Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından 16-23 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek 53. Uluslararası Antalya Film Festivali’nin konuğu olan Depardieu, bu yıl Cannes Film Festivali’nde övgü toplayan yeni filmi “Tour de France”ı takdim edecek ve festival izleyicilerinin sorularını yanıtlayacak.
Depardieu; kırk yılı aşkın zamandır sinemanın tüm türlerinde ve her türlü karakter performansıyla beyazperdenin, kendisini yansıtmaktan bir an bile vazgeçemediği bir isim.
1971’den bu yana neredeyse her yıl en az iki filmde rol alan aktör, büyük bir iştahla her tür karaktere kendi yorumunu kattı.
Karakteristik fiziğine rağmen canlandırdığı her rolün bilhassa tarihî figürlerin altından ustalıkla kalkmasını bilen oyuncunun bu türdeki unutulmaz performansları arasında Cyrano de Bergerac (Cyrano de Bergerac, 1990), Rodin (Camille Claudel, 1988), Kristof Kolomb (1492: Conquest of Paradise, 1992), Portos (The Man in The Iron Mask, 1998) ve Rasputin (Rasputin, 2011) yer alıyor. 1983 yapımı Danton filmindeki Danton karakterinin, cumhuriyeti beraber kurdukları ancak sonradan diktatörleşen eski dostu Robespierre’e karşı verdiği ve sonu giyotinle noktalanan mücadelesindeki efsane mahkeme sahnesi ise adeta oyunculuk dersi gibidir.
Depardieu; küçük bir gezici tiyatroyla başladığı oyunculuk kariyerinde Bertrand Blier’nin “Les Valseuses” (1971) filmiyle başrole yerleşti.
Bundan sonra ise dramadan maceraya, komediden tarihî filmlere tüm türlerde performansını sergiledi. Yalnız Fransız sinemasında değil İtalyan, Rus, Alman ve Orta Asya sinemalarında da boy gösterdi.
Sanat filmlerinde yer aldığı kadar gişe filmlerinin sevilen karakterlerini de canlandırdı. Kariyeri boyunca tam bir ‘yönetmen avcısı’ olan Depardieu; sinema tarihine adını yazdırmış ustalarla çalıştı: Luis Bunuel, Alain Resnais, Alain Corneau, François Truffaut, Jean Luc Godard, Bernardo Bertolucci, Marguerite Duras, Andre Techine, François Ozon, Tony Gatlif, Ridley Scott, Claude Chabrol, Ettore Scola, Andrzej Wajda...
Truffaut’nun yönettiği “Son Metro” (Le Derniere Metro- 1980) Oscar ve Altın Küre’de Yabancı Dilde En İyi Film Ödülü’ne aday gösterilirken Depardieu’ya En İyi Erkek Oyuncu Cesar’ını getirdi. Efsanevî Cyrano de Bergerac’ı canlandırdığı performansı ise hem Oscar adaylığı getirdi hem de Cannes Film Festivali ve Cesar Ödülleri’nde En İyi Erkek Oyuncu ödüllerini kazandırdı.
Depardieu; başrolünü Sophie Marceau ile paylaştığı “Polis” (Police, 1985) filmiyle Venedik Film Festivali’nden ve Peter Weir imzalı komedi “Yeşil Kart” (Green Card, 1990) ile de Altın Küre Ödülleri’nden En İyi Erkek Oyuncu ödüllerini kariyerine ekledi.
Yıllar içinde usta oyuncunun rol arkadaşları da sinema dünyasının efsaneleri olageldi; Marcello Mastrioanni, Jeremy Irons, John Malkovich, Alain Delon, Jean Paul Belmondo, Catherine Deneuve, Sophie Marceau, Monica Belluci, Juliette Binoche, Marisa Tomei, Sophia Loren, Klaus Maria Brandauer, Jacqueline Bisset, Isabelle Huppert…
Yine de Depardieu hâlâ kısa filmlerde, ilk filmini çeken yönetmenlerle, tanınmamış oyuncularla ya da gişe filmlerinde oynamak konusunda hiçbir tereddüde sahip değil. “102 Dalmaçyalı” (102 Dalmatians, 2000), “Asteriks ve Oburiks” serisi (Asterix & Obelix), “Vidocq” (2001), “RRRrrr!!!” (2004) ve “Babil M.S.” (Babylon A.D., 2008) gibi filmlerde rol alan başarılı oyuncu, bu sayede yeni kuşak seyircinin oluşturduğu geniş kitlelerce de tanınıp sevildi.
Oyunculuğun yanı sıra kamera arkasına da geçen Depardieu, Moliere’in Tartüf’ünü sinemaya aktardı ve ortak yönetmenliğini üstlendiği iki film çekti.
Usta oyuncuyu yakın bir gelecekte Johann Sebastian Bach ve Joseph Stalin gibi yine tarihe mal olmuş kişilikleri canlandırırken izleyeceğiz.
Tüm zamanların, tüm yönetmenlerin, tüm türlerin oyuncusu Gerard Depardieu, 16-23 Ekim tarihleri arasında 53.Uluslararası Antalya Film Festivali’nde Antalya halkı ve sinemaseverlerle buluşacak.