MÜZİSYENLERİN BİLMEDİĞİNİZ YÖNLERİ-2

Geçen yazımda orkestralarda müzisyen olarak çalışan değerli arkadaşlarımdan bazılarını saymıştım size.. Bunlardan bazıları Mustafa Ceceli, İsmail YK, gibi dostlar da yıllarca müzisyen olarak orkestralarda çalışıp sonradan solist olmuşlardır.

Kaldığım yerden devam ediyorum müzisyenleri anlatmaya;

Müzisyen radar gibidir. Sahnede kendi halinde görünse de herkesi keser. Frikik verenler diğerlerine haber verilir.

Müzisyenler arasında hiyerarşik düzen uygulanır. Yaşı büyük olanlara üstad denir. ama sazını iyi çalanlara yaş mevzuu bile edilmez. Üstad muamelesi görürler.

İyi müzisyen olmak kadar uyum içinde çalışmayı da önemserler. Bazen çok iyi çalsa bile tercih edilmezler . "Grubu bozuyor" derler.

Çalgıcı tayfası muhabbeti çok sever. Arkadaşlıkları güzeldir, eğlencelidir. solistleri gibi kasılmazlar. sahneye çıkınca ciddileşirler, kimseyi tanımazlar.

Bireysel hareket etmektense yönetilmekten hoşlanırlar. O nedenle orkestralarda şef kavramı vardır. Klasik müzik yapanlar için de geçerli bunlar.

Müzisyen her şeyden şikayet eder. Herşeye karşıdır. Bu onların doğasında olan bir şeydir. Yaptığı iş de aykırı bir iştir çünkü.

En lüks yere en iyi şartlarda gitse bile şikayet edecek bişi mutlaka bulur.

Müzisyeni tamamiyle tatmin edecek ses sistemi daha icat edilmemiştir. Tonmaisterler de öyle..Hiç bir şekilde sese doymaz.

Müzisyenlik çok sevmedikçe yapılacak bir iş değildir. Bir kez sahne tozu yutmuşsan bir daha dönüş yoktur.

Müzisyenlerle futbolcular arasında hiç fark yoktur. Ikisi de küçükken başlanır. eğitim tamamiyle ihmal edilir. Konservatuar okumuyorsan alaylı tabir edilen müzisyen olursun.

Alaylılar hayatları boyunca kendinden usta olanlardan ders almaya devam eder.

Müzikte "oldum, erdim, şahane çalıyorum" yoktur. Müziğin ucu bucağı yoktur. Müziğin nirvanası jazz dır.

Müzisyenler de tabaka tabaka ayrılır.her tarz müzik yapanın yaşam tarzı da değişiktir. Rockçılar daha bohem yaşarken, popçular daha farklı, halk müzikçiler daha da farklı yaşam içindedirler.

Rock çalan müzisyenin kıyafetiyle, klasik müzik yapanın ki asla aynı değildir. Müzisyen çaldığı soliste gore kendini şekle sokmasını bilir.

Müzisyen gece çalışıp gündüz uyuduğu için bioritmleri ters çalışır. Daha hassas olur, daha çabuk hastalanırlar.

Sahne çok büyülü bir yerdir. Dünyanın en çirkin insanı bile olsa sahne onu güzelleştirir, karizma katar.

Müzisyen günlük yaşar,günlük harcar. O nedenle geleceğine yatırım yapamaz çoğunlukla. Sosyal güvenceye sahip olanların sayısı çok azdır. .Hastane, ilaç gibi masraflarını zor karşılar.. Hep tanıdık arar veya geçiştirir.,

Müzisyen ya stressten kalpten gider, ya da içkiden karaciğerden, sigaradan akciğerden.

Yıllarca kalın sigara dumanları arasında çalışan müzisyenlerin çoğu 60 yaşı görmemiştir.

Müzisyen kaç para isterse istesin; rakkam çalışacağı mekana fazla gelir? Ona ne verilirse az gelir. Mekanlar zam zamanı genelde müzisyenini işten çıkarır. Aynı paraya yenisini hemen bulur. Onlara gore müzik tıngırtıdır.

Müzisyenlik zor iştir. Gece çalıştığın için gece adamlarıyla muhatap olursun. Silahlar patlayabilir. aletlerin zarar görür , istek şarkıyı okumadın diye öldürülürsün

Bu yazıyı bir türlü noktalayamıyorum. O kadar çok yazacak şey varki?

Müzisyen olarak işimize sahip çıkalım. Yakında Müzisyenlik diye bir iş olmayacak çünkü..

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri

Ailemize Hoş geldin Burhan Akdağ...