OLMAYA DEVLET CİHANDA BİR NEFES SIHHAT GİBİ

Hulûsi TUNCA

Kanuni Sultan Süleyman'ın kendisini ziyarette bulunan 'ecnebi' doktorları kabulünde söylediği bir söz daha sonra dilden dile dolaşıp, günümüze kadar gelmişti:

"Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi

Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi..."

?Ve sevgili Barış Manço, bu sözlerden yola çıkıp, unutulmaz şarkıları arasına birisini daha eklemişti:

Olmaya Devlet Cihanda Bir Nefes Sıhhat Gibi

Usta terzi dar kumaştan bol gömlek diker

Doğru tartan esnaf rahat huzurlu gezer

Eğrinin ve doğrunun hesabı mahşerde

Dünyada biraz huzur her şeye bedel

Sağlığın nasıl gülüm sen ondan haber ver

İlaç neye yarar vade gelmişse eğer

Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi

Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi

Han senin hamam senin konaklar senin

Tarla senin çiftlik senin bağ bostan senin

Diyelim ki dünya malı tümünden senin

Ağız tadıyla yersen bir şeye benzer

Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi

Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi

Barış der biraz tuzum ekmeğim olsa

Buz gibi pınar suyundan bir testim olsa

Bir de şöyle püfür püfür bir çınar gölgesi

Kaç kula nasip olur ki keyfin böylesi

Bir lokma ye, bir yudum iç, bir oh çekiver

İlaç neye yarar vade gelmişse eğer

Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi

Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi

35 yıllık sevgilinin ettikleri

Haberi Magazinkolik geçtiğimiz ay vermişti;

"Hulusi Tunca, başarılı bir by pass ameliyatı geçirerek eski sağlığına kavuştu.."

Neydi benim Kartal Kalp ve Damar Hastalıkları Hastanesi'nde bir ay yatmama neden olan?

35 yıllık 'sevgili'.. Yani sigara!

Bakırköy'ü bilenler bilir.. Tren istasyonundan Carousel'e kadar yürümek için üç kez durup dinlenmek zorunda kalırdım bacaklarıma giren ağrılar yüzünden..

Şimdi mi?

Çok şükür! Sabah saat 7 gibi kalkıyor, 7.30 gibi düşüyorum yollara.. En az 3 en fazla 5 kilometre yürüyorum da bana mısın demiyorum!

Aman diyorum aranızda hâlâ şu sigara illeti ile bırakın sevişmeyi flört edenleriniz bile varsa hemen yollarınızı ayırın, mahkemelik pardon hastanelik olmadan!

Çünkü;

"Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi

Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi..."

'Sen git, gerçek sanatçıları çek..'

Söz sağlıktan açıldı ya..

Suna Pekuysal, geçen hafta akşam saatlerinde evinde düşerek kalça kemiğini kırmıştı. Usta oyuncu, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılıp Ortopedi Kliniği'nde tedavi altına alınmıştı. 75 yıllık kalp, bu kez ameliyatı kaldıramadı ve sustu!

Suna Abla'yı kaybettik.. Yeni yetme 'şarkıcı bozuntuları' ile bizim mesleğin delikanlılarının kulaklarına küpe olması adına onunla ilgili duyduğum bir anıyı anlatmadan geçemeyeceğim..

75 yaşında yaşamını yitiren Suna Pekuysal, son günlerine kadar beli iki büklüm olsa da hep çalıştı. Ya tiyatro sahnesinde ya da bir dizi setindeydi. Suna Abla herkesin gönlünde 'star'dı. Ama ne çok kazanıyor ne de basın ona star muamelesi yapıyordu. Çoğu zaman para kazanmak için dizilerde Netice Hala, Selvi Teyze gibi yardımcı rollerde oynadı.

Yine bir kaç yıl önce bir şarkıcının dizisinde rol alan Suna Abla'yı çok kıran bir olay yaşandı. Saatlerce beklemesine rağmen başrol oyuncusu olan şarkıcı bir türlü sete gelmiyordu. Oysa "O" aldığı iş disiplini nedeniyle söylenen saatte gelmiş ve işin başlamasını bekliyordu. Sonunda dizinin starı çok sayıda kamerayla sete geldi. Tüm muhabirler şarkıcıyla röportaj yapmak için beklerken o kenarda yine iki büklüm olmuş bir şekilde "motor" denmesini bekliyordu.

Tüm kameralar stara yönelmişken bir muhabir O'na yaklaşıp "Suna Abla fotoğrafını çekebilir miyiz" deyince tüm yaşananları bir cümleyle özetleyiverdi:

"Sen git gerçek sanatçıları çek. Beni ne yapacaksın"

Başka söze gerek var mı?..

Işıklar içinde yat Suna Abla..

hulusi.tunca@hotmail.com