2011 yılında Kanada’da başlayan BRA-Day, kadınların kanser nedeniyle memelerinin alınması sonrasında meme onarımı hakkında bilgilendirilmesi, farkındalık oluşturulması ve bu imkana ulaşabilmesi için bir sosyal sorumluluk projesi olarak başladı.
Türkiye’de bu yıl ikinci kez düzenlenen BRA-Day etkinliği; Acıbadem Sağlık Grubu, Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği, derneğe bağlı Meme Rekonstrüksiyonu Çalışma Grubu ile kadın kanserleri alanında faaliyet gösteren Pembe İzler Derneği işbirliği ile gerçekleşti.
Etkinliğin moderatörlüğünü “Sevda Kuşun Kanadında” dizisinin sevilen oyuncusu Müge Boz yaptı.
Halka açık olarak gerçekleştirilen etkinlik kapsamında; meme onarımı ile ilgili Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanları ile hastalar bir araya geldi.
Uzmanlar eş zamanlı ve geç meme onarımı hakkında kapsamlı bilgiler verirken hastalar meme kanserinde meme onarımının iyileşme süreçlerindeki psikolojik etkilerini ve meme kontrolünün hayatlarındaki önemini anlattı.
Söyleşi sonrasında; meme kanserinde erken tanının önemine dikkat çekmek için kurulan ve meme kanseri tedavisi gören kadınlardan oluşan “Farkındalık Korosu” eğlenceli bir konser verdi.
Etkinliğin son bölümünde ise Nefes Koçu Füsun Balta, “nefes terapisi uygulaması” ile doğru nefes alma yöntemlerini uygulamalı olarak göstererek katılımcıları bilgilendirdi.
“Yaşamak istiyorsanız hiçbir hastalık sizi öldüremez!”
Etkinlikte meme onarımı olmuş kadınlar da kendi deneyimlerini paylaşarak meme onarımının kanserle mücadele sürecindeki önemini anlattı.
Nilüfer Şenbecerir, “3 çocuklu bir anne olarak 5 yıllık emzirme sürecinden sonra meme kanseri riskimin çok düşük olduğunu düşünüyordum. Ancak böyle bir genellemeden söz edilemeyeceğini kanser teşhisi konulduğunda anladım.
Teşhis sonrasında aynı riski bir daha yaşamamak için vücudumda kulak memem dışında artık hiçbir meme dokusu istemediğimi söyledim doktoruma.
Sonucunda tüm riskleri ortadan kaldırmak için total mastektomi (tüm meme dokusunun alınması) operasyonu geçirdim.
Mastektomi sırasında bana meme onarımı da yapıldı ve şu an hayatıma kaldığım yerden devam edebiliyorum. Hastalığı erken teşhis sayesinde sorunsuz atlattım ve tedavi sürecinde anladım ki eğer yaşamak istiyorsanız hiçbir hastalık sizi öldüremez” dedi.
“Kanser sonrasında mutlu yaşamak mümkün”
Etkinliğin moderatörlüğünü yapan oyuncu Müge Boz, “Bu etkinliğe katılan ve kendi deneyimlerini paylaşan kadınlar sayesinde görüyorum ki; meme kanseri tedavisi ve sonrasında meme onarımı ile hayata kaldığın yerden devam etmek mümkün. Meme kanserini yenen kadınlar hayata hala güzel bakabiliyorlar ve kendilerini eksik hissetmiyorlar. Bunun için uğraşan doktorlarımız ve bu hikayeler çok ümit verici” dedi.
Meme kanserine karşı yürekten gelen sesler
Etkinliğin ikinci bölümünde; meme kanserinde erken tanının önemini vurgulamak için bir araya gelen ve meme kanseri tedavisi gören 60 kadından oluşan “Farkındalık Korosu”nun 35 koristi sahne aldı. “Yaşıyorum ve şarkı söylüyorum” mottosuyla sahne alan koro her dilden birbirinden güzel şarkılarla etkinliğe katılanlara keyifli anlar yaşattı. Prof. Dr. Selma Tükel’in danışmanlığında başlatılan “Meme Kanserinde Erken Tanının Önemi” başlıklı projenin sosyal ayağı olarak 2008 yılında Sanatçı Pınar Ayhan tarafından kurulan “Farkındalık Korosu” dünyada örneği bulunmayan bir koro ve alanında pek çok ödüle sahip.