Muskat... GALASI YAPILDI!
Aksel Bonfil’in yazıp yönettiği, yapımını Kadar’ın, yapımcılığını Begüm Ertuğrul’un üstlendiği ‘Muskat’ oyunu Esra Dermancıoğlu tarafından sahnelenmeye başladı.
Geçtiğimiz hafta galası gerçekleşen ‘Muskat’ oyunu seyircileri kendine hayran bıraktı. Yıllardır bakımını üstlendiği annesinin ölümünden sonra Yaşar’ın (Esra Dermancıoğlu) zihninin derinliklerinde yaşananları sahneye aktaran Muskat, 60 dakikalık unutulmayacak bir deneyim sunuyor.
ÜNLÜ İSİMLER ‘MUSKAT’A ÖVGÜLERİNİ DİLE GETİRDİ
Muskat’ın galasına sanat dünyasından birçok isim katıldı. Davetliler arasında Enis Arıkan, Ece Yörenç, Selen Uçer, Elit Andaç Çam, Songül Öden, Esra Ruşan, Emre Taşkıran, Levent Can, Burak Sergen-Gizem Şağban, Belçim Bilgin-Ayfer Dönmez, Selen Öztürk, Gülcan Arslan, Erdem Kaynarca, Aras Aydın, Özgür Daniel Foster, Mert Öner, Melisa Doğu, Hande Ataizi, Tanju Babacan, Aras Şenol, Deniz Işın, Fatih Özkan vardı. Dermancıoğlu’nu yalnız bırakmayan isimler oyuna övgülerine dile getirdi.
Belçim Bilgin: Hem güldük hem ağladık, bir sürü duygunun içinden çıktık. Çok yaratıcı bir oyun. Esra’nın performansı göz kamaştırıcı.
Songül Öden: Oyun hem metin hem de Esra’nın performansı açısından çok etkileyiciydi.
Burak Sergen: Oyun güzel bir zihin akışı, ben çok beğendim. Esra çok güzel bir hikaye anlatıyor.
Selen Öztürk: Aksel’in muhteşem kaleminden, Esra’nın da harika yeteneğinden çok kuvvetli bir hikaye izledik. Hem çok güncel hem de çok hassas bir anne-kız hikayesi.
Selen Uçer: Esra’nın çok özel bir mizahı vardır. Bu sefer Aksel’in metni içerisinde onu tiyatral bir şekilde izliyoruz ve bu çok heyecan verici.
Ece Yörenç: Aksel Bonfil’in yazıp yönettiği oyunda Esra mükemmel bir performans sergiledi. Bence bu yılın oyunlarından biri olacak.
Işık ve ses tasarımı ile performansın birleşimi…
Sezonun en çok konuşulacak oyunlarından biri olan Muskat, ses ve ışık tasarımı ile seyircileri etkisi altına almaya başladı. Görsel dünyasını dekorsuz olarak sunan Muskat, Esra Dermancıoğlu’nun performansını ışık ve ses üzerinde toplayarak hikayeyi farklı bir boyuta taşıyor.
Hayatı ile ilgili artık ne yapacağına dair en ufak bir fikri olmayan Yaşar’ın zihni Paris sokaklarında savrulurken İstanbul’un gölgesi onu sürekli gerçekliğe döndürüyor.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.