Amerika'daki bir sperm bankası sayesinde çocuk sahibi olan Leyla Bilginel, radikal duruşuna rağmen güçlü bir erkeğin sevgisine ihtiyaç duyduğunu itiraf etti:

"Bazen yorulduğumu hissediyorum. Güçlü bir erkeğin kol kanat germesine ihtiyaç duyuyorum. Fakat bu kadar güçlü bir kadın da erkekleri korkutuyor."

Sperm bankasından çocuk sahibi olarak Türkiye'nin gündemine yerleşen Leyla Bilginel, radikal duruşuna rağmen güçlü bir erkeğin sevgisine ihtiyaç duyduğunu söyledi: "Aslında bazen yorulduğumu hissediyorum. 'Yeter artık' dediğim oluyor. Güçlü bir erkeğin kol kanat germesine ihtiyaç duyuyorum. Fakat bu kadar güçlü bir kadın da erkekleri korkutuyor. Ve hálá hayatımda birisi yok."

Çıkış noktanız "Kördüğüm" dizisi oldu değil mi?

- Evet biraz öyle oldu. "Kördüğüm" sokaktaki insanların hálá hatırladığı bir iş. Küçük bütçeli bir işti. Ama unutulmadı. Gerçi bizim sektörümüzde pek de fark edildiğini söyleyemeyeceğim. Fark etseler de fark etmemiş gibi mi davranıyorlar yoksa fark ettikleri gibi unuttular mı bilmiyorum. Ama sokakta beni tanıyanlar; "Kördüğüm dizisi çok güzeldi" diyorlar. "Kördüğüm"ün üzerine 3 tane dizi daha yaptım. Yine de insanların aklında "Kördüğüm" kalmış.

Hayatınızı oyunculukla sürdürüyorsunuz. Ama düzenli olarak dizi filmlerde oynamıyorsunuz. Nasıl geçiniyorsunuz peki?

- En son yaptığım diziden hálá parası ödenmeyen bölümlerim var. Onlarla geçiniyorum. Çok yerinde ve keyifli işler yaptım. 7-8 tane dizim var. Bundan sonra daha yukarıda işler yapmam gerekiyor ki; doğru çıkış yapabileyim. "Star olayım, milyarlar kazanayım" diye değil, az kazanayım ama sete sabahın 5 buçuğunda keyifle gideyim istiyorum. Çünkü insan bedeni çok değerlidir. Ve ben kendime eziyet çektirme lüksümü kaldırmış durumdayım. Keyif aldığım ve var olmasını istediğim şeyleri hayatıma sokuyorum. Bu her anlamda böyle. Evet ciddi bir sıkıntı dönemi yaşıyorum. Bir oğlum var. Evde annem, kız kardeşim ve üç buçuk yaşında yeğenim var. Koca bir aileye bakıyorum yıllardan beri. Bundan da büyük keyif alıyorum. Evde soğan ekmek yerim, ama dışarıda kimse bunu anlamaz.

Kadın ağırlıklı bir ev sizinkisi sanırım...

- Aslında 3 tane de erkek var. Oğlum, yeğenim ve Golden Retriever köpeğim Fargo! Ben annemin yüreğiyle var oldum ve çok doğru bir kişilik olarak büyüdüğüme inanıyorum. Benle beraber iki yavrusunu da öyle büyüttü annem. Bir annenin yüreği doğruysa dağları delip inanılmaz zirvelere çıkartıyor evladını. Biz de yüreklerimizle, o iki erkeğimizi iyi bir Türk evladı olarak yetiştireceğiz inşallah.

ANNE OĞUL FECİ BİR AŞK YAŞIYORUZ

Güçlü bir kadın olmak zor mu?

- Aslında bazen yorulduğumu hissediyorum. "Yeter artık" dediğim oluyor. Bir erkeğin seni koruması, gözetmesi, destek olması... Aslında ben bunu kabul eden bir kadınım. Erkek gücünü seviyorum. Çok güçlü bir kadın olarak görünsem de, duygusal bir tarafım var. Hayatımda bir erkek olacaksa, yüreğiyle var olabilen ve bana destek olabilen biri olsun istiyorum. "Şöyle bir kol kanat olsa da beni sarsa" dediğim zamanlar oluyor. Fakat bu kadar güçlü bir kadın da erkekleri korkutuyor. Ve hala hayatımda birisi yok.

Şimdiye kadar tek başına ayakta kaldınız. Bir erkeğe kolaylıkla teslim edebilir misiniz ki kendinizi?

- Çok zor çözülebilecek şifrelerim varmış gibi görünüyor ama aslında o kadar naif bir kadınım ki! Aklı olan bir adam beni çok çabuk çözebilir. Küçücük kedi gibi bir kadın olabilirim ben. Bunu çözebilecek insanlar sanırım yok. Yalnız yaşayıp, yalnız yaşlanmayı hiç arzu etmiyorum.

Neden oğlunuz hakkında konuşmak istemiyorsunuz?

- Hayır öyle bir şey yok. Ben her yerde oğlumla ilgili konuşuyorum. Benim oğlum, benim hayatım... Oğlum yokmuş gibi davranmıyorum. Leyla Bilginel denildiğinde oğlu, bebeği olan bir kadın. Ama ne şekilde, nasıl oldu, onlar zaten bilinen şeyler. Durmadan konuşmanın anlamı yok.

Yavaş yavaş karakteri şekillenmeye başlamıştır, değil mi?

- Az çok nasıl bir tip çıkacağını tahmin ediyorum. Nazardan korkuyorum. O yüzden çok konuşmuyorum. Çok dolu bir çocuk. Anne ve oğul feci bir aşk yaşıyoruz.

Ferhunde rolü önce bana teklif edildi

Son dönemde kötü olarak nitelendirilen karakterler seyirci tarafından seviliyor. Sizin canlandırdığınız karakter, "Yaprak Dökümü"nün Ferhunde'si...

- Ben Ferhunde'yi çok kişiliksiz bir karakter olarak görüyorum. Aslında Ferhunde karakterinin görüşmesine önce ben gittim ve olmak üzereyken olamadı. Çünkü okuduğum orijinal romana göre Ferhunde çok kötü bir karakter. Ben kötü görünmekten biraz tedirgin oldum.