 18 yaşına geldiğinde isminde geçen herkesin gönlünü alarak İzzet Öz olarak hayata devam eder.

O İzzet Öz; bugün meslekte 49. Yılını kutluyor..

7 (yazıyla yedi) bini aşkın radyo programından hangi birini saysam; Plaklar Arasında, Pazarın Plakları, Hafta Sonu, Teleskop.. Ya televizyon?.. Diskovizyon, Metronom, Sihirli Lamba, Zoom..

Atatürk'ün doğumunun 100. yılı için hazırladığı ‘Türkiye’ filmi ile Sedat Simavi Kitle Haberleşmesi dalında kazandığı ödül, yapımcının en değerli bulduğu ödül.

Tatilde İzzet Öz de nereden aklıma geldi?.. Emekli paşalarla kampta eski günleri yad ediyoruz.. Söz Ankara Radyosu’ndan ardından da İzzet Öz’den açıldı.. Tam 40 (yazıyla kırk) yıllık dostum, ağabeyim sevgili İzzet Öz’ün; son jestini anlattım, emekli paşaların ağızları bir karış açık kaldı.. Şimdi de sizlerle paylaşayım:

İzzet Öz; Kasım 2015'de "02.02.1973-Ankara, Cem Karaca-Moğollar" albümünü Türk Rock Müzik severlerin beğenisine sunmuştu..

Ardından albümün İstanbul’daki tanıtım konserine gelmişti sıra.. Biletleri günler öncesinden tükenen bir konser.. Saat 20 gibi falan başlayacaktı.. Saat 16 gibi telefonum çaldı.. Arayan İzzet Öz:

“Hulusiciğim, şimdi adresini veriyorsun.. Bir saat sonra bir araba gelip seni alıyor ve konsere getiriyor tamam mı?..”

Gözlerim dolu dolu ‘Sağ ol İzzet Abi’ diyebildiğimi hatırlıyorum..

SİTEMİM VAR, BİZİM MGD’DEN YANA..

Bu yıl L’era Fresca ve Baysaş İstanbul 216’nın sponsorluğunda 22’ncisi düzenlenen Magazin Gazetecileri Derneği Ödül Töreni medya, siyaset ve sanat dünyasının önde gelen isimlerini bir araya getir(miş). MGD Başkanı Sinan Tosun’un ev sahipliğinde gerçekleşen gece, kırmızı halı seremonisiyle başla(mış), kokteylin ardından ödül töreniyle devam et(miş).

Sunuculuğunu Elif Özkul ve Mehmet Ali Erbil’in üstlendiği gece İlyas Tetik Orkestrası eşliğinde; Yaprak Sayar, Belkıs Özener, Ferda Anıl Yarkın ve Muazzez Ersoy’un canlı performanslarıyla renklen(miş)..

Neden ‘miş’li yazdım.. Çünkü yukarıdaki bilgileri önceki sabah, gazeteden okudum.. Çünkü gecede yoktum.. Davet edilmedim.. Üzüldüm mü?.. Bilmem.. Kırıldım mı?.. Bilmem.. 3 MGD ödülümün de aralarında bulunduğu ödül dolabıma acı acı baktım durdum sadece..

Sevgili Sinan Tosun.. Derneğimizin Başkanı.. Sayıları her gün biraz daha azalan gerçek İstanbul beyefendilerinden biri.. Nazik, zarif, centilmem, saygılı, ağzını açtı mı bal damlayan bir meslektaşımız aynı zamanda..

Sevgili Sinan Başkan; bütün gazetelerin, dergilerin Cağaloğlu’nda ikamet ettiği zamanlarda gazeteciler adım başı birbirleri ile karşılaşma şansı bulurlardı..

Ne zaman ki Bab-ı Ali’den kopup akıllı binalara taşınma dönemi başladı, birbirimizden koptuk.. O günlerde üç yerde karşılaşabiliyorduk artık:

1- Altın Plak törenleri (ki o da çoktan bitti) 2- Cenaze törenleri (ki tam gaz devam ediyor) 3- MGD Geceleri (ki artık orada da hatırlanmaz olduk..)

Ne dersin sevgili Sinan Başkan; sitemimde haksız mıyım?.. Bugün varız, yarına Allah Kerim..

‘BEKLE AVRUPA BEKLE KUPA..’ SİNGLE OLSUN

"Bağdat" adlı şarkısıyla yaz başlamadan yaza damgasını vuran Ayla Çelik, A Milli Takım'ın Antalya'daki kampına sürpriz bir ziyaret yaptı.

Sevilen şarkısını 2016 Avrupa Şampiyonası finallerine katılacak A Milli Takım için yeniden yazan Çelik, akşam yemeğinde Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim ve futbolcularla bir araya geldi.

Yemek sonrasında "Bağdat" şarkısının sürpriz uyarlamasını futbolcularla birlikte seslendirdi..

Yine yola çıktık Türkiyem Fransa üç adım bugün

Eni konu çarptı kalplerimiz herkes tek yürek bugün

Ne kaygılandık ne de korktuk derdi yasakladık bugün

Biz bitti demeden bitmez tek tek inandık bugün

Bekle Avrupa bekle kupa, bekle Avrupa bekle kupa

Biz Dünya'nın en büyük aşığı olabiliriz

Biz uğrunda yüz kere bin kere ölebiliriz

Biz Volkanız, Mehmetiz, Ardayız, Emreyiz, biz Türkiyeyiz

Avrupa'nın fatihi olabiliriz

Eyyy Türkiye Futbol Federasyonu; Hemen Gençlik ve Spor Bakanlığı mı olur, Kültür Bakanlığı mı olur.. Neresi olacağını sen daha iyi bilirsin.. Hemen bir kayıt stüdyosu kiralansın. Futbolcularımız kayda girsin.. Ve TFF de Milli Takım şarkımızı single olarak piyasaya çıkarsın.. Lisanslı taraftar ürünleri nasıl satılıyorsa bu CD’ler de öyle satılsın..

Şeytan: Aman aman biliyoruz Serdar Ortaç bir tane yaptı.. Bir tane daha olsa fena mı olur yani..

DİDİ DİDİ DİDİ.. BEYNİMİZİN ETİNİ YEDİ..

Didi; bir soğuk çay çeşidi.. Ceza’lı Ramazana özgü reklamı ekranda dönmeye başladı.. Ceza; her türlü markaya yakışıyor.. Didi reklamında da muhteşem.. Ama.. İşte burada bir ‘ama’ koymak gerekiyor..

Ceza; iyi hoş.. Ama.. Sonunda o kendini Türkiye’nin reklam yıldızı sanan zat-ı muhterem hanımefendi çıkmıyor mu.. Cırlak sesiyle tüylerimizi diken diken etmiyor mu?.. Şiir yazasım geliyor..

Ey dikeeennn dikeeennn!/ Yok mu Acun Ilıcalı’nın başımıza bela ettiği../ Bu teyzeyi tatlı tatlı öpeeeen!

Şeytan: Dayan yüreğim dayan, ağla gözlerim ağla..

EN BÜYÜK RAMAZAN; HAYKO RAMAZAN..

Lipton Ice Tea’nın Ramazan reklamında ise ürünün yeni reklam yüzü Hayko Cepkin var.. Müthiş enerjik.. Verdiği elektrik ekrandan taşıp, evimize kadar ulaşıyor.. Reklamdan bir sahne:

Yaşlı Teyze: Senin adın ne evladım?

Hayko: Ramazan teyzeciğim..

Yaşlı Teyze: Aaah ah; nerede o eski Ramazan’lar?..