Güzel mesaj
Gazetecilik hayatım boyunca birçok güzellik yarışmasını izledim, haber yaptım. Miss Turkey’den Best Model’e, Miss Universe’e ve diğerlerine kadar…
Güzellik yarışmalarının bir ritüeli vardır.
Yarışmacılar bikinili, mayolu ve kostümlü bir şekilde jüri üyelerinin önünden geçer, sonrasında da yarışmanın sunucusu güzellerin kendilerini tanıtmalarını ister. Son olarak da hayata bakış açıları ya da dünyadaki olan bitenle ilgili mesajlarını tek tek sorular sorar.
Aman Allah’ım ne mesajlar ne mesajlar…
Bazı güzeller, kuliste ezberletilen mesajları söylemeye çalışır, kekeler durur ya da iyi bir hafızası varsa takır takır söyler.
Ancak bu güzellerimiz ister tekleyerek ister duraksamadan konuşursa konuşsun, verdikleri mesajların kendilerine ait olmadığı, kuliste ellerine tutuşturulan kağıtlardan ezberledikleri anlaşılırdı.
* * *
İşte geçenlerde sosyal medyada dolaşırken iki güzel genç kızın verdiği mesajlara denk geldim. Ama bu mesajlar biraz farklıydı ve gerçekten ezberletilmişe benzemiyordu.
Üzerlerindeki kıyafetler de öyle güzellik yarışmalarında giyilenlere pek benzemiyordu.
Bu iki genç kızımızdan ilki şöyle bir konuştu;
“Cumhuriyetimizin 100. yılında tarihe adını altın harflerle yazan Türk Milli Kadın Voleybol Takımımızın bir parçası olarak milli takımımız adına bu ödülü almaktan büyük onur duyuyorum.
Yeteneği olan ama cesaret bulamayan ya da cesareti kırılmış, çalışma azmi olan ama fırsat bulamayan, fırsat verilmeyen bütün kadınlara ışık olmaya, örnek olmaya ve onlar için savaşmaya devam edeceğiz.
Sözlerimi tamamlarken kız babalarına da bir parantez açmak istiyorum. Lütfen kızlarınıza inanmaktan ve sevmekten vazgeçmeyin. Sevgi ve inançla büyümüş bir kız çocuğunun neler başarabileceğine siz bile inanamayacaksınız. Çok teşekkür ederim.”
İkinci genç kızımız da ondan aşağı kalmayan bir konuşma yaptı;
“Herkese iyi akşamlar. Bizim başlattığımız, yıllar önce başlayan bu sessiz devrim bu sene Cumhuriyetimizin 100. yılında daha sesli daha coşkulu bir hale geldi. Filenin Sultanları” diyoruz ama namıdiğer “Atatürk’ün kızları” demek benim daha çok hoşuma gidiyor.
Onun bizim bu şekilde yaşamamızı sağladığı Türkiye’de yaşıyor olmak ve bunun bir parçası olabilmek çok büyük gurur. Buradan tüm kadınlarımıza ve kız çocuklarımıza sesleniyorum. Işığı bulduğunuz zaman yakalayın, sönmeden önce… Çok teşekkür ederim.”
* * *
Bu iki genç kızımızın GQ Dergisinin ödül töreninde konuştuğunu ve Dünya Şampiyonu olan Türk Kadın Voleybol Takımımızın sporcusu olduğunu anlamam fazla uzun sürmedi.
Yalnız şu kadarını itiraf etmeliyim, bu iki mesajı ezberleseler bile o kadar içten ve kanıksayarak söylediler ki, salondaki davetliler her iki kızımızı da uzun süre alkışladı.
Sevgi ve inançla büyümüş bir Atatürk kızının, neler başarabileceğini tüm dünyaya gösterdiler.
Türkiye’mizin yüz akı bu iki genç sporcumuzu yürekten alkışlıyorum.
Hem dünya çapındaki başarılarından dolayı hem de gençlere örnek olması gereken bu sözlerinden dolayı…
Kalın sağlıcakla.