Necmi Tanyolaç 'a "kral"diyorlardı yetmişli yıllarda...
Tercüman gazetesinde ilk tanıştığımız günü hatırlıyorum...
Sene 1972 ben orta okul öğrencisiydim İtalyanca bilen birini arıyorlardı...
Kareli ceketi ,bej gömleği ve hemen gözümün takıldığı şal desenli fularıyla "gerçekten kral gibi adam" diye düşünmüştüm..
Karizmasıyla etkilenmiştim ve peşine takılmaya karar vermiştim hemen...
Necmi Tanyolaç ve İslam Çupi benim muhteşem ikilim bana "italyan" ismini takmışlardı...
Orhan Ayhan,Necati Bilgiç,Ali Gümüş,Ergun Hiçyılmaz,Kemal Belgin,Güven Taner,Attila Gökçe ve daha kimler kimler!
Hayri Hiçler,Naci Arkan,Turgut Koloğlugil,Arif Işıldayan,Mahmut Küçük,Cafer Zorlu,Ali Sami Alkış..
Fahri Somer,Tevfik Unsi,Yusuf Yalkın,Doğan Ersavaş,Necip Kapanlı,Fehmi Özgüler,Cengiz Tokgöz...
Kral'ın kadrosunda olmak ayrıcalıktı.
Yazdığı yazıları defalarca okur "keşke onun gibi yazabilsem" diye düşünürdüm...
Bir gazete sihirbazıydı Tanyolaç!
Kimsenin göremediğini görür, bir cümleden koca manşet çıkarırdı...
Fenerbahçe kazandı mı yüze güler , kaybetti mi sancıları başlardı.
O benim ilk ustam,ilk patronum,ilk ağabeyimdi!
Tercüman gazetesinde başlayan yolculuğumuz Güneş gazetesinde de devam etti.
Tam on yıl Kral'ın yanındaydım.
Ne Olimpiyatlara uğurladım ne Dünya Kupaları'na!
Kral giderdi yazıları gelirdi...
Bu son yolculuktan yazıları gelmeyecek biliyorum.
Senin imzan yeter Necmi ağabey!
Sen bize herşeyi öğrettin ...
Ama seni uğurlamayı öğretmedin...
Seni asla unutmayacağız...
murat.oktem@magazinkolik.com