Hulûsi TUNCA
LAAAN..DIN POLİSİ GİBİ ÇARPARIM HA!
İngiliz polisi kibar görünür ama çaktı mı oturtur.. O soğuk nevalenin eli acayip ağırdır.. Osmanlı tokadı kadar olmasa da..
Yedin mi dersen.. Künefe mi len bu yiyeyim.. James Bond filmlerinde gördüm..
(Unutturmayın da bence en iyi 007 James Bond Sean Connery ile bir Salacak maceramız var, bir gün anlatayım... Aaa şuna bak inanmadı.. Kuran çarpsın kız.. Vanessa Redgrave de en yakın tanığımızdır.. Şimdi hiç inanmadı..)
Neyse bir haberde okudum; Vatandaş Paul viskiyi çekmiş de çekmiş.. Dayanmış bir evin kapısına..
Kapıyı, kendi evinin kapısı sanıyor zavallım.. Polisi çağırmışlar.. Yer misin yemez misin.. O yemiş..
AMA BEN YEMEM!
LaaaaanDın polisi gibi çakarım.. İlk; Kaan Tangöze’nin asistanı olduğunu iddia eden sümüklü çakala çakıyorum..
Bizim gece muhabirlerini yumruklamaya kalkmış.. Kaan’ı sevgilisiyle çekiyorlar diye..
Yetmemiş ‘Öldürürüm sizi’ demiş..
Hooop ağır ol delikanlı, sağda inecek var!
Biz; alışığız bu ‘ucuz şarap’ delikanlılarına..
Yarın gene Beyoğlu sokaklarında dolaşmaya başlarlar ‘abi bi cigara parası’ diye..
+ + +
Sadece Hatice desem tanımazsınız, şarkıcı Hatice diyeyim de tanıyın.. Hah o işte.. Moda programındaki hanımefendi şarkıcı..
Bar çıkışı 75 promil alkollü çıkmış.. Üstelik direksiyon başında.. Ehliyetine el konulmuş..
Bizim çocuklar çekiyor tabii.. Neyi mi?..
Sizi çakallaaar! Resimlerini tabii ki..
Plak tanıtım kokteyli olsa.. ‘Bir de buradan yakın.. Yani çekin..’ diyecek Hatçe Kız ama dil damak yapışmış birbirine..
‘Sij’ demiiş ‘Benijj kijj oldujumu biliyor mujunujjj?..’ (Ulan iyi ki bu J harfi var, yoksa sarhoş konuşmalarını nasıl yazacaktık)
Şaka gibi de soyadı ‘Çarpar’ bu Hatçe Kızın..
İçkiden sonra LaaaaanDın polisi gibi ben çarpıcam şimdi!
Ağjına ijjj ağjına... Ulen beni de şaşırttı.. Ağzına iç ağzına..
Hanııııım; benim şu rakıya bi buz getiriversene..
Aaaa benim hanım yok ki lan! Kalk buzunu kendin al.. (Kendime diyorum..)
+ + +
Geçen yazımda ünlü tiyatro sanatçısı Selçuk Yöntem’in yeni reklam filminden söz etmiş.. Yılların sanatçısını reklamda da olsa, bir genç kızın ‘Aaaa çikolata reklamındaki adam’ diye tanıması ne acı’ diye yazmıştım..
Bir dost aradı.. ‘Neresi acı olum’ dedi ‘Adam tiyatroda 30 yılda kazandığını şimdi 30 dakikada kazanıyor..’
Haklı be!
N’apıcaz; reklamcıların beni bu yaştan sonra keşfetmelerini mi bekliycez şimdi?
Bekleyen derviş..
Çilingir sofrasını kurar, bi güzel rakısını içermiş..
Uymadı mı?
Uysa da içicem uymasa da içicem..
Yoksa LaaaaanDın polisi gibi önüme gelene çakıcam..
+ + +
Gün; acıları yüreğimize bastırma günü.. Gün; ite uğursuza fırsat vermemek günü..
Son olarak ‘rakı’ demiştim.. Bir de ‘uçuran içki’yi anlatıp kaçayım;
New York’un gökdelenlerinden birinin en tepesi.. Bir bar..
Adamın biri bara yanaşmış ve ‘Bana’ demiş ‘Uçuran içkinden ver..’
Barmen kadehi doldurmuş.. Adam bir dikişte içmiş.. Sonra camı açıp atmış kendini boşluğa..
5 dakika sonra kapıdan çıkıp gelmiş..
Onu gören bir (Temel değil işte) George ‘Bana da’ demiş ‘O uçuran içkiden’.
Barmen vermiş.. Adam bi dikişte içmiş.. Açmış pencereyi atmış kendini boşluğa..
Fukara sümüğü gibi yapışıvermiş yere..
Barmen, ilk uçan müşterisine dönmüş:
‘Ulan Süperman çok ib...nesin’
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.