Oyunun yönetmeni Kemal Başar, “Bize rapor atılmadı. Altı oyun iptal oldu. Sezon sonuna kadar 20 oyun vardı. Açtığı zararlara rağmen Azra sevdiğim biridir.
Onun yanlış yönlendirildiğini düşünüyorum. Üç kere aradım, açmadı. Oyuna gelmemek tiyatroda en büyük suçtur. Çocukça ve amatörce buldum. Azra’yı incitmek istemem ama menajeri incitmek istiyorum.
Menajerin çok mu kölesi oluyorlar? Bu manevraları yapan Azra değil menajeri diye düşünüyorum. Yine araştırmak istedim menajerimize, ‘Ben bu şartlarda çalışamam’ diye mesaj atmış. Benimle de muhatap olmuyor.
Üç gün sonra, ‘Anca kendime geldim’ diye mesaj atıyor. Bu şımarıklık” dedi. Azra Akın’ın oyun kulisine şoförünün girdiğini belirten yönetmen, “Uyarmadınız mı?” sorusuna, “Menajeri bana küstahça cevaplar atınca engelledim. Yatak odasına yabancı sokar mısınız?
Kulis bizim yatak odamız. İş buralardan çıktı” yanıtını verdi. Başar, “Tazminat davası açmayı düşünüyor musunuz?” sorusuna, “Hukuki haklarım elbette saklı... Ekiple birlikte karar vereceğiz. Azra’nın kariyerini etkilemek istemem.
Ortalama 2.5 milyon lira sadece oyuncunun cirosundan kaybımız var. Çocukça bir olay. Seyirciden özür diliyorum” açıklamasını yaptı.
Menajerinden açıklama
Başar'ın açıklamalarının ardından Akın'ın menajeri sessizliğini bozdu. Akın'ın menajeri şu açıklamayı yaptı:
"Azra talihsiz bir kaza geçirdi ve sahneye çıkamayacak halde. Elimizde doktor raporu var. Ona rağmen ağlayarak sahneye çıkmak istedi ama doktor izin vermedi. Oyunu bırakmak ya da ayrılmak gibi bir niyetimiz yoktu. Kemal Bey, yollarımızı ayırdık demiş kendi tasarrufudur ama Azra asla disiplinsiz bir oyuncu değil!"
"BU TİYATRODA İŞLENEBİLECEK EN BÜYÜK SUÇ"
Başar, yeni açıklamasında konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:
"Medyadaki kamuoyunu yanıltıcı haberleri şaşkınlıkla okudum. Susacaktım, ancak şimdi nasıl ve neden susmalıyım? Niye bu temize çıkmak için çırpınma çabası? Neden bu kamuoyunu yanıltma? Gerçekleri bilelim o zaman.
Menajerinin tiyatronun ana ilkelerine aykırı, oyuncunun turnelere kendi otomobiliyle, şoförüyle gelmesi, yatak odamız kadar mahrem olan kulisimize Azra'nın şoförünü yardımcı olarak sokması, sanatın tamamen dışında bir delikanlının soyunan, şakalaşan çalışanların arasında dolaşabilmesi, otelimizde kalabilmesi, aramıza girmesi gibi isteklerine izin vermediğim Azra Akın, oyunun çalışma grubuna menajerinin, 'Merdivenden düştü, yarın gelemeyebilir' mesajından sonra telefonlarımıza çıkmadı, oyuna da hakikaten gelmedi.
Bu tiyatroda işlenebilecek en büyük suçtur. Raporu istedik, göremedik. İptal olan oyunlarda sözleşmelerden doğan hakları için Belediyeler raporu istiyor, onlar da göremiyor. Vermiyorlar.
Muhatabının seyirciyi ve ekip arkadaşlarını hayal kırıklığına uğrattığı için, Tiyatro Keyfi'nin itibarını zedelediği için, hemen karar verecek ya da çare bulacak tek kişi olan yönetmene ulaşması gerekirken, iletişimi kestiği için utanması ve bu skandalı telafi etmeye çalışması da gerekirken, oyun iptalinden 2 gün sonra Azra, hepsi gerçekler olan sertçe mesajımı okuyup ekipten birine 'Gelinen noktada sizle çalışamam, sevdiğim oyundan ayrılıyorum' mesajını attı.
Bozgunculuk yaptı. Yollarımız ayrılacaktı ama 'Yavuz hırsız ev sahibini bastırır' atasözündeki gibi, o kendi ayrıldı.
"AZRA BÖYLE BİR KIZ DEĞİLDİ"
Azra böyle bir kız değildi. Evimde ailece güzel zamanlar geçirmişizdir, oğlumun çocukluğunu bilir. O bir model ama oyunculuk yeteneği çok yüksek bir model... Ve artık 43 yaşında. Ona oyunculukla devam etmesi gerektiğini söyleyen de benim, bir ağabey gibi...
Hayatı boyunca 2 kayda değer oyunda rol aldı, biri seneler önce yönettiğim '72. Koğuş', öbürü bu sezon yönettiğim 'Kaktüs Çiçeği'... Her iki provamda da yurt dışındaki bir oyunculuk atölyesine kabul için hazırlanırken benden yardım istemesiyle onu dostça, İngilizce metinlere çalıştırdığım dönemde de bunu gördüm.
Çalışırken disiplinli, evet. Seneler önce Hakan Altıner'in yönettiği, ufakça bir rol oynadığı oyundan da tuhaf bir şekilde ayrılmıştı, ayrıntı bilemediğim için irdelememiştim ama bu olay hep aklımdaydı.
"YOLLARIMIZ ŞİMDİ GERÇEKTEN AYRILDI"
Bana uzun seneler içinde hep bir ağabey, usta, hoca gibi davrandı. Her zaman çok saygılıydı. Provalar ve oyunlar esnasında da... Normali buydu. Anormal olan anlattıklarım... Susup utanacakken böyle bir haberi yaptıracak açıklamayı göndermeyi, namuslu bir gazeteciyi zor duruma düşürmeyi ona yakıştıramadım.
Yollarımız şimdi gerçekten ayrıldı. Tiyatromuz karışmadı. İtibarımızın, seyirci karşısındaki saygınlığımızın zedelenmesi, tiyatromuz için maddi kayıplardan çok daha önemlidir. Tiyatro Keyfi'nin pek çok nitelikli oyunu, oyuncusu, çalışanı ve harika bir ana ekibi vardır.
Kaktüs Çiçeği de oyuncu değişikliği ile Nisan ayından itibaren devam edecektir. İlkelerimiz, tiyatro sanatının ana ilkeleriyle aynıdır. Seyircimize, sanat severlere ve kamuoyuna saygı ile duyurulur."