NE GÜNAHI VAR CANLI MÜZİĞİN ?..

Zeliha SUNAL

 

 

Valla bu yazın hiç tadı yok. Magazin sayfaları bile küçüldü gibi geliyor. Hep aynı haberler her gazetede dönüp duruyor. Bir gazete alsak yecek gibi dusa da gönül bu durmaz ki? İlla her şeyi okuyacağım.

Zaten çok geç ısındık derken ortalık cehenneme döndü. Bu yazımı da 40 derecede yazıyorum.

Yaz gelince göçmen kuşlar gibi yazlıkçılar ikinci evlerine göçtüler. Bütün bir kış bomboş duran evler açıldı. Ama daha ev sahibi kafasını dinleyemeden bolca akraba, eş dost yazlık ziyaretlerine başladılar. Her gelen misafir ile ayrı ayrı ilgilenen ev sahipleri yorgun argın geri dönecek . Sanırım yurtdışında tatil yapanların çoğu kafa dinlemeye gidiyor mutlaka.

Neyse Bodrum ve Çeşme'den uzaktayım. Egenin gizli cenneti Dikili 'deyim. Kısa süreli bir tatil yapayım derken Suruç'taki patlama  nedeniyle işlerimiz iptal olunca burada kaldım . Ama hafta sonu İstanbul Yeşilyurt Spor Klübü’nde sahneye çıkacağım için kesin dönüş yapıyorum.

Müzik piyasası böyle olaylardan hemen etkileniyor malum.  Halbuki üzülsek de sevinsek te şarkı dinlemeye devam ederiz. Sadece konserler iptal edilirken plajlarda, beach ler de bangır bangır yayın devam ediyor. Radyolar aynen devam. Ne günahı var canlı müziğin ?..

Bunun da bir iş dalı olduğunu ve ekmek parası için çalışan bir çok insanı doğrudan ilgilendirdiğini ne kadar anlatsak da olmuyor.

Bu zaten hep karşılaştığımız bir sorun. İnşallah bu 30 Ağustos’a bir şey olmaz  da coşkuyla konserler yapılır.

Aslında yazlık şarkılardan bahsedecektim. Ama bu konu da önemli.

Bu yaz başında kendim de dahil pek çok arkadaşım yazlık pop şarkılarını görücüye çıkardı. Sürekli çalınarak kafamıza kazındı. Yine de  çok hit şarkılar çıkmadı. Besteciler, söz yazarları hep aynı isimler olduğu için mi  kısır döngüye girdik yine?

Eski şarkıları da yapa yapa tüketemedik. Hep aynı formülü uyguluyoruz. Bilmediğin şarkıyı veya şarkıcıyı  yayınlayıp riske girme arkadaş!

Bunun yanı sıra Mabel Matiz son şarkısı 'Gel'  şu sıralar en sevdiğim şarkı.

Ağustos ayına gireceğiz ve süratle günle geçip gidecek. Yine eylül gelecek. Kış şarkıları için herkes stüdyoya girecek. Kıyasıya mücadele başlayacak.

Ancak eğer konser sezonunda iptaller sürerse sanatçılar yeni şarkılar oluşturmak üzere kaynaklarını toparlamayabilir. Çünkü herkes müzikten kazandığını müziğe yatırarak yürütüyor işini. Besteci, söz yazarı ,stüdyo, aranjör, müzisyenler , fotoğrafçı , klip yönetmeni .... diye diğer  iş grupları da bundan etkilenir.

Bu sıralar yazılarım hep karamsar.. Sıcak başıma vurdu galiba!