Behnam, kendisini öldürmeye teşebbüs eden Farah’ı nihayet bulmuştur. Peki, ya Kerimşah? Farah’ın üstüne titrediği bu küçük çocuk kendi oğlu mudur? Behnam önce bundan emin olmak ister.
Daha sonra kendisini terk eden, başka bir adamla evli olduğunu öğrendiği Farah’a tabii ki ölümlerden ölüm beğendirecek, ona acıların en büyüğünü yaşatmak isteyecektir.
Ve Tahir, mutlu aile düşünün paramparça olduğunu, karısı Farah ve Kerimşah’ın Behnam tarafından alıkonulduğunu öğrendiğinde onları kurtarmak için elinden geleni ardına koymayacaktır.
Ancak işler istediği gibi gitmeyecek, kendisine kurulan tuzakla köşeye sıkışacaktır.
Aradan bir yıl geçtiğindeyse, bu süreyi hapiste geçiren Tahir ve Behnam’ın âdeta tutsağı Farah, bu sefer bir mahkeme salonunda karşı karşıya gelecektir.
Çünkü Farah, Tahir’den boşanmak istemektedir. Tahir’se buna bir anlam veremez ve boşanmak yerine sonuna kadar, her şeyi göze alarak direnmeyi seçer.