“Balkan Ninnisi”nin 1. bölümünde neler olacak?
“Vardar Nehri’nin ikiye böldüğü Üsküp şehrinde, nehrin bir tarafında Makedonlar; diğer tarafında Türkler ve Arnavutlar yaşamaktadır.
İki tarafı birleştiren Taş Köprü’den ismini alan köfteci dükkanının sahibi Süleyman Usta ve ailesi, evin genci Ertan’ın İstanbul’dan Üsküp’e dönüş heyecanını hep birlikte kaldıkları tarihi konakta yaşamaktadırlar.
Evin iki oğlundan biri olan Ertan; üniversiteyi bitirmiş, yurduna geri dönüyordur.
Başta dayısı Süleyman ve annesi Neriman olmak üzere bütün aile Ertan’ı mimar olarak beklemektedir.
Yıllar önce depremde yıkılmış olan, evin dedesi Zübeyir’in imamı olduğu camiyi Ertan’ın mimarlığı sayesinde yeniden yapmanın hayalini kurmaktadırlar.
Oysa Ertan’ın okuduğu bölüm de camiyi yapmak için seçeceği yöntem de bambaşkadır.
Öte yanda annesi Elena’nın baskısıyla Viyana’da siyaset bilimi okuyan ve Ertan gibi şehre dönüş yapan Jovanka; istemediği, her detayı kendi iradesi dışında planlanmış bir hayatla yüzleşecektir.
Arzusu sanatla uğraşmak olan Jovanka, annesi Elena’nın otoritesinden sıyrılıp kendi hayatı uğruna mücadeleye girişeceği kısmın başındadır.
Bu mücadelesindeki en yakın destekçileri babası Daniel ve kız kardeşi Maria olacaktır.
Ertan şehre gelir ve Mimarlık yerine Radyo, Sinema ve Televizyon bölümü okuduğunu ailesine itiraf eder.
Hayal kırıklığına uğrayan aile, Ertan’ın geleceğiyle ilgili senaryoyu hızlıca yazar.
Süleyman, yeğenini köfteci yapmak; Neriman ise geçmişte büyük oğlunun bir Makedon’la evlenip konağı terk etmesinin de getirdiği korkuyla Ertan’ı aileye yakışır bir Türk kızıyla evlendirmek ister.
Fakat bu çabanın sonunda kader oyununu oynar. Artık Neriman’ın en büyük korkusu Ertan’ın bir Makedon olan Jovanka’yla gizli bir aşk yaşıyor olmasıdır.
Bir tarafta Makedon tarafına adım dahi atmayan Süleyman ve küçük oğlunun da bir Makedon’la çekip gitmesinden korkan Neriman, diğer tarafta Türklerden hiç haz etmeyen Elena;
Ertan ve Jovanka’nın karşısındaki en büyük engel olacaklardır.
Fakat bu iki ailenin birbirlerine karşı beslediği düşmanlık; basit bir milliyet meselesi değil, maziden gelen derin bir yaranın sonucudur.
Ertan ve Jovanka çetin bir mücadelenin içerisinde mutluluğu arayacaklardır.”