İstanbul’un kültür-sanat hayatında kısa zamanda kendisine önemli bir yer edinen Baba Sahne; İstanbul’un ilk yakılan, ilk yıkılan, kapanan ve her şeye rağmen ayakta kalmayı sürdüren tiyatro salonlarının ismini localarında yaşatıyor.
Baba Sahne’nin Gedikpaşa Tiyatrosu, Şan Tiyatrosu, Kenter Tiyatrosu, Dormen Tiyatrosu, Küçük Sahne ve Ses Tiyatrosu isimlerini taşıyan locaları, büyük bir vefa örneğini ortaya koyarken diğer yandan sanatseverlere farklı bir tiyatro keyfi sunuyor.
Sevilen oyuncu Şevket Çoruh’un yaklaşık 2 yıl boyunca büyük emek harcayarak ve tamamen kendi yatırımıyla kurduğu Kadıköy’deki tiyatrosu Baba Sahne, Nisan 2017’de açıldığından bu yana şehrin kültür-sanat hayatında kendisine çok önemli bir yer edindi.
Tiyatro salonlarında localara genellikle kişi isimlerinin verilmesi alışkanlığını da yıkan Baba Sahne, localarında tiyatro tarihimizde önemli yeri olan ve yıkılan, yakılan, kapanan ve her şeye rağmen ayakta kalmak için direnen tiyatroların isimlerini yaşatıyor.
Balkon katı localarından ilki, İstanbul’un yıkılan ilk tiyatro salonu anısına, 1884 yılında yıkılan Gedikpaşa Tiyatrosu’nun adını; diğer loca, dönemin en çok rağbet gören, birbirinden önemli oyuncuların sahneye çıktığı ve 1987 yılında esrarengiz bir yangınla kül olan Şan Tiyatrosu’nun adını aldı.
Balkon katının diğer iki locasına ise; kurdukları tiyatro topluluklarını bugünlere kadar getiren ve hâlâ oyunlar sahneleyen ustaların tiyatrolarının isimleri verildi: Kenter Tiyatrosu ve Dormen Tiyatrosu.
Sahnenin iki yanında yer alan ve aynı zamanda orkestra çukuru olarak düzenlenen localar ise; Muhsin Ertuğrul’un Devlet Tiyatroları’ndan kovulmasının ardından 1951’de kurduğu ve 1957’de perdelerini kapatan Küçük Sahne ile 1885’te inşa edilen Ses Tiyatrosu’nun isimlerini taşıyor.
Baba Sahne’nin büyük bir vefa örneği olan locaları, aynı zamanda tiyatoseverlere benzersiz bir seyir keyfi de sunuyor.