AYŞEGÜL ALDİNÇ'İ NASIL `HAMAM'A GÖTÜRDÜM?

Hulûsi TUNCA

Yahular.. Yahucular.. Nasılsınız sevgili magazinkolik'çiler.. Yahucumlar; bir yazı yazdık 'Bundan sonra 'nostaljik magazin haberleri bizden sorulur' diye.. Ortalık ayağa kalktı.. N'apiim kardeşim siz de doğrusunu yazın ama öyle değil mi?

Vallahi kanıma dokunuyor.. Hele ki sıcaklar bastırdı darallar geliyor.. Onun için dedim ki kendi kendime 'Güzin Abla' tadında tatlı tatlı sesleneyim sevgili okurlara ki; bu sıcakta daha fazlası çekilmez.. Öyle ya.. Önümüz temmuz, ağustos.. Tanrı izin verirse daha ne günler göreceğiz..

Şimdi ortalıkta bir 'Kolbastı'dır gidiyor ya.. Sevgili İbrahim Tatlıses de son albümüne almış.. İyi de yapmış.. Keyifle dinliyorum.. Parantez içinde sevgili İbo, bir de bir Barış Manço klasiği 'Dağlar Dağlar' söylemiş ki tadından yenmez.. Neyse.. Herkeslerde bir telâş..

'Şu Kolbastı'yı ilk kim ortaya çıkardı?..' diye..

Söliiiim mi?

Barış Manço; 70'li yıllarda 'Dere Boyu Kavaklar' diye çoktaaan plâk yapmıştı 'Kolbastı'yı.. Bir de o günlerin sevgili 'Kara Kız'ı, Türk Halk Müziği dünyasının prensesi Hülya Süer.. İnanmayanlar YouTube sitesine girip izleyebilir, dinleyebilir.. Anlamadım; o site yasaklı mı?.. Kim demiş; sayın Başbakanımız RTE bile o siteye girdiğini açıklamadı mı.. Siz hala ne duruyorsunuz?

Nerelerdesin sevgili Hülya Süer.. Gene Londralar'da mısın?.. Bir ses ver.. Türkülerini çok özledik ona göre..

Laf lafı açtı.. Nostaljiden 'Kolbastı'ya kadar geldi..

Demek ki sağa sola bulaşmadan da ses getirmek mümkünmüş bunu iyice bi anladım son 'Bülent Ersoy-Zeki Müren Öpüşmesi' olayı ile.. 'Gerçek'leri anlatan yazım gerçekten de büyük ses getirdi.. Posta kutum doldu taştı..

O zamaaaaan;

Biraz ileriye gidip sevgili Ayşegül Aldinç'i nasıl kandırıp da hamama götürdüğümü anlatayım mı?

Anlatayım..

Efendim; Cağaloğlu'ndayız daha.. Henüz plazalar icad olunmamış.. Aynı internet ve cep telefonları gibi.. Her Allah'ın günü bir dolu sanatçı dostumuz geliyor gidiyor [Nurlar içinde yatın Ahmet Kaya.. Yusuf Hayaloğlu.. Cem Karaca.. Barış Manço.. Bab-ı Ali'deki son dönemlerimizde ne güzel de geceler paylaşmıştık.. Anlatırım bir gün..]

Bir akşam üstü.. Sevgili Ayşegül Aldinç çaldı kapımızı.. Akrepler, yelkovanlar.. Sabahtan beri bir kovalamaca içinde.. Öyle denk getirmişler ki.. 6'ya.. Pardon 18'e dönmüş saatler.. Eeee Üstün Abi [nur içinde yatsın] bizi bekler.. Nerde bekler?.. Cağaloğlu Hamamı'nda bekler..

'Hadi' dedim sevgili Ayşegül Aldinçe.. 'Hamama gidiyoruz..'

-Güneş kafana geçti galiba Hulusi.. diyebildi garibim ancak..

Yok yoook; ben ısrarlıyım ille de Ayşegül'ü hamama götüreceğim..

-Yaa kalk.. Yıkanmak zorunda değilsin.. Bu hamam başka hamam.. Vallahi çok seveceksin..

Hulusi'nin kanının en deli aktığı günler, napsın garibim uydu bana [bize.. bi sürü Hey çalışanıyla birlikte] Prof. Kazım İsmail Gürkan caddesinde, Sağlık Müdürlüğü'nün tam karşısındaki binamızdan çıktık.. 'Ne tarafa' dedi Ayşegül.. 'Sağa' dedim..

Ve başladık yürümeye.. 20-25 adım atmıştık ki; tam karşımızda Tarihi Cağaloğlu Hamamı.. 'Hadi' dedim Ayşegül'e.. Kız bi irkildi.. 'Ya hadii' diye inadımı sürdürdüm.. Başladık merdivenlerden inmeye..

Ve hamamın giriş bölümündeyiz.. Karşımızda çoğu Tokatlı bi sürü tellak.. Pala pala bıyıklı, kıllı mı kıllı bi sürü iri kıyım tellak.. 'Hoşgelmişsiniz abey.. Abla sen de hoş geldin..' karşılamaları..

Ayşegül'ün kulağıma eğilip sadece 'Manyak' dediğini hatırlıyorum..

Sonra mı?.. Elbette peştemallarımızı kuşanıp, göbek taşına uzanmadık.. Hemen sağda 5 merdiven çıkışı uzaklıkta bir bar var ki.. Bizim vazgeçilmezimizdi o zamanlar.. Nur içinde yatsın Üstün Abi'miz işletirdi.. Günün yorgunluğunu orada atardık işte.. Oturduk.. Rakılar.. Mezeler.. Üstün Abi'nin unutulmaz 'pastırmalı börekleri'.. Muhabbetin de en ganisi.. Ayşegül bayıldı.. 'Gene gelelim' dedi..

Canınız çekti di mi.. Vallahi benim de çekti.. Ama geçenlerde gazetede okuduğum 'Cağaloğlu Hamamı satılıyor' haberi de nasıl tadımı kaçırdı.. Faris Abi.. Huuu.. Peki peki anladık.. Hamam gidiyor da.. Aman anılarımıza dokunmasınlar e mi?..

hulusi.tunca@hotmail.com