Gönül Dağı’nın 13 Şubat Cumartesi akşamı saat 20.00’de yayınlanacak olan yeni bölümünde neler olacak;
“Taner ve Dilek yeniden kavuşmuştur. Ancak bu kavuşma Süleyman’ın tehdidiyle yara alır.
Süleyman, Taner ve amcaoğullarının aldığı yatırımı iptal ettirir.
Bu haberle yıkılan Taner, çare ararken bütün olan biteni Gülsüm öğretmen öğrenir.
Bu durum Gülsüm’ü çok kızdırır. Süleyman’ın karşısına dikilir ve büyük bir hesaplaşma yaşanır…
Bu hesaplaşma Taner ve Dilek’i nasıl etkileyecektir?
Öte tarafta Dilek, çobanın kendisine verdiği sırrı Taner’e açıklayacaktır. Bu sır, Taner ve Dilek’i nasıl etkileyecektir?
Zahide, çocuklarını Fikret’e yemeğe gönderir. Ancak çocuklar burada Fikret’in bambaşka bir yüzüyle karşılaşır.
Bu durum Zahide’yi bir karar vermeye iter. Zahide, Sefer’i tercih edecek midir?..”
GÖNÜL DAĞI’NIN MAHZUN HEMŞİRESİ ZÜMRE MEĞRELİ:
TRT 1’in sevilen dizisi Gönül Dağı’nın izleyicisi sayısı gün geçtikçe artıyor.
İzleyenleri derinden etkileyen, eğlendirirken hüzünlendiren hikayesi, Anadolu bozkırının muhteşem güzelliğini sergileyen sahneleri ve usta oyuncu kadrosunun güçlü performansıyla dizi her geçen gün daha çok seviliyor, izleyenleri her Cumartesi TRT 1 ekranlarında buluşturuyor.
Gönül Dağı kahramanlarının dokunaklı öyküleri de her hafta izleyenlerin yüreklerini burkuyor.
Yaşadığı hüzün ve hayal kırıklığı güzel yüzüne yansıyan Elif hemşire ise, çocukluk aşkını kaybedince, duygularını hiçe sayıp kendini hayatın akışına bırakan yaşam hikayesi ile dikkat çekiyor.
Anne babası daha çocukken onu terkeden, kimsesizliğin hüznünü yüreğinde taşıyarak dışarıya yansıtmayan Elif hemşire, izlediğimiz son bölümlerde hayatının akışını değiştirecek önemli kararlar arifesine girdi.
Kapı komşusu, çocukluk arkadaşı Taner’e olan aşkı hüsranla sonuçlanan Elif, hiç istemediği halde yanlış bir evliliğin eşiğine geldi.
GÖNÜL DAĞI’NIN BAŞARISININ ANAHTARI
Dizide Elif hemşire karakterini son derece başarılı bir şekilde canlandıran genç sanatçı Zümre Meğreli, “Hikayesi çok bizden ve naif olan Gönül Dağı’nın başarısı, kamera önünde ve arkasında canla başla çalışan bir ekip olmasından kaynaklanıyor.
Eskişehir’deki soğuk hava, yoğun kış şartları, pandemi tüm zorluklara karşın geceli gündüzlü, çok güzel bir dayanışma ve aile ortamında çalışma gerçekleştiriliyor” diyor.
“ELİF’İN TÜM ACILARINDA, ÇIKMAZLARINDA CEVAP ARADIĞIMDA ÇOCUKLUĞUNA BAKIYORUM”
Elif’in anne babasından uzakta küçük bir kasabada kardeşiyle birlikte babaannesi tarafından büyütülen, aile sevgisine hasret duygusal ve iyi kalpli bir genç kız olduğunu belirten Zümre Meğreli, canlandırdığı karakteri şöyle anlatıyor:
“Elif çok iyi kalpli bir kız, kırılgan, merhametli, bir noktada gayretli ve mücadeleci, çünkü annesi ve babası tarafından küçük yaşta terk edilmiş.
Anne ve babanın niyeti bu olmasa da Almanya'ya giderken onları da yanlarına alacaklarını söylüyorlar ama bu gerçekleşmiyor maalesef.
Doğal olarak burada çocuklar için bir terkedilme durumu söz konusu.
Zeynep için biraz daha kolay çünkü durumu tam olarak anlayamayacak kadar küçük ama Elif hem gidişlerini hem de dönmeyişlerini kavrayacak yaşta.
Tek desteği babaannesi oluyor o yüzden babaannesini kaybettiğinde de çok büyük bir yıkım yaşıyor.
Küçüklükten beri Elif ve Zeynep, okula giderken babaanneleri tarafından Taner’e emanet ediliyor.
Okula beraber gidip beraber dönüyorlar. Bu durum Taner’in etrafında Elif için güvenli bir alan yaratıyor.
Sevileceği, terkedilmeyeceği, kötülük görmeyeceği o güvenli kişiye aşık olması da kaçınılmaz oluyor.
Bu durum tüm seçimlerini ve tüm hayatını etkiliyor. Dolayısıyla ben Elif’in tüm acılarında, çıkmazlarında, bir cevap aradığımda çocukluğuna bakıyorum aslında…”
“ELİF SEVECEK BİRİNİ ARAMIYOR”
Taner’in Dilek’e karşı duyduğu büyük aşk nedeniyle hayalleri yıkılan Elif hemşirenin istemeden de olsa çaresizliğinden yanlış bir evliliğe doğru sürüklendiğini kaydeden Meğreli şunları söylüyor:
“Elif’in nişanlandığı Yaşar, kaba, baskıcı, gösteriş meraklısı yani tamamen zıt karakterler…
Elif’in sevemeyeceği biri ama zaten Elif sevecek birini aramıyor.
Evlen baskısından kurtulmak için, Taner’in karşısındaki çaresizliğinden giriyor bu yola…”
Zümre Meğreli, karşılıksız bir aşk ve çevre baskısı nedeniyle yanlış bir evliliğe doğru adım adım ilerleyen Elif hemşirenin yerinde olsa nasıl bir yol izleyeceği sorusuna şu karşılığı veriyor:
“İÇİMDE YAŞAYAYIM YILLARCA İNSANI DEĞİLİM BEN”
“Zor bir varsayım, çünkü hiç ortak noktamız yok. Onun koşullarında olsaydım nasıl davranırdım bilmiyorum.
Ama Elif gibi davranmazdım sanırım. Böyle ‘İçimde yaşayayım yıllarca’ insanı değilim ben.
O anda gerçekleşsin, yaşansın isterim. Olmuyorsa da yoluma devam ederim, asla zorlamam…”
“SAHNEYE ÇIKMAYALI BİR YIL OLUYOR ÖZLEDİM”
Sanat dünyasına tiyatro ile 17 yaşında adım attığını, zaman zaman ara vermesine rağmen hiç bırakmadığını ifade eden Zümre Meğreli, “Dizi film ve sinemada rol almak da çok önemli benim için ama tiyatronun yeri ayrı.
Sahneye çıkmayalı bir yıl oluyor neredeyse, çok özledim…
Çekim bitince genelde Ankara’ya evime dönüyorum. Evim küçük bir orman gibi, bir sürü çiçeğim var, onlarla ilgilenmeyi çok seviyorum, terapi gibi oluyor, yorgunluk stres kalmıyor üstümde.
Kalan zamanlarımda dizi film izliyorum, kitap okuyorum, yoga, resim yapıyorum….” diyor.