“Diplomat olmak istiyordum”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de gençlik günlerinden ve eğitim hayatından bahseden Atilla Dorsay aynı zamanda bir mimar. “Askerlikten hemen sonra İstanbul Belediyesi’ne 1966 yılında girdim. 66’da İmar Planlama’da Şehir Mimarı olarak işe başladım. Beyoğlu dokunulmaz bir semtti 2.5 yıl çalıştım ve istanbul’un bütün sorunlarını öğrendim. İstanbul’u tanıyorsam biri mimarlık diğeri şehirci olarak çalışmam. istanbul aşığıyım.
5-6 kitabım var. Fransızcam iyidir. Fransızca hayatımın temel direklerinden. Fransızlar Edebiyat'ın Şövalyesi ünvanını verdiler. İngilizce, İtalyanca öğrendim. Diplomat olmak istiyordum. Babam Devlet Demir Yolları müfettişiydi. "Memur olma" dedi. Ya mühendis ya doktor ya mimar ol dedi seçenek yoktu.” diyerek anlattı.
“Cem Yılmaz toplumun medar-ı iftiharı”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de Siyad Ödül Töreni’ne katılan ünlü komedyen Cem Yılmaz’la ilgili düşüncelerini de paylaşan Atilla Dorsay “Hakikaten Cem Yılmaz gibi insanlar bu toplumun medar-ı iftiharıdır. Onun gibi kaç kişi var. Üç beş komedyenimiz var. Ben Cem Yılmaz’ı ödül vermek için bizim törene çağırmaktan korktum, irkildim. Onun ilk defa bu yıl tek başına yönetmenliği denediği “Pek Yakında” filmine çok sıcak bakmamış ve olumlu bir eleştiri yazmamıştım. Ayrıca filmi hiçbir dalda aday gösterilmedi. Dediler ki arayın siz Cem Yılmaz’ı gelsin. “Kusura bakmayın ben arayamam ters bir cevap verebilir, başka bir arkadaşımız arasın” dedim.
Hürriyet’in Sinema Eleştirmeni arkadaşımız Uğur Vardan aradı ve hemen kabul etmiş. Geldi ve gecemize o kadar çok şey kattı ki. Olgunluk budur. Hakikaten biz filmine kötü yazdık diye kaldırım değiştiren, selam vermeyen, görmezden gelen, hakaret eden, medyaya eleştirmen hakkında acayip şeyler söyleyen yönetmen ve oyuncular var. Bunları da tanıdık. Bir de şu adamın olgunluğuna bakın. Öyle bir gönlümüzü kazandı ki. Yılmaz Erdoğan’da "Kelebeğin Rüyası" filmiyle geçen yıl ödül aldı. Bunlar komedyen diye geldiler. Çok yetenekli oyunculara dönüştüler. Türk toplumumun mutsuz, gerilimli döneminde kaliteli mizah yapıyorlar. Mizah hayata biraz gülümseme getirir mizah deyince de akla onlar geliyor. Bugünün komedyenleri komple sanatçı yazıyor, yönetiyor, stand up yapıyorlar. Bu isimlere çok şey borçluyuz.” diyerek paylaştı.
“Atilla Dorsey’likten Dorsay’lığa “Umut”la geçtim”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de gazeteciliğe ve sinema eleştirmenliğine başlama hikayesini de anlatan Atilla Dorsay o dönemlerde bazı kişilerce eleştirilmiş. “Evet 27 yıl Cumhuriyet’te çalıştım. 66 yılı Aralık ayında girdim. Başlıbaşına bir hikaye. Evimize giren gazetedir. Sinema sezonları Eylül’de başlardı. Eylül ayı geldi eleştirmen yok. Bende eleştiri yazmak için çıldırıyorum. Aklım fikrim film eleştirileri yazmak. 3-4 eleştiri yazdım, bıraktım. Bir bakalım dediler. Çıktı. Ben sadece yabancı filmleri yazıyordum.
Bir söylenti çıktı Atilla Dorsey diye. Tommy ve Jimmy Dotsey’den. Yani diyorlardı ki sen Amerikalısın, rahatsız oldum ama bir şey yapamıyordum. Yılmaz Güney’in filmi “Umut” 1970 yılında çıktı. Gösterimi yapıldı. Zamanın solcuları ve Cumhuriyet’in tüm kadrosu vardı. Eve gittim daktilomun başına geçtim, yazdım götürdüm. Kullandılar. “Umut” benim Dorseylik’ten Dorsay’lığa dönüşümün dönüm noktası oldu.” diyerek anlattı.
“Kıvanç Tatlıtuğ sevdiğim bir isim”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de Kıvanç Tatlıtuğ’la ilgili düşüncelerini de paylaşan Atilla Dorsay “Bugün Kıvanç Tatlıtuğ hakikaten sevdiğim de bir isim. Yakışıklı bir delikanlı olarak başladı, oyuncu oldu.
Bizden de ödül aldı geçen yıl Kelebeğin Rüyası filmiyle, bir adımdır. Onlar daha şanslı. Bir dizi yada sanal medya ile toplumun gündemine oturabiliyorsunuz bizim kuşakta zordu gerçekten çabalayacaksınız topluma ispatlayacaksınız.” diyerek paylaştı.
“Çağan Irmak’ın duygu senfonisi finallerindedir”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de başarılı yönetmen Çağan Irmak ile ilgili de konuşan Atilla Dorsay “Çağan Irmak müziği ve şarkıları çok iyi kullanıyor. Her filminde iki üç şarkı kullanıyor fazla değil.
Özenle seçmiş tam yerinde kullanılmış. Çağan Irmak’ın duygu senfonisi finallerindedir. Televizyon dizisi gibi baksanız bile son 15 dakikası kafanıza iniyor. İnanılmaz biri Çağan Irmak Türkiye’nin en iyi yönetmeni olmayabilir ama Türkiye’nin duygusallığını en iyi deneyimleyen ve görselliğe dönüştüren yönetmenidir.”dedi.
Türkan Şoray hayattaki sayılı dostlarımdandır”
İpek Tuzcuoğlu İle Yüzleşme’de sinemanın sultanı Türkan Şoray’la dostluklarından bahseden Atilla Dorsay “Türkan Şoray hayattaki sayılı dostlarımdan biri. Yaşgünümde bir öğle yemeği yaptık. Çok yakın bir iki arkadaşımla O da geldi sağolsun. Güzellik ve gerçek iyiliği taşıyan hanımefendi çok azdır.” diyerek anlattı.