Uluslararası Boğaziçi Sinema Derneği ve İstanbul Medya Akademisi tarafından 10–18 Kasım tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen 4.Uluslararası Boğaziçi Film Festivali’nin üçüncü gününde, “Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması” finalistlerinden Kıvanç Sezer’in “Babamın Kanatları” filmi Atlas Sineması’nda seyirciyle buluştu.
Geçtiğimiz haftalarda gerçekleşen Uluslararası Antalya Film Festivali’nde; Yaratıcı Ödüller kategorisinde “Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü”… “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu" (Kübra Kip), “En İyi İlk Film” ve Ulusal Uzun Metraj Film kategorisinde ”İzleyici ödülü”, “En iyi Müzik” ve “En iyi Erkek Oyuncu" (Menderes Samancılar) ödüllerini kazanan film, şimdi de 4. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali’nde büyük ödül için yarışıyor.
Film sonrasında, Yönetmen Kıvanç Sezer, Yapımcı Soner Alper, oyuncu Menderes Samancılar ve Kübra Kip seyirciyle buluştu. Bir seyircinin “Benim amcam inşaattan düştü ve hayatını kaybetti. Bu filmi yaptığınız için teşekkür ederim. Ayrıca, içten ve gerçek bir öyküyü yansıttınız. Özellikle de klasik politik boyuttan değil, insani boyuttan baktığınız için ayrıca teşekkür ederim.” dedi. Film sonrası yapılan söyleşide soru- cevap bölümüne geçmeden filmi izleyenlerin övgü dolu sözleri ve alkışlarını alan film ekibi duygusal dakikalar yaşadı…
KIVANÇ SEZER:
“FİLMİMDE TÜRKİYE’NİN KANAYAN YARASINI GÖSTERMEK İSTEDİM”
Yönetmen Kıvanç Sezer, söyleşide filmin çıkış noktası ile ilgili konuştu ve “Filmi yaparken benim ilk çıkış noktam Türkiye’de yaşanan iş cinayetleri idi ama en çok da üniversiteli genç bir öğrencinin öğrenim kredisini ödemek için inşaatta çalışırken öldüğü bir gazete haberini okuduktan sonra bu süreç başladı. Sonrasında ise konu bu kan parası üzerinden, insanlık onuru eksenine oturdu. Çünkü bu olanlar çok onur kırıcı bir şey, bunların üzerine gitmek istedik. Bunlar kanayan bir yara, bunu göstermeyi ve bunun toplumda tartışılmasını istedik" dedi.
MENDERES SAMANCILAR:
”KIVANÇ’LA ÇALIŞMAK BAŞLI BAŞINA KEYİFTİ BENİM İÇİN”
Menderes Samancılar’a rolüne nasıl hazırlandığı soruldu… Usta oyuncu bu soruya; “Hem çalışma alanımız hem de hazırlanma sürecimiz açısından baktığımızda aslında zor bir işti. Kıvanç’la filmin öncesinde Van Erciş’e gittik. Kahramanımızın gerçek yaşadığı yerleri gördük. Buradaki inşaatlarda çalışanlarla beraber vakit geçirdik. Bunca yılın deneyiminden sonra iyi konsantre olduğunuz zaman, oynayacağınız kahramanın ceketini giydiğiniz andan itibaren biraz da meseleyi içselleştirdiğinizde, her şey kendiliğinden sökülüp geliyor. Bütün mesele işi ciddiye almakta, işi ciddiye aldığınız anda oyunculuk ayrıntıda kalıyor” yanıtını verdi. Ardından yeni nesil bir yönetmenle çalışmak nasıldı? sorusuna ise “Kıvanç’la çalışmak da başlı başına bir keyifti benim için. Gençlerle çalışmak her zaman keyifli olmuştur. Çünkü onların yeni ufuklarını tanıyoruz, kafalarındaki yeni düşünceleri biliyoruz. Geçmişten geliyoruz ama genç yönetmenlerle çalışmak bizim için de iyi, unuttuğumuz atladığımız pencereler açıyorlar, kardeşimi tebrik ediyorum, yolu açık olsun” dedi.
YAPIMCI SONER ALPER: “SONUÇTAN ÇOK MEMNUNUM”
Filmin yapımcısı Soner Alper’e yöneltilen “İlk filmini çeken bir yönetmenle çalışmanın zorluğu nedir?” sorusuna, “Çünkü ilk önce o yönetmenin daha önce yaptığı işleri bilmiyorsunuz. Nasıl bir dünya yaratacağına dair fikriniz yoktur. Senaryonuz güçlü olsa da nasıl bir sinematografiyle o senaryoya ve dünyaya yaklaşacağını bilmiyorsunuzdur. Yapımcı gözüyle bakacak olursak bir risk; ama Kıvanç’la bu işi yapmaya karar verdiğimizde senaryoya hâkimiyetini ve büyük bir iştahla yapmak istediğini görünce açıkçası çok rahat bir şekilde beraber yola çıktık. Sonuçtan çok memnunum. İyi ki de yapmışız." yanıtını verdi.