Emel Sayın, Muazzez Abacı ve Seçil Heper.
Türk Sanat Müziği'nin dev isimleri?
Geride bıraktığımız aylardaydı, biraraya geldiler. Basın toplantısının davet metnini aldığımda kulaklarıma ve gözlerime inanamadım, 3 büyük isim yan yana geliyorlardı demek! Sahnede izlemeyi bırak, röpörtaj yapması bile heyecan vericiydi. Toplantının yapılacağı mekanda gelmelerini beklerken yaşadığım heyecan, gittiğim hiçbir haberin heyecanına benzemiyordu. Diğer meslektaşlarım içinde aynı şey söz konusuydu ki, o günü ölümsüzleştirmek için Abacı, Sayın ve Heper'le fotoğrafla çektirdik tek tek ve toplu olarak.
3 diva şimdilerde 28 Şubat'taki konserlerine hazırlanıyorlar, Maslak Tim'de?
Bu giriş paragrafım ve konser ayrıntısından sonra asıl gelmek istediğim yere geleyim?
Gazinolarda haber yapabilmenin hazzını az da olsa yaşadım, işe yeni başlayan meslektaşlarım gibi hiç bilmiyor değilim o havayı, raconları, gazino adabını, assolistliğin havasını?
Gazinolar ayakta ve hayatta olsaydı, Emel Sayın, Muazzez Abacı ve Seçil Heper bırakın gerçeği, hayalde bile bir araya gelmezdi; kimse de getiremezdi?
İsteyen assolistliğin şanı desin, isteyen raconu, isteyen kanunu, bir araya gelmezlerdi, kimse getiremezdi, bir araya getirmeye de çalışmazdı zaten. O kaprislerle nasıl uğraşılırdı ki? Kim sonra çıkacak kavgası bile bu üçlünün isimlerini bir arada anmamaya yeterdi?
Gazete sayfalarındaki ilanlarını bile hangisi milim olarak diğerinden büyük diye ellerinde cetvelle ölçüp biçen assolistler, mümkün mü bir araya gelsinler de sahneye çıksınlar? Nerede görülmüş!
Ama yıl 2009 olursa?
Eski camlar bardak, eski gazinolar market, otopark, çay bahçesi, lunapark ve park olursa? "Çok paralar istedik gazinoları bitirdik" diye itiraf edenler de varsa? Neler olur hiç düşündünüz mü?
İşte en başta Emel Sayın, Muazez Abacı ve Seçil Heper bir araya gelip sahneye çıkarlar elele verip? Asla eleştirmiyorum, saygı duyuyorum, önlerinde eğiliyorum. Zira röpörtaj yaparken bile 15 yıl öncesine dönüp ilk gazeteciliğimin heyecanını yaşıyorum onlar sayesinde.
Peki ya onlar kadar şanslı olmayanlar? Onlar kim biliyor musunuz hiç düşündünüz mü?
2 ay öncesine kadar adı "restaurant" olan işletmeye "müzikhol" adını verdirip sahneye çıkanlar? Yerin dibindeki bir iş merkezinin alt katındaki bir lokalde sahneye çıkarak, kendilerini gazinoda sahneye çıkıyor sanıp salınanlar? Kebapçının bir köşesindeki masayı gecenin bir saatinde kaldırtarak, orayı sahne haline getirip yine sahneye çıktıklarını sananlar; siz kendinizi çok iyi bilirsiniz?
Emel Sayın, Muazzez Abacı ve Seçil Heper kadar olamayıp, yine el ele veremeyip, yine egolarınıza yenilip böyle restaurantlarda sahneye çıkmaya devam edin.
Ben haber yaparken, mikrofonumu uzatırken bile utanıyorum ama, sizler hala Emel Sayın, Muazzez Abacı ve Seçil Heper gibi olamadığınız için utanmıyorsunuz öyle değil mi?
Restaurantlara "müzikhol" adı verdirip sahneye çıkmak çok güzel, ama başka bir dev isimle elele verip hem para kazanmak, hem şarkı söylemenin hazzını yaşamak, hem de yaşatmak çok zor değil mi?