Merhabalar,
02 / 09 Mart 2018 Haftasında bakalım neler olduğuna bir göz atalım..
Haftanın 7 filminden 2 Tanesi Türk, bir tanesinin de yönetmeni Türk!..
Bu hafta ne ararsanız var hepsi de hakikaten bir birinden güzel.
Hepinize iyi seyirler ve iyi hafta sonları, .
Gelelim seyrettiklerim ile sizlere için yaptığım sıralamaya..
1 - MELEZ / THE CROSSBREED ★★★★★ ABD, Korku,
Ben Korku filmi sevmem ama film hakikaten de 10 numara 5 yıldız kaçırmayın..
Düşünün ki bunu ben söylüyorum her konuda mükemmel.
Ödüllere doymayan film ve Türk yönetmen Biray Dalkıran… Belki de “kim bu?” diyeceksiniz!.. Ülke olarak biz onu televizyonlardaki Kanıt dizisinden biliyoruz.
Amerika’ya yerleşen 76 doğumlu Biray Dalkıran’ın uzun süredir üzerinde çalıştığı, tamamı Amerikalı oyuncularla çekilen ve merakla beklenen ilk İngilizce filmi.
Filmin senaryosu da Biray Dalkıran ile Şafak Güçlü’ye ait.
Oyuncu Kadrosunda ; Angela Durazo, Nathan Schellerup, Malinda Farington,
Danny Winn, Katy Bentz, Sofia Domingues, Kristine Hayworth, Krystal Tini, Chad Ayers, Marqus Bobesich, Lou Cariffe, Mignon Farmani, Shaina Schmid, Lidia Pryor ve Rina Johnson bulunmakta.
“Independent Horror Movie Awards”ta En İyi Film, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Senaryo, En İyi Müzik ve En İyi Dönüş olmak üzere 5 dalda aday gösterilen film; Angela Durazo ile En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandı.
Adayları Oscar ve Emmy ödüllerine de layık görülen “Accolade Global Film Competition”, Biray Dalkıran ve filmini “Award of Merit” (Liyakat Ödülü) ile ödüllendirdi.
IMDb’nin en prestijli ödül törenlerinden biri olarak gösterdiği “Los Angeles Film Awards”ta En İyi Film kategorisinde ilk 10’a kalan “The Crossbreed”; En İyi Gerilim Filmi ve “En İyi Kadın Oyuncu” ödüllerini kazandı.
Filmin konusu;
Gazeteci bir çift olan Amy (Angela Durazo) ve eşi John (Nathan Schellerup), Amy'nin beklenmeyen hamileliği karşısında ne yapacağını bilememiştir.
Köye musallat olan bir şeytan ona tecavüz etmiştir.
Amy’nin aylarca sakladığı sırrı önce gizli olarak kürtaj yapmaya karar verir ve zaman geçtikçe ortaya çıkar ve bunu anlatmak zorunda kalır.
Amy bir yere gitmesin diye John onu demir parmaklıklar ile odasına kilitlerler.
Şeytan buna dellenir ve uykuda iken John’a kalp krizi geçirtir.
Amy'nin kızı olacaktır, köy halkı zaman içinde bu hikayeyi öğrenir ve Amy’nin kızı doğar ama o çocuğu köy halkı istemez.
Nitekim köyde tuhaf şeyler yaşanmaya başlar tarlalar kurur balıklar yok olur.
Yaşanan kötü olaylar ile köy halkı öfkelenir ve onu yok etmeye çalışırlar
Hikayeyi Lilith efsanesine bağlamışlar ne bu diyeceksiniz;
Lilith 3 dinde önemli bir yer taşır.
Efsaneye göre, Havva, Adem'in kaburga kemiğinden yaratılmadan önce, Adem'le aynı anda, onunla eşit koşullarda bir kadın yaratılmıştı.
Çiftin erkeği bildiğimiz Adem, kadını ise Lilith'tir.
Bu ilk insan çifti cennet bahçesinde birlikte yaşamaya başlarlar, ama bu, mutlu bir beraberlik değildir.
Sonunda Lilith, Adem’i terk eder cennetten çıkar gider ve ondan farklı şekilde intikam almaya başlar
Lilith'in dönmesinden ümidi kesen Tanrı, Adem uyurken bilinen kaburga kemiği yöntemiyle Havva'yı yaratır.
İyi seyirler,
Gelelim ikinci filmimize;
2- UĞUR BÖCEĞİ / LADY BİRD ★★★ ABD, Dram, Komedi
Sacramento, California’da 2002 yıllarındaki tipik anne ergen kız ilişkisi.
Eminim bu filmi seyreden bir sürü lise son sınıf kızlarımız kendini bu filmde bulacaktır.
Aynı zamanda anne ve babalar da bu filmi seyrederek ne kadar toleranslı veya ne kadar neye dur diyeceklerini anlamalıdırlar.
Lady Bird yani Uğur Böceği filmi, Türkiye’de ilk kez !f İstanbul’un Açılış Gecesi’nde (Şubat 2018) seyirciyle buluştu
2008'deki ilk yönetmenlik deneyiminin ardından, yeniden kamera arkasına geçen Greta Gerwig imzalı filimde aynı zamanda hikayesini de kendisi kaleme almış.
Oyuncu kadrosunda; Saoirse Ronan, Laurie Metcalf, Tracy Letts, bulunmakta
Filmin konusu:
San Francisco’nun kuzeyinde küçücük bir şehir olan Sacramento'da yaşayan, kendine Uğur Böceği adını takmış liseli Christine McPherson (Saoirse Ronan) lisedeki son yılında Katolik okuluna devam etmekte, Ancak hayatıyla ilgili birçok kritik karar almanın eşiğindedir.
Gitmek istediği şehir, hayalleri anne ve babası yapmak istedikleri.
Yaklaşan üniversite tercihinin yanında annesi Marion'la (Laurie Metcalf) ile gelgitli ergen anne kız ilişkisi nam-ı değer Uğur Böceği'ni strese sokmaktadır.
Annesi hemşiredir ve eşinin işini kaybetmesinden sonra ailesi ayakta tutmak için deli gibi çalışmaktadır.
Uğur Böceği ise kafasının dikine giden annesine benzememek için çaba sarf eden ama birçok şeyi maalesef annesine benzeyen sevecen bir kızdır.
Annesinin California'da kalmasına yönelik tüm ikna çabasına rağmen oradan uzaklaşmak, kendi olmak için New York'ta bir üniversiteye gitmek istemektedir.
İyi seyirler,
Gelelim benim bu haftaki favori filmime
SAVAŞTAN SONRA / MUDBOUND ★★★★★ ABD, Dram
Tipik bir siyah beyaz ırkçılık olayları, acımasızlıklar, haksızlıkları anlatan filmi mutlaka gidip seyretmeniz lazım müthiş..
Çok güzel işlenmiş gerçekten de kaçırmayın derim.
Hillary Jordan'ın kitabından uyarlanan filmin yönetmenliğini Dee Rees üstlenirken, oyuncu kadrosunda Garrett Hedlund, Jason Mitchell, Carey Mulligan, Jason Clarke yer alıyor.
Filmin konusu;
II. Dünya Savaşı başlarından savaşın hemen sonrasına, aynı çiftlikte yaşayan, biri beyaz mal sahibi diğeri zenci kiracı iki ailenin kesişen hayatları.
Irkçılığı dibine kadar yaşandığı ve köleliklerin bu sefer hizmetli olarak dönüşüme uğradığı dönemler.
Son derece yabancı ve korkutucu bulduğu Mississippi’de yaşayan Laura McAllan kocasının sahibi olduğu geniş bir çiftlikte çocuklarını büyütmeye çalışmaktadır.
Ailenin sıkıntıları devam ederken kayınbiraderi Jamie ile beraber savaştan dönen Ronsel memleketlerinde devam eden ırkçılığa ve ayırımcılığa düşmeden olağan üstü bir arkadaşlık kurarlar ve savaş kahramanı olarak dönerler.
Laura’nın kayınbiraderi Jamie McAllan, eşinden farklı olarak çekici ve yakışıklı bir adamdır
Bu iki adam beyin olarak savaşa gittiklerinden farklı olarak geri dönmüşlerdir.
Gittikleri yerde ırkçılık yoktur çalışmak için çiftliğe döndüklerinde oldukça zorlanacaklardır.
Savaşın en acımasız halini gören bu iki insan, Avrupa’da alkışlar ile yolcu edilmişlerdir.
Savaş kahramanları, yaşadıkları ve çalıştıkları yerde yeniden ırkçılıkla mücadele için ikinci bir savaş vermek zorunda kalacaklardır.
İyi seyirler dilerim.
Filmlerin kısaca hikâyeleri ve tarafımdan yapılan eleştiri ve beğenime göre verdiğim yıldızlar sonrası, demek ki ne yapıyoruz?
Hemen biletimizi alıyoruz ammaaaaaa…
BENİ OKUMADAN SAKIN SİNEMAYA GİTMİYORSUNUZ…
Sevgisiz, sinemasız, ve beni takipsiz kalmayın
02 / 09 MART 2018 HAFTASININ DİKKAT ÇEKEN
2 FİLMİ
AİLECEK ŞAŞKINIZ ★★★ TÜRKİYE. Komedi
Ben bu yazılara başladığımdan beri aynı şeyleri söylüyorum.
Korku filmi ve komedi filmleri bana göre değil.
Aptal saptal 5 yaş çocuk esprileri bana bir şey vermiyor.
Komedi filmlerine niye gidilir gülmek için değimli ama ne yazık ki Türk Komedi filmleri insanlara kahkahalar attıramıyor.
Aslında gülmeyi seven ve gülmeye aç bir ülkeyiz.
Nedense komedinin adı küfür oldu.
Artık o kaliteli espriler falan yok.
Film nasıl diyeceksiniz? İyi, kötü değil ama dediğim gibi gülemiyorum.
Filmin yönetmen koltuğunda Selçuk Aydemir oturmakta.
Oyuncu kadrosunda; Ahmet Kural, Murat Cemcir, Saadet Işıl Aksoy, Cengiz Bozkurt. Mustafa Alabora, Bihter Dinçel, Günay Karacaoğlu bulunuyor.
Filmin konusu;
Ferhat’ın Babası Zeki Bey’in emekli olup şirketten ayrılması sonucu Ferhat (Ahmet Kural ) çocukluğundan beri hayal ettiği aile şirketli olan inşaat firmasının başına nihayet geçer.
Babasında devralarak genel müdürlük pozisyonunu üstlenen Ferhat oldukça şımarık bir tiptir.
Şirketin Muhasebe Müdürü ve aynı zamanda da Ferhat’ın çocukluk arkadaşı olan Gökhan (Murat Cemcir) ile beraber çalışmaktadırlar.
Ferhat içinde bulunduğu zenginliğe rağmen Gökhan ile birlikte çalışanlarına adeta zulmetmektedir.
Ferhat ezeli rakibi Efe Sultan’ı alt edip ondan daha büyük ve güçlü bir şirket olmak için sürekli yarış halindedir.
Ferhat'ın ve Gökhan'ın büyük bir azim ve özveriyle hazırlandıkları ihale günü yaklaşmaktadır.
Sabaha kadar çalıştıkları bir gecede, bu ayrılmaz ikili kendilerini bir hırsızlık olayının içinde bulur.
Olayı çözmek için gelen, polis amiri Elif adeta Ferhat'ın aklını başından alır.
Elif'in tavrından ve güzelliğinden çok etkilenen Ferhat; o günden sonra Elif ile görüşmek için çeşitli yollar dener.
Yeniden bir araya gelmeleri Ferhat'ın sandığından da kısa sürer.
Çok değer verdiği atının çalınması, Elif ile yollarını tekrar kesiştirir.
Elif 'in olayın üzerine eğilmesiyle, hırsızlığın ardındaki sır perdesi aralanır.
Ancak kahramanımız Ferhat ve Gökhan’ı büyük sürprizler beklemektedir
02 Mart itibarı ile sinemalar da,
Hepinize iyi seyirler.
Fragman >>
SESSİZLİĞİN KARDEŞLERİ /BIRAYEN BEDENGIYE /
BROTHERS OF SILENCE ★ TÜRKİYE, Dram
Filmi seyrettim ama hiç beğenmedim.
Hele bir sahnesi var adam yemek yerken kedi gelip ona yaklaşıyor ve zavallıya öyle bir tokat atıyor ki elleri kırılasıca!...
Belgesel nitelikte ama bu ülke böyle değil.
Yemek yiyorlar elleriyle çocuğu seviyor o yağlı elleriyle ağızlarından sigara düşmüyor tek enteresan olan kendi ürettikleri dilleri.
Taylan Mintaş'ın yönettiği, kurgusunu, görüntü yönetmenliğini ve yapımcılığını da üstlendiği belgesel 36. İstanbul Film Festivali'nde Ulusal Belgesel finalistleri arasında yer alıyor.
Belgesel, yönetmen Taylan Mintaş’ın yıllar sonra gittiği köyünde karşılaştığı kuzenleri Toso(53) ve Çao’nun(38) hikâyesini konu ediyor.
Oyuncu kadrosu ise Mintaş ailesi sırasıyla; Asim Mintaş, Cengiz Mintaş, Tanju Mintaş, Yazgül Mintaş, Mecbure Mintaş, Toprak Mintaş, Taylan Mintaş, Cansu Mintaş, Selcan Mintaş, Kudret Mintaş.
Filmin konusu;
Kars’ın Susuz İlçesine bağlı küçük bir köyünde yaşayan Toso ve Çao, öfkeleriyle de sevgi gösterileriyle de birbirlerinden farklı iki kardeştir ama onları ortaklaştıran şey sadece lal, yani Arapcadan bize 2008 de gelen bu kelime ahraz (sağır ve dilsiz) olmaları değildir; kendilerine özgü işaret dilleridir de.
İki kardeşin, bazen insanların kusurlarıyla, bazen yetenekleriyle, bazen de dedelerden kalma lakaplarla yarattıkları bu Kürtçe işaret dili, tüm köy halkı tarafından da bilinmekte ve köyde Kürtçe ve Türkçe dışında 3. bir dil olarak kabul görmektedir.
Üç yıl ve dört mevsim boyunca süren ve seyirciyi zor koşullara rağmen direncini kaybetmeyen insanların hayatlarına konuk eden “Sessizliğin Kardeşleri”, iki kardeşin sessizliğin içinde yarattıkları benzersiz bir dilin yanı sıra, babalar ve oğulların ve köyün, hikayesidir.
02 Mart itibarı ile sinemalar da,
Hepinize iyi seyirler
Fragman >>
02 / 09 MART 2018 HAFTASININ VİZYON TAKVİMİ
02 Mart
AİLECEK ŞAŞKINIZ ★★★TÜRKİYE, Komedi
Yönetmen: Selçuk Aydemir
Oyuncular: Ahmet Kural, Murat Cemcir
KIZIL SERÇE / RED SPARROW ★★★ ABD, Casusluk, Gerilim
Yönetmen: Francis Lawrence
Oyuncular: Jennifer Lawrence, Joel Edgerton
MELEZ / THE CROSSBREED ★★★★★ ABD, Korku,
Yönetmen: Biray Dalkıran
Oyuncular: Angela Durazo, Nathan Schellerup
PULOİ: ASLA YALNIZ UÇMAYACAKSIN ★★★ İZLANDA, BELÇİKA, Animasyon
PLOEY- YOU NEVER FLY ALONE
Yönetmen: Arni Asgeirsson
Oyuncular: Jamie Oram, Harriet Perring
SAVAŞTAN SONRA / MUDBOUND ★★★ ABD, Dram
Yönetmen: Dee Rees
Oyuncular: Garrett Hedlund, Jason Mitchell
SESSİZLİĞİN KARDEŞLERİ /BIRAYEN BEDENGIYE /
BROTHERS OF SILENCE ★ TÜRKİYE, Dram
Yönetmen: Taylan Mintaş
Oyuncular: Taylan Mintaş, Cansu Mintaş
UĞUR BÖCEĞİ / LADY BİRD ★★★ ABD, Dram, Komedi
Yönetmen: Greta Gerwig
Oyuncular: Saoirse Ronan, Laurie Metcalf