Empati'de Ahmet Mümtaz Taylan bu Çarşamba akşamı, 2000 yılında müziği bırakan Emel Müftüoğlu'nu konuk etti. Müftüoğlu; sanat yaşamından çocukluğuna, dostluklarına, aşklarına dek çok özel bir programa imza atarken, yaşanmış hikayelerle de Empati kurdu. Empati'de öne çıkanları paylaşıyoruz:
“KENDİMİ NASIL KESTİRMİŞ BİÇTİRMİŞİM HUNHARCA!”
Bu yaşımda ben ne aptalmışım bu kadar çok estetik niye yaptırmışım diyorum. Genellikle Ajda Pekkan'ı örnek verirler ama, kadıncağızın peşini yıllarca bırakmadılar ama; ben kendim de dahil pek çok isim verebilirim hiç durmadan estetik yaptıran!
26 yaşımdan 50 yaşıma kadar sürdü, nerde bir estetik doktoru var, daha adam İstanbul'a gelmeden yetişip muayenehanesine oturuyorduk. Nasıl kestirmişim biçtirmişim hunharca kendimi, çok üzülüyorum. Daha güzel olayım hırsı... Genç kalayım, daha güzel olayım...
“GEÇMİŞE DÖNEBİLSEYDİM TEK BİR BIÇAK DEĞDİRMEZDİM VÜCUDUMA”
Geçmişe dönebilseydim, tek bir bıçak değdirmezdim vücuduma. İlk estetik ameliyatımı, sağlık nedenleriyle iri göğüslerim nedeniyle yaptırdım. Çok zayıfım, sırtım ve omuzlarım kaldırmıyordu göğüslerimi.
O zaman doktorumuz Onur Erol, çok küçük olduğumuz için bana "Çocuklar önce bir psikoloğa gidin, bu ameliyatı olduktan sonra sürekli geleceksiniz" diye uyardı. Yok dedim, ama 6. ayda başladım şurayı şöyle yapsak, burayı böyle yapsak.
Diyelim ki ilişkim kötü gidiyor, hop kendini kestirmeye gidiyordum. Önce kendi ruh sağlığını çözmen gerekiyor. Birileri beni sevecekse bu halimle sevsin.
“PARA KARŞILIĞINDA YAPILACAK EN SON İŞ: ŞARKI SÖYLEMEK”
Para karşılığında yapılacak en son iş şarkı söylemek. Sürekli istek gönderirlerdi, parasını verdik düşüncesi var ya... Hoşuma gitmeyen sevmediğim bir durumdu. Şarkı söylemek keyifle yapılması gereken bir meslek...
“UTANCIMDAN BATTANİYELERİN ALTINA GİRMEK İSTİYORUM!”
Emel Müftüoğlu, 1995 yılında seslendirdiği sözü ve müziği Sezen Aksu'ya ait olan Hovarda şarkısının hikayesini anlatırken, adeta günah çıkardı. Müftüoğlu, 30 yıl sonra Sezen Aksu'ya "Şarkılarını Sertab'a ve Aşkın'a neden veriyorsun, onlar senin kadar iyi söylemez" cümlesini kurduğunu itiraf etti. İşte o açıklamalar:
Sezen'e bana şarkı verir misin diyemedim. Nasıl hırslı ve kıskanç olduğum bir dönem, anlatamam! Sürekli kafasını yiyorum: Bu kadar güzel şarkılar yapıyorsun niye veriyorsun?
Niye mesela Sertab'a verdin, onu niye Aşkın'a veriyorsun, verme! Onlar senin kadar iyi söyleyemez ki, söyleyemez! Bak şarkıyı mahvedecekler şimdi! Sürekli bu haldeyim. Ne korkunç bir şey bu!
Düşünüyorum şimdi, utancımdan battaniyelerin altına girmek istiyorum! Sezen de diyor ki, 'zaten çok yapıyorum, bunlar bana ait değil ki' diyor. Hala bana da ver diyemiyorum. Bir gece Şamdan'da yemekteyiz, 'senin için bir sürü söylenti var, bu şarkıları sen yapmıyor muşsun, şarkıları kim yapıyor, ben ondan almak istiyorum' dedim.
Tatlım benim, kahkaha attı... Biz o arada dans ediyoruz, gidiyoruz, geliyoruz eğleniyoruz. Sezen oturuyor. Sen ne ara yaptın? Gel dedi, o gürültüde dinleyemeyeceğiz, alt kata lavaboya indik, bir sürü kadın var içeride, hiç çekinmeden şarkıyı söyledi.
Alkış kıyamet lavaboda. Şarkıyı aldım, evde stüdyo var, eve gidiyorum dedim, o gece demosu yapıldı şarkının...