Geçtiğimiz haftalarda üzerinde bir süredir çalıştığım yeni bir single "Nankör" ü çıkardım. Digital vitrinde yerini aldı.
Her yeni şarkı hazırlığında içim kıpırdanmaya başlar. Sanki ağaçların çiçek açma zamanının geldiğini hissettikleri gibi gıdıklanırım. Daha önce hiç izlememiş gibi klipleri takip etmeye başlarım. Evde aşağı yukarı gezinip kocama kuluçka zamanımın geldiğini hatırlatırım.
O da bunu anlar anlamaz beni mutlu etmek için harekete geçer.
İşin en zor kısmı bütçeyi oluşturmak. Çünkü biriktirdiğimiz parayı bu işe harcamamız gerekir. Elde ne var, nereden kısıp nereye harcarız diye uzun uzun düşünüp öyle yola çıkarız.
Değerli sanatçı arkadaşlarım okuyorsa bu sancıları bilirler. Doğru şarkıyı seçmek çok zordur. Hele pek çok seferde yanlış yaptıysan bu daha da zorlaşır valla.
Yanlış kelimesi çok satmak veya çok indirilme tanımıyla öpüşüyor artık. Bundan korkmak ta çok doğal. Sırf bu yüzden iş keseyi açmaya bakar diyen dostlar da yanılmıyor aslında.
Bir sanatçı için hayatı boyunca güzel şeyler yapmak için uğraştığı müzik piyasasında sırf şarkısı tutmadı , ya da radyolar çalmadı veya çok download edilmedi diye başarısız sayılmak ne acı..
Ama özellikle radyoların bunu baz alarak sitelerine koydukları şarkıları ne kadar çok tıklandığına bakarak playlistlerine alması beni ve pek çok arkadaşımı üzüyor. Radyoların kendilerine yakın kişilerin şarkılarını listelerine almaları, ya da popüler top 50 den yeni çıkanları direkt listeye girmeleri yeni çıkan şarkıcıların hile yapmalarına yol açıyor ne yazık ki.
Telefon rehberinde 200 kişinin olmadığı yeni şarkıcı nasıl bir milyon kere tıklanabilir? Ya da daha çıkar çıkmaz aynı gün Beyonce veya Madonna değilsen 30 milyon kere izlenir?
Birisi twitterdan Endonezya dolaylarında Türk kliplerine parayla reel izleyici sağlayan bir sektör var demişti. Özellikle sabaha karşı 3 civarında yoğun tıklanma oluyor diye dikkatimi çekti.
Ben takip edemiyorum. Ancak bilen varsa baksın, bana da bildirsin.
Zaten geçen senelerde Müzik piyasasında digital platformdaki yapılanma herkese izleyici kaybettirdi. Müzik yapımcıları kendi dijital dükkanlarını açtı. Sanatçılar da öyle.
Parsayı buna en çok yatırımı yapan kazanıyor inanın. Çünkü hepimiz artık elimizde akıllı telefon, tablet, dizüstü bilgisayarlarla geziyoruz. Kahve siparişi verirken önce wi-fi şifresini soruyoruz.
Herşeyimiz internet üzerinde olduğu için duruma uyanan zeki sanatçı arkadaşlarım işini şahane yürütüyor. Tebrik ederim. Alkışlarım valla.
Kendi şarkımın öyküsüne sonra kaldığımız yerden devam edeceğim.
zeliha.sunal@magazinkolik.com