Tahsil yok... Kültür yok..

.

Gazetecilik, televizyonculuk o da yok...

''Anam, babam'' laflarıyla ekranda boyalı bebek...

Kadın, katili de konuk eder, ayyaşı da keşi de...

Önemli olan yerlerde sürünen program ayağa kalksın...

Seda Sayan kimin kanalında ne önemi var...

Adam tatlı tatlı karısını nasıl katlettiğini anlatıyor...

Seda hanım da kös kös dinliyor...

Zavallı televizyonlar ne hala geldi...

Bunun arkasından da cinayet naklen yayını gelir artık...

Hiç şaşırmam ekranda adam karısı boğarken canlı canlı...

RTÜK denen sansür heyeti nerede?

Elinde sis makinesi ile ekranları duman altında bırakan RTÜK ayakta uyuyor...

Hakan Şükür, adliyede ifadesi alınan polisleri ziyaret etti diye ortalığı velveleye verenler ya nerede?

Adam karısını nasıl öldürdüğünü anlatıp yeni zevce arıyor kimseden çıt çıkmıyor pes doğrusu...

Başta milletvekili Nazlıaka ile kadınlar ayaklanıyor da kepazelik ortaya çıkıyor...

Ama sponsor efendi çatal-bıçak satamam korkusuyla hemen çarkedip programı bırakıyor...

Bir de komik açıklama ''biz sponsoruz programının içerini bilmeyiz anlamayız ''ayaklarında...

Yani koskoca firma neye sponsor olduğunu bilmiyormuş parayı basmış kenara çekilmiş...

Seda hanıma milyonlar tepki yağdırıyor ama Kadırgalı cehalet tam duvara çarpmış...

Sanki babasının ekranından milyonlara sesleniyor...

Utanma yok, sıkılma yok...

''Siz kimsiniz' siz kimsiniz? Ben böyle kuru gürültüye pabuç bırakırmıyım ''diye yırtınıyor..

Bir özür bekleyenlere mahalle ağzıyla hakaretler, cehalet ise zirvede...

''Biz kimmiyiz ? Biz seni oraya getireniz hanımefendi...''

Yüzsüzlüğün ölçüsü kaçmış ya devam ediyor :

''Bana dokunmayan yılan bin yaşasın ''diye...

Aman Seda hanım dikkat et o yılan bi de sokmasın ..