ABD'nin Atlanta Üniversitesi'nde iki aşama hâlinde yapılan deneyler fareler üzerinde gerçekleştirildi. Işgın otunda bulunan parietin isimli kırmızı pigmentler kanser hücrelerine enjekte edildi. Sadece iki gün içerisinde kanser hücrelerinin yarısının öldüğü görüldü.
Kuzukulağıgiller familyasından olan ışgının Latince ismi Rheum ribes. Işgın Anadolu'da ışkın, aşgın, aşkın, eşkin, eşgin, ıçgın, ıçkın, uçgun, uçkun, uşgun ve uşkun isimleriyle de biliniyor. Doğu Anadolu bölgesinde ise yayla muzu ve dağ muzu olarak da bilinen bu sebzeye yetiştiği yöreye göre Van muzu ve Hakkâri muzu gibi isimler de veriliyor. Işgın, Güneybatı Asya'nın ılıman ve subtropikal bölgelerinde yetişiyor.
Tozlaşması rüzgârlarla olan ve kendi cinsinin diğer türleriyle melezlenebilen ışgın tıbbi bitkiler sınıfına girdiğinden farmakolojik araştırmalarda çok sık kullanılıyor. Çiğ olarak yenen, zeytinyağlı, yumurtalı yemeği ve reçeli de yapılan ışkın oldukça farklı tariflerde kullanılıyor. Ancak Türk botanik bilimciler bilinçsiz ve uygun olmayan yöntemlerle toplanan ışgının Anadolu'da yok olma tehlikesi altında olduğu uyarısını yapıyor.
Reçelini yapanlar da var tabii, onlar bu tada gerçekten aşık… Yüksek oranda C vitamini içermekle beraber hazmı kolaylaştırır ve mideyi rahatlatır.
Mide bulantısı yaşıyorsanız, taze ışgın yemeniz yeterli. Tükettiğiniz andan itibaren kusmanızı engelleyecektir.
İçerdiği polifenol maddesi sayesinde kanser hücrelerinin gelişimini engelliyor. Afrodizyak etsini de unutmamak lazım…
Bu ayrıntıya dikkat edelim: Hamile ve emziren kadınların ışgını tüketmemesi öneriliyor. Ayrıca oksalik asit içerdiği için yaprakları kesinlilke tüketilmemeli, çünkü zehirleyebilir.
Nasıl tüketilir?
Toprakta yetişen ışgın bitkisinin gövdesi ve kök kısmı tüketilmeye uygundur. Yaprakları haricinde güzel tada varmanız gayet mümkün. Ayrıca reçeli, yemeği de yapılabilir.