İtalya'da yaşayan Yönetmen ve Senarist Ferzan Özpetek, terör saldırılarından dolayı Türkiye'ye gelmeye korkanlara tepki olarak, İtalyan popunun yıldızları Mina ve Celentano'nun seslendirdiği şarkının klibini İstanbul'da çektiğini söyledi.
Özpetek bu tavrının, "Sen delisin, bu dönemde Türkiye'ye gidilir mi?" diyenlere bir cevap olduğunu söyledi. Birlikte seslendirdikleri çok sayıda parçadan ötürü İtalyan popunun "altın çifti" olarak anılan efsane şarkıcılar Mina ve Adriano Celentano, 18 yıl aradan sonra düet bir albümde tekrar bir araya geldi.
İtalyan müzik dünyasında büyük heyecan yaratan "Le Migliori (En İyiler)" adlı albümdeki "E' l'amore (Aşktır)" adlı parçanın video klibinin çekimi ise, 40 yıldır bu ülkede yaşayan Ferzan Özpetek'e emanet edildi.
"KLİBİMİZİ BİR USTAYA ÇEKTİRMEK İSTİYORUZ"
Usta yönetmen, Mina ve Celentano'nun kendisine ulaşarak, "Klibimizi bir ustaya; size çektirmek istiyoruz" dediklerini aktardı.
Bu teklifi memnuniyetle kabul ettiğini dile getiren ünlü yönetmen, "Klibi önce Roma'da çekmeyi düşündüm, ama aklıma bir şey gelmedi.
Sonra İstanbul'da çekmek istedim. Önce 'Neden?" diye sorguladılar. Ben de çok hoş olacağını söyledim ve "Harika olur" diye hemen kabul ettiler" diye klibin İstanbul'da çekilmesine giden süreci anlattı.
Özpetek, ilk filmi Hamam'ın bazı sahnelerini çektiği mekanları da kullandığı klibinde başrolleri Kaan Urgancıoğlu ve Büşra Develi'ye verdi.
Özpetek, 12 Aralık'ta İtalyan devlet kanalı RAI 1'deki özel bir yayında ilk kez gösterilen klibin çok beğenildiğini söyleyerek, ünlü müzik eleştirmeni Vinzenzo Mollica'nın ise, "Bu klip saf bir şiir, aşkın özü gibi. Çok etkilendim" dediğini de söyledi.
"TERÖRLÜ BİR YAŞAM, ÇOK ZOR BİR YAŞAM ŞEKLİ"
Ferzan Özpetek, yaşanan terör saldırıları nedeniyle bu dönemde Türkiye'de, İstanbul'da çalıştığı için İtalya'daki arkadaşlarından sert tepkiler aldığını şu sözlerle dile getirdi:
"Bana 'Sen delisin, niye gittin yine oraya? Senin için korkuyoruz, endişeleniyoruz. Bir an önce dön. Neden orada çekiyorsun klibi? Buna ne gerek vardı?' gibi tepkiler içeren çok sayıda mesaj geldi. Ben ise, yapmak istediğimi yaptım. Terör olayları dünyanın her yerinde oluyor, sadece bu ülkede değil!"
Bu iş için kendini zorladığını ve bu tavrının, "Sen delisin, bu dönemde Türkiye'ye gidilir mi?" diyenlere bir cevap olduğunu söyleyen Özpetek, "Bu zor dönemde hoş bir şey yaptım ve insanların bunu anlaması lazım" dedi.
Terörlü bir yaşam şeklinin, çok zor bir yaşam şekli olduğunu ifade eden Ferzan Özpetek, "Benim herkese söylediğim şu: Her yerde, her şey olabilir, bundan kaçamayız. Korkmadan seyahat etmeliyiz. Zira bu korkuyu yaşayanların hepsi, Türkiye'ye geldiklerinde o korkunun yersiz olduğunu anlıyor, onların korkusu falan kalmıyor" diye konuştu.
"İSTANBUL'DAKİ ESNAFA İÇİM GİTTİ"
Yaşanan bu olayların ardından İstanbul'daki esnafın iş hacminin iyice daraldığına da dikkat çeken Özpetek, "Buradaki esnafa içim gidiyor. Çok kötü haldeler" ifadesiyle gözlemini aktardı. Beşiktaş'ta 44 kişinin öldüğü terör saldırısından 3 saat önce olay yerinden geçmiş olduğunu da anlatan Özpetek, "İnsanın tüyleri diken diken oluyor" dedi.
"SON FİLMİMİ ÇEKTİĞİM İSTANBUL'DA PRODÜKSİYON ŞİRKETİ DE KURDUM"
Kısa aralıklarla yaşanan terör saldırılarına rağmen, Mart ayında gösterime girecek olan "Rosso İstanbul (İstanbul Kırmızısı)" adlı filmini de bu yıl İstanbul'da çektiğini hatırlatan Ferzan Özpetek, "Bu filmi çekerken İtalya'daki dostlarım, 'aman geri dön, orası çok tehlikeli' gibi şeyler söylüyordu. Ancak Belçika'da ve başka yerlerde de bu olaylar oldu. Ben, her şeye rağmen burada bir şeyler yapmak, hiçbir şeye aldırmadan çekimleri yapmak gerektiği yönünde tavır koyuyorum" diye konuştu.
Özpetek, bu tavrı kapsamında geçen sene İstanbul'da Frigo diye bir prodüksiyon şirketi de kurduğunun altını çizdi. Kariyerine İtalya'da başlayıp, burada sürdüren usta yönetmen, 20 yıl aradan sonra İstanbul Kırmızısı filmiyle Türkiye'de film çekmişti.
Özpetek, Türkiye'de reklam filmleri çekeceğini de söyledi.