Kamerić'in Türkiye’de gerçekleşen ilk kişisel sergisi, sanatçının işlerinden kapsamlı bir seçkiyi bir araya getiriyor. Kamerić’in kendi deneyimlerinden, anılarından ve hayallerinden hareketle şekillenen işleri, zor zamanlarda hayatın inceliklerinin bir kenara itilemeyeceğini hatırlatır ve bu yolla karmaşık bir psiko-coğrafi manzarayı gözler önüne sererken, insanın direnme gücünü vurgular. Serginin bir punk-rock şarkısının sözlerinden alınan başlığı, hayata ve aşka dair ortak bir çelişkiyi akla getirir: Nedensiz bir neşe ile kaybetme korkusunun sürekli bir arada varoluşu. Küratörlüğünü Başak Doğa Temür'ün yaptığı sergide video, fotoğraf, yerleştirme ve heykel gibi çeşitli mecralardaki işlerin yanı sıra, sanatçının bu sergi için ürettiği üç yeni yapıtı da gösteriliyor.
Kamerić'in işlerinin çoğu sanatçının Bosna Savaşı'na (1992–1995) dair deneyimlerine ve anılarına dayanıyor. En çok bilinen yapıtlarından biri olan 2003 tarihli “Bosnalı Kız”, Kamerić’in kendi portresi üzerine yerleştirdiği bir grafitiden oluşuyor: “DİŞSİZ...? BIYIKLI...? LEŞ GİBİ KOKUYO...? BOSNALI KIZ!” Bu metin, savaş sırasında Bosna-Hersek’te bulunan Birleşmiş Milletler Koruma Gücü’nde görevlendirilmiş Hollandalı bir asker tarafından duvara yazılmış. Sanatçının bir kamusal alan projesi olarak tasarladığı “Bosnalı Kız” afişler ve reklam panoları üzerinde Saraybosna sokaklarında sergilendi. Arter’deki sergide bu işin, Vehbi Koç Vakfı Çağdaş Sanat Koleksiyonu’nda yer alan bir edisyonu gösteriliyor.