Muazzez Ersoy'un İsmet Özhan'la yaptığı evliliği hatırlamayanımız yoktur öyle değil mi? Eğer yanılmıyorsam tarihler 18 Haziran 2001'i gösteriyordu ve işadamı İsmet Yalçın'ın Çatalca'daki çiftliğinde nikah memurunun karşısına oturmuşlardı... O dönemlerde çok iyi hatırlıyorum, İsmet Özhan değil ama, Muazzez Ersoy pek çok kişi tarafından eleştirilmişti. Kimi fizik olarak, kimi kariyer olarak, çiftin daha da yakınları ise kişilik olarak Ersoy ve Özhan'ı birbirlerine yakıştıramıyorlardı... Ünlü assolistin evleneceği erkek bir manken olmamalıydı, eleştiriler bu yöndeydi...
3,5 ay sonra beklenen yaşandı ve Muazzez Ersoy'la İsmet Özhan yollarını ayırdılar, mahkemeye başvuruldu ve kanunlar huzurunda da boşandılar... Dana mıdır yoksa buzağı mı bilmiyorum, kuyruğu o boşanmadan sonra kopuverdi, kopartan ise İsmet Özhan'dı. Özhan açtı ağzını yumdu gözünü... Yazılı ve görsel basına bu 3,5 aylık evliliği hakkında açıklamalar yaptı, hiç susmadı, aba altından sopa gösterdi konuşmayacağım daha fazla dedi, dedikçe daha fazla konuştu. Muazzez Ersoy'un antidepresan ilaçlar kullandığından tutun da kendisine yatak odasındaki banyoyu kullandırmadığına... Muazzez Ersoy'un yardımcılarının peşlerinden hiç ayrılmadıklarından tutun da, karı-koca ilişkisi yaşayamadıklarına kadar neler anlatmaya çalışıyordu neler...
Mesleğim nedeniyle olayların en yakın şahitlerinden biri de bendim. İsmet Özhan'ın içinde bitmek tükenmek bilmeyen bir enerji vardı; çok sevdiği ve aşık olduğu kadından ayrılmanın acısı içini yakıyordu, farkındalık yaratmak istiyor istedikçe konuşuyor, konuştukça göya Muazzez Ersoy'u batıracağına kendisi batıyordu... Manken İsmet Özhan'dan eser yoktu; hareketleri tutarsız, hatta hatta psikolojik sorunlar yaşayan bir adam vardı karşımda o dönemler... Röpörtaj yapmak istiyor, telefonlar açıyor, yüzyüze gelince de arzu ettiklerini kelimelere dökemiyordu o yıllarda. Bir hayli kilo kaybı da yaşıyordu, bana göre ciddi bir rahatsızlığı vardı, ama kimseyi dinlemiyordu...
Açıklamaların çoğu unutuldu, çoğu hafızalarımızın bir köşesinde kaldı derken, 1 yıl kadar önce İsmet Özhan yine ortaya çıktı. Amacı yine Muazzez Ersoy'un canını acıtmaktı ve çok net hatırlıyorum; Muazzez Ersoy'un o dönemde birlikte olduğu kişi Galatasaray'ın kürek kolu başkanı olan Fatih Gökşen'di; Özhan bu kez Gökşen ve Ersoy'u hedef alarak, "Muazzez beni Fatih Gökşen'le aldattı" dedi. Oysa ki Fatih Gökşen ve Muazzez Ersoy birlikteliğinin İsmet Özhan'la olan evliliğiyle hiçbir alakası yoktu; evlilik bittikten yıllar sonra Fatih Gökşen ve Muazzez Ersoy tanışmış birlikte olmaya başlamışlardı...
Özhan'ın bu açıklaması herkese "yeter artık" dedirtti... Muazzez Ersoy mahkemeye başvurdu, Özhan ve Ersoy'un evinde nikah kıydıkları Günaydın Restoran'ın sahiplerinden işadamı İsmet Yalçın'da artık konuşma kararı aldı. İsmet Yalçın'ın konuştuğu kamera ve mikrofon bana aitti; tek bir basın kuruluşuna açıklama yapmak istiyordu, öyle de oldu. " Yeter artık, ben dayanamıyorum, bu evliliğe en yakından ben ve eşim tanık olduk. İsmet Özhan arkadaşım olmasına rağmen üzülerek söylüyorum ki bu evliliğin bitmesinin tek nedeni İsmet'tir. Dengesizlikleriyle Muazzez'i canından bezdirdi, Muazzez evliliği hemen bitmesin diye çok çaba sarfetti, çoğu zaman beni ve eşimi eve davet ederek İsmet'e akıl vermemizi istedi, doğru yolu göstermemizi istedi ama olmadı. Kadının canına tak etti. Çok bile dayandı, ben Muazzez'in yerinde olsaydım 3,5 ay bile dayanamazdım. Zaten şimdi de herkes görüyor, İsmet Özhan hala konuşuyor, söyledikleri bir hayalden ve yalanlar zincirinden ibarettir; ama kadını ihanet eden taraf olarak göstermeye çalışınca dayanamadım" dedi. İsmet Yalçın'ı çok kişi tanır, hatırı sayılan, sevilen ve saygı duyulan, çok babacan biridir. Ama o etliye sütlüye karışmayan İsmet Yalçın bile, artık yakın arkadaşı İsmet Özhan'ın açıklamalarına dayanamıyordu, sabredemiyordu...
Uzun lafın kısası Muazzez Ersoy'un hayatının sanırım en büyük hatası olan bu evlilik için yaptığım hatırlatmalar böyle.
Muazzez Ersoy şimdilerde İsmet Özhan'a açtığı davayı kazandı ve İsmet Özhan'ın 50 bin ytl ceza ödemesi mahkeme tarafından karara bağlandı. Ne var ki Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri İsmet Özhan'a hiçbir adresinden ulaşamadılar kararı tebliğ etmek için.
Bense gazeteci mantalitesiyle İsmet Özhan'a bendeki telefonundan ulaşmaya çalıştım. Açmayınca mesaj attım ve beni çok şaşırtan şu mesajı aldım: "BENİ NİYE ARIYORSUN ARAMANI İSTEMİYORUM. SİZ GİDİN BENİ İNCİTEN GÜNAYDIN İSMET VE O HASTA RUHLU KADININ HABERİNİ YAPIN. BEN EVLENDİM KENDİME YENİ BİR HAYAT KURDUM." Yanıt aynen böyleydi, hala telefonumda saklı, kanıt olarak da silmeyi düşünmüyorum. Ama bu mesaj için yapmam gereken yorumlar var.
Öncelikle her organizasyonunda, her tanıtımında kısacası basına ihtiyaç duyduğu her anında telefonumu defalarca arayarak, bir de "beni niçin aramıyor sormuyorsun" diyen İsmet Özhan'a bakın siz; aramamı istemiyormuş.
Olmadı İsmet Özhan.
Sonrasında "beni inciten Günaydın İsmet" dediği, yukarıdaki satırlarımda yer alan İsmet Yalçın. Sn. İsmet Yalçın her zaman iyiydi ama şu dünyanın işine bakın ki, İsmet Yalçın bir kadına yapılan iftiralara dayanamayıp en yakın arkadaşına "artık yeter dur" deyince kötü oldu...
Olmadı İsmet Özhan.
"Ben evlendim kendime yeni bir hayat kurdum" demiş mesajında. Kendisine yeni bir hayat kurduğu doğruymuş bu eski mankenin, fakat yalancılığı kendisine ilke edindiği için evlendim dediği yalanmış, öyle birşey yokmuş. Londra'ya yerleşmiş, ölü taşıyıcılığı yapıyormuş. O da ne demeyin, şayet yurtdışında vefat ederseniz siz veya bir yakınınız, onun firmasına başvurup nakil işlemleriniz gerçekleşiyormuş.
Yine olmadı İsmet Özhan.
Muazzez Ersoy'la bir sohbetim sırasında Muazzez Hanım bana "Seyhan ne evlilik yaşamışız be, 3,5 ay sürdü ama, 35 yıla bedelmiş baksana, konuşa konuşa bitiremiyor" demişti, o sözünün haklılığını şimdi daha iyi anlıyorum.
İsmet Özhan'a da son bir dost uyarısı, arama dediği için arayamıyorum ya! Bari buradan ulaşayım,
"İsmet'cim, 50 bin ytl cezanı bir an önce öde, zira kanunlar Muazzez Ersoy'a benzemez, senin canına okur, ödemediğin her gün, her ay, her yıl boyunca gelen faizlerden var ya, dünyadaki tüm insanların cenazelerini taşısan bile belini doğrultamazsın alimallah".