AYŞEGÜL ALDİNÇ'İ NASIL HAMAMA GÖTÜRDÜM?

Hulûsi TUNCA

Eskiden.. HEY'de 7 Gün 7 Haber diye bir sayfamız vardı.. 'İlginç, esprili, okura hoş gelecek' 7 haberi 7 günde toparlar ve sayfaya koyardık.. İnanın zaman zaman zorlandığımız olurdu 7 esprili haber bulmakta.. Oysa ya şimdi?.. Değil 7 Gün 7 Haber? 7 Dakika 7 Haber deseniz; haberler hazır.. Bu kez tek bir yazı yerine 3 haber-yorumla seslenmek istedim sizlere..

Ayşegül Aldinç'i nasıl hamama götürdüm?

Hem vallahi hem billahi.. Cağaloğlu Hamamı'na..

Esra Erol, programında 'Nefis bir hafta sonu geçirdim.. Cağaloğlu Hamamı'na gittim? oooh..' diye anlatmaya başlayınca bu anım geldi aklıma ve sevgili Ayşegül Aldinç'in kulaklarını çınlatmak istedim..

Yıllar önce.. Cağaloğlu'nda Milliyet Yayın olarak Milliyet'ten ayrılmış, 4 katlı eski Kızılay binasını mesken tutmuştuk. Hey, 4. katta bulunuyordu. Her akşam mesai bitimi arkadaşlarla soluğu hamamda alır, rahatlardık.. Yok yok göbek taşında değil hamamın hemen girişindeki barda.. Çoğunluk gazetecilerin takıldığı bir bardı.. Rahmetli Faris Abi'nin işlettiği hamamın barının sorumlusu da rahmetli Üstün Abi idi.. Her ikisi de nurlar içinde yatsınlar..

Sanatçı dostlarımızı da sık sık bu bara götürürdük. Bir akşam üstü Ayşegül geldi. Mesai de bitmiş. 'Hadi' dedim 'Hamama gidiyoruz..' Garip garip baktı yüzüme 'manyak mısın' dedi. 'Ya karışma yürü' dedim, girdim koluna girdik hamamdan içeri.. Merdivenleri inip de çoğu Tokatlı, pala bıyıklı, peştemallı, iri kıyım tellakları görünce ilk tepkisi şöyle oldu: 'Allah belanı versin Hulusi..' Gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Hemen sağa dönüp, 5 basamak çıkıp bara girince neye uğradığını şaşırdı. Kadın- erkek bir sürü gazetecinin oturduğu barda unutulmaz bir gece yaşadı. Ertesi gün telefonda soruyordu: 'Bi daha ne zaman gideceğiz hamama..'

İlhan İrem duyarsa siz 'çay'a götürür valla

Hey'den yetişme sevgili Yasemin Bozkurt'un icat ettiği şu evlenme programları var ya! Biri de ipi hep önde göğüsleyen 'Esra Erol'da Evlen Benimle..' Programın bir de orkestrası var.. Bu devirde hala orkestra olması ne güzel! Grubun iki de şirin ve de başarılı kız solisti var.. Bekar olduğuma göre ben de onlardan birine mi talip olsam?.. Yarışmacıların durumuna göre şarkı söylüyorlar.

Programda birbirinden hoşlananlar, birbirlerini daha iyi tanımak için çaya davet ediyor. Ama taraflardan biri diğerine 'Seni almiiim', 'Bu iş olmiycek', 'Ahh ah o elektriği bi alabilseydim' diye bahane uydurup, aslında karşısındaki hiç beğenmeyen biri çıktı mı hemen şarkıyı yapıştırıyorlar: 'Boşver boşver arkadaş başka bulursun..'

Sevgili İlhan İrem'in unutulmaz bir şarkısı.. Ama programın yapımcılarının unuttuğu bir şey var. İlhan İrem, şarkılarının izinsiz kullanılmasına nefret eder! Yarın öbür gün postacı kapınızı çalıp, İrem'in sizi mahkemeye verdiğini bildiren bir ihbarname uzatırsa hiç şaşırmayın. Benden söylemesi.. Sonra İlhan İrem, çaya bekler sizi!

'Vefa' Emel Sayın için İstanbul'da bir semt!

Haberi televizyonda duymadım.. Bir iki gazetede tek sütun haber olarak okudum.. Mustafa Sevilen'i yitirmişiz.. "Affetmem Asla Seni", "Güller Ağlasın", "Sarsam Seni Gül Dudaklım", "Eller Eller".. Yazdığı yüzlerce unutulmaz şarkının sözlerinden ilk aklıma gelenler.. Hele ki 'Eller Eller'..

Rahmetli Yıldırım Gürses'in meşhur ettiği şarkı kimin için yazılmıştı bilir misiniz?.. Maviş gözlü assolistimiz sevgili Emel Sayın için.. 91 yaşında aramızdan ayrılan Mustafa Sevilen, Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine bağlı Küçükkuyu beldesinde son yolculuğuna uğurlandı.. Gözler cenaze töreninde boş yere Emel Sayın'ı aradı durdu. Anlaşıldı ki 'Vefa' Emel Hanım için İstanbul'da bozasıyla meşhur semtimizdi sadece..