Bir apartmanın içerisinde temizlik takıntılarıyla tıkılıp kalan kız kardeşlerin geçmişine ve bugününe ışık tutan ilk bölüm fragmanı, dışarıdan bambaşka gözüken iki insanın böyle gözükmelerine sebep olan geçmiş travmalarını işaret ediyor.
Safiye ve Gülben ciddi boyutta takıntılara sahip iki kardeştir. Evde pamuk ipliğine bağlı bir düzenleri vardır. Erkek kardeşleri Han olmadığında her şey birbirine girmektedir.
Han her zamanki gibi o gece de isten çıkıp bir an önce eve girmek ister. Aksi halde evde kriz çıkacaktır. Aniden karşısına çıkan İnci yüzünden kaza yapar ve hastanelik olur.
Kendini suçlu hisseden İnci ise, yanında kalacak kimsesi olmayan Han’a refakat eder. Vakit ilerledikçe birbirlerinden etkilenmeye başlarlar.
Ancak ikisi de adım atacak cesareti bulamaz. Olaylı geçen hastane gecesinden sonra Han ve İnci, bir daha görüşmeyeceklerinden emin şekilde vedalaşır.
Ancak sonraki karşılaşmaları, sadece onların değil, ailelerinin de hayatını sonsuza kadar değiştirecektir.
Han, İnci’nin peşinden gidebilecek mi?
İnci’nin (Farah Zeynep Abdullah), Han’la (Birkan Sokullu) vedalaşmasını da gösteren fragmanda Han’ın omuzlarına binen “ailesini bir arada tutma ve hayata bağlama” yüküyle aşkın çağrısı arasında kalışını da gösteriyor.
İnci ile karşılaşana kadar “ailesini bir arada tutma ve hayata bağlama” yükünü omuzlarında taşıyan Han, aşkın çağrısı karşısında ne yapacak? İç sesi, İnci’nin “gitsene peşinden” dese de gidebilecek mi?
Aşk, travmaları yenebilecek mi?
Korumacı dedesi ve erkek kardeşiyle birlikte yaşayan İnci’nin hayatı, yaptığı bir kazayla değişecektir.
İnci’nin karışacağı kazada onu Han ve büyük sırlarla dolu ailesi beklemektedir. Han’ın yaşamı takıntılarla dolu olan ablaları Safiye (Ezgi Mola) ve Gülben’in (Merve Dizdar) en büyük korkusu ise kardeşlerini kaybetmektir.
Aşk, İnci ve Han’ın her şeye rağmen birbirlerinden kopmasına engel olacak mı? Derenoğlu ailesine karşı verilecek bu savaşı, aşk kazanacak mı?